Sabah Gazetesi Yazarı Burhanettin Duran: 'Tahşiye davası ile birlikte, Gülen Hareketi'nin dışta 'özgürlük ve demokrasi,' üzerinden içte ise teo-politik dini söylem üzerinden mazlumluk hissiyatı üreteceği görünmektedir
Sabah Gazetesi Yazarı Burhanettin Duran bugünkü köşesinde "14 Aralık'ı nasıl okumalı?" başlıklı bir yazı kaleme alarak, sürecin değerlendirmesini yaptı.
İşte o yazıdan öne çıkan bölümler:
"Beklendiği gibi, 14 Aralık Pazar günü gerçekleşen tutuklamalarla yeni bir evreye girildi. Tahşiye davası ile Gülen Hareketi'nin medyadaki önemli isimlerinden bazıları da "kumpas kuran bir çeteleşme" davasına dahil edildi. (...)
Gülen Hareketi'nden gazetecilerin tutuklanması kimseyi şaşırtmadı. Zira bu bilgi günler öncesinden sosyal medyada yer aldı. Bu bilgi sayesinde Gülen Hareketi'ne yakın medya açılacak bu davaya yönelik olarak ulusal ve uluslararası kamuoyunu önceden oluşturdu.
Dava, "özgür basını susturmaya yönelik otoriterleşmenin son manevrası" olarak sunuldu. Paralel yapı ile mücadelenin bilgisinin önceden bu kadar kolaylıkla medyaya sızdırılması yürütülen mücadelenin gelgitleri olan bir mahiyet kazanabileceğini gösteriyor. Daha önemlisi, her şey bilgimiz dahilinde gerçekleşiyor. Bu bilinirlik elbette şeffaflık demek değil. Devlet içinde kritik kurumlarda kadrolaşmış bir yapının gücünün devam ettiğinin göstergesi. (...)
"GÜLEN HAREKETİ MAZLUMLUK HİSSİYATI ÜRETECEK"
Tahşiye davası ile birlikte, Gülen Hareketi'nin dışta "özgürlük ve demokrasi," üzerinden içte ise teo-politik dini söylem üzerinden mazlumluk hissiyatı üreteceği görünmektedir. Bu hareket içine girdiği iktidar oyununda farklı dini gruplarda emniyetsizlik ve adaletsizlik kanaatini oluşturduğu için beklediği desteği göremeyecektir.