Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Memur-Sen ile OSTİM Teknik Üniversitesi tarafından çevrim içi düzenlenen ‘Kamu Yönetimi ve Kalkınma/Yeni Bir Güç Birliği Arayışı’ kongresine katıldı. Ekonomik kalkınmanın ancak sosyal kalkınmayla mümkün olabileceğine dikkati çeken Selçuk, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın İnsani Gelişme Endeksi'nin de bu anlayışla ortaya çıktığını vurguladı. Türkiye'nin son 18 yılda insani gelişme endeksinde dikkat çekici bir ilerleme kaydettiğini ifade eden Selçuk, şöyle konuştu:

En hızlı yükselen 9. ülke

"Ülkemiz 2002'de BM normlarına göre 'Orta İnsani Gelişme' seviyesinde yer almaktaydı. Ortalama yaşam beklentisinden bebek ölümlerine, kız çocuklarının okullaşma oranlarından teknokent ve üniversite sayılarına kadar insani gelişmeyi gösteren pek çok istatistikte ciddi iyileşmeler sağladık. Bu sayede 2009'dan itibaren 'Yüksek İnsani Gelişme' seviyesine yükseldik. Geçen yıl açıklanan 2018 yılı verileriyle ise tarihimizde ilk defa 'Çok Yüksek İnsani Gelişme' seviyesine ulaştık. İnsani gelişme seviyesini en hızlı yükselten dokuzuncu ülke olduğumuzu ayrıca vurgulamak isterim."     

Salgında vatandaşa 42 milyar liralık maddi destek

Kovid-19 salgını sürecinin, ekonomik kalkınma ile sosyal kalkınma bağının sağlam kurulması gerektiğini gösterdiğini de belirten Selçuk, şöyle devam etti: "Bakanlığımız, anayasamızdaki 'sosyal devlet' kavramının karşılığı olarak kurulmuş bir bakanlık. Sosyal Koruma Kalkanımız çerçevesinde faaliyetlerimizi Çalışma Hayatı, Sosyal Güvenlik, Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımlar olmak üzere dört ana başlıkta topladık. Sosyal Koruma Kalkanı ile Kovid-19 salgınında vatandaşlarımıza doğrudan sağladığımız maddi desteğin toplam tutarı 42 milyar liraya yaklaştı. Bakanlık olarak kimsenin, kimsesiz olduğunu hissetmesine müsaade etmedik, etmeyeceğiz de. Bu başarıda en büyük pay elbette, Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatımız, bağlı ve ilgili kuruluşlar olmak üzere 28 hizmet birimimiz, 81 ilimizde toplam 243 il müdürlüğümüz ve 94 bin personelimizindir. Tüm çalışma arkadaşlarıma bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum."     

Doktor sayısı yüzde 175, din görevlisi sayısı yüzde 70 arttı

Selçuk, 2002'de 2,5 milyon kamu personeli mevcut iken, bugün 4 milyon kamu personeliyle vatandaşa hizmet sunduklarını da belirterek “Son 18 yılda, din görevlisi sayımızı yüzde 70, öğretmen sayımızı yüzde 69, doktor sayımızı yüzde 175, hemşire sayımızı yüzde 365, uzman, müfettiş gibi kariyer meslek mensubu sayımızı yüzde 350 artırdık. Bu artışlar sayesinde bugün kamu hizmetlerini halkımıza çok daha etkin ve yaygın bir şekilde ulaştırabiliyoruz" dedi.     

Kamu yönetiminin ekonomik kalkınmaya vereceği en büyük desteğin ekonomik büyümeyi ve istihdamı artıracak teşvik ve destekler olduğunu da vurgulayan Selçuk, "İstihdamı arttırmak için SGK olarak halen 19 ayrı teşvik ve destek programı yürütüyoruz. Teşvik ve desteklerimizden 1.7 milyon iş yerimiz ve 11 milyon sigortalı çalışanımız yararlanıyor. 2002'den bu yana uyguladığımız teşvik ve desteklerle istihdamı desteklemek için 216 milyar lira kaynak kullandık" dedi.     

Selçuk, dijitalleşen dünyada kamu hizmetlerine daha kolay ve hızlı erişim için bilişim altyapısının güçlendirildiğini de belirterek "2002 öncesinde bir emeklilik başvurusu için 11 farklı belgeyi toparlamak ve 120 gün beklemek gerekiyordu. Bugün tek bir dilekçe yetiyor. Bir hafta 10 gün içerisinde emeklilik aylığını bağlıyoruz. e-Devlet uygulamaları arasında en çok kullanılan 10 hizmetten 5'i bakanlığımız ve kuruluşlarına ait" dedi.

Test sonucuna bakılmaksızın sağlık giderlerini karşılıyor  ve pandemi bakım  ücretini ödüyoruz

Kovid-19 tedavi süreci hakkında da açıklama yapan Bakan Selçuk, Kovid-19 tedavisi gören hastaların test sonuçlarına bakılmaksızın Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamındaki sağlık giderlerinin SGK tarafından karşılandığını ve pandemi bakım hizmetinin karşılandığını söyledi. Pandemi bakım hizmetinin 1 Nisan 2020'den itibaren SGK tarafından geri ödeme listesine alındığını, serviste yatırılarak tedavi edilen hastalarda PCR testi pozitifler ile yoğun bakımda yatırılarak tedavi alan hastaların koronavirüs hastası olup olmadığına bakılmaksızın tamamının SGK tarafından ödendiğini hatırlatan Selçuk, "1 Aralık 2020 itibarıyla yatırılarak Kovid-19 tedavisi uygulanan hastaların PCR testinin pozitif olmasına bakılmaksızın pandemi bakım hizmetini de karşılıyoruz" dedi.