Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, iki ülke ilişkilerinde normalleşme süreci çerçevesinde bugün gideceği Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Türk Milli Günü açılışına katılacak. Türkiye ile BAE arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi için yeni anlaşmalar i
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Körfez ülkeleriyle normalleşme görüşmeleri kapsamında Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın 24 Kasım 2021’de Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ardından BAE’ye bugün iade-i ziyarette bulunacak. Erdoğan, BAE ziyaretinde El Nahyan tarafından resmi törenle karşılanacak. Görüşmelerin ana gündem maddesi ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve yatırım süreçleri olacak. Erdoğan ile El Nahyan arasındaki baş başa görüşmelerin ardından iki ülke arasında heyetlerarası görüşmeler yapılacak. Türkiye ile BAE arasında 24 Kasım 2021’de başlayan yatırım sürecinin ardından ticari ve ekonomik işbirliklerini içeren yeni anlaşmalar imzalanacak. Erdoğan’ın Nahyan’ın daveti üzerine geniş bir heyetle yapacağı iki günlük resmi ziyaretinde Türkiye-BAE arasındaki ikili ilişkiler tüm yönleriyle değerlendirilerek, işbirliğinin geliştirilmesi imkânları ele alınacak. Görüşmelerde ikili ilişkilerin yanı sıra, barış ve istikrarın tesisi ve korunması anlayışı temelinde, bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulacak. Erdoğan, ilişkilerin geliştirilmesi açısından son derece önemli olan ziyareti sırasında Abu Dabi ve Dubai’de temaslarda bulunacak. Dubai Expo’da Türk Milli Günü’nün açılışını gerçekleştirecek olan Erdoğan, BAE’li işadamlarıyla bir araya gelerek yeni yatırım imkânlarını değerlendirecek.
TİCARET HACMİ ARTTIRILACAK
Türkiye ile BAE arasında ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 7.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. BAE ile ticarette “kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar” öne çıktı. Erdoğan, BAE ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada, “Bazı adımları çok güçlü şekilde atacağız. 10 milyar dolarlık yatırım planı sundular. Bu yatırım planını uygulamaya koymak suretiyle daha farklı bir geleceği inşa etmiş olacağız. Türkiye, jeopolitik konumu, beşeri sermayesi, etkinlik alanı, üretim gücü ve istikrar sağlayıcı rolü ile bir cazibe merkezi haline gelmiştir” demişti.