Merve Oflaz, ‘Survivor’la başlayan ekran macerasında 10 yılı geride bıraktı. Oyunculukta emin adımlarla ilerleyen Oflaz, kariyerine “Çocukken okuldan gelip izlerdim, şimdi bir parçası olmak gurur veriyor” dediği ‘Arka Sokaklar’ dizisiyle devam ediyor. Setten arta kalan zamanlarını evinde kedi ve köpekleriyle geçiren oyuncuyla, projesini, nişanlısı Mustafa Mert Işık’la ilişkisini, evliliğe ve anne olmaya bakışını konuştuk. 

- Uzun bir tatil yaptınız. Yaz nasıl geçti? 

Muhteşemdi. Bir de ben yaz kızıyım. Doğum günüm de yazın... Yoğun tempoda çalıştığım için tatili iple çektim. Dizi biter bitmez İzmir’e gittim, İstanbul’a iki kez geldim. Güzel bir tatildi. Çeşme, ikinci evim diyebilirim. Bol bol kite surf yaptım.

- Geçtiğimiz günlerde en yakın arkadaşınızı evlendirdiniz. Sıra size geldi mi?

Biri evlenince kafalar direkt bana dönüyor, ‘Düğün ne zaman?’diye... Acelemiz yok. Bir şey kovalamıyoruz. İkimizin de içinden geldiğinde, nikah masasına oturacağız. Bir planlama içine girmek istemiyorum. Uzun uzun hazırlıklar olmayacak.

- Hayalinizde nasıl bir düğün var?Hayalimde bir düğün yok aslında... Tabii ki yapanlara saygılıyım. Ama düğüne harcanan paralar açıkçası bana mantıksız geliyor. O paralara kendime çok güzel şeyler yapabilirim, insanlara ve hayvanlara yardım edebilirim. Yurt dışında, çok yakın arkadaşlarımızın yanında imza atıp, bir yemek ve eğlence bizim için yeterli olur. 31 yaşındayım, son üç senedir kıyafetlere de para vermiyorum. Bir şey alacağım zaman aklımdan, “Bu paraya 10 sokak hayvanı doyar” ya da “Bir çocuğa yardım edebilirsin” gibi şeyler geçiyor.

- Nişanlınız Mustafa Mert Işık’la nasıl tanışmıştınız?

Biz aslında 2008’den beri tanışıyoruz. Onun hayatında başka insanlar oldu, benim hayatımda başka birileri... 2015’te bir davette yollarımız kesişti ve öyle başladık.

- Eviniz hayvanat bahçesi gibi... Kaç kediniz, kaç köpeğiniz var? 

10 kedim var ama civardaki bütün kedilere de biz bakıyoruz. Üç tane de sokak köpeğim var. Sahiplendiririm diye aldım ama olmadı. İnsanların sokak hayvanlarına karşı ön yargısı olduğu için daha çok cins tercih ediyorlar.

- Anne olmayı istiyor musunuz?

Öyle bir isteğim yok. İleride ne olur tabii ki bilemem. Belki isterim, çocuk doğururum, hiçbir fikrim yok. Ama şu an öyle bir düşünceye sahip değilim. Benim bakış açım çoğu insana farklı ya da yanlış gelebilir... Ama o kadar fazla aç, okuyamayan, kötü durumda olan çocuk var ki... Belki bu enerjiyi onlara harcayabilirim. Kendi adıma bu kadar kötü bir dünyaya bir çocuk getirmeyi doğru bulmuyorum.

- Evlat edinmeyi düşünüyor musunuz?

İsterim, o daha mantıklı geliyor bana... Bir çocuk dünyaya getirmekten biraz korkuyorum açıkçası. Bütün ömrüm onunla geçecek, onsuz hiçbir adım atamayacağım, her şeyi ona göre planlayacağım. Ve ona çok iyi bir eğitim, iyi bir sosyal hayat sunmam lazım. Şimdi düşünüyorum da, annem beni dışarı nasıl bırakmış... Kedim yedi saat kaybolduğunda, kafamda neler kuruyorum. Kendi kanımdan canımdan bir canlıya aklım gider... Herhalde çocuk psikopat olur, evden çıkarmam onu (gülüyor). Ama dediğim gibi bir senede bile fikirlerimiz çok değişiyor. Belki zaman geçince isteyeceğim.

- 30’lu yaşlar sizi nasıl bir kadın yaptı?

Yorgun... 20’li yaşlarda “Haydi çıkalım, şuraya gidelim” derdim, benden büyük arkadaşlarım “Yorulduk” dediklerinde anlamazdım. Şimdi ne kadar doğru olduğunu görüyorum. Çünkü gerçekten işten eve geldiğimde yorgun hissediyorum. Arkadaşlar, çevre olarak küçülüyorsun. Gerçek insanlar yanında kalıyor ve evinde daha fazla vakit geçirmeyi seviyorsun. Böyle bir sakinleme, kendini tanıma, ne istediğini bilme, hayır diyebilme süreci. Güzel geldi 30’lar...

‘Tiyatro yapmak istiyorum’

-  ‘Arka Sokaklar’ dizisinde Bahar Komiser’i canlandırıyorsunuz... Polisi canlandırmak nasıl bir duygu? 

Çok zor ve kutsal bir görev. Allah tüm polislerimize sabır versin. En ufak bir şeyde onları arıyoruz, ve yardım bekliyoruz.

- Bahar bugüne kadar oynadıklarınızdan farklı bir rol... 

Sert bir karakteri oynamak istedim çünkü bu zamana kadar yumuşak, naif ve hep kadınlığı ön planda olan rollerdeydim. Bu biraz daha sert ve kalıpları kıran bir kadın oldu. O yüzden Bahar’ı çok seviyorum. Bu tarz rollere açığım.

- Dizide 14’üncü sezona geçtiniz. Türkiye’nin en uzun soluklu dizisinde rol almak sizin için ne ifade ediyor?

Benim üçüncü senem, yeni katıldım sayılır aileye... Bu sezon yeni arkadaşlarımız geldi, ben çömezlikten çıktım diye düşünüyorum. Çok gurur verici. Okuldan eve gelir ‘Arka Sokaklar’ı izlerdim. Şu anda o ekibin arasındayım, muhteşem bir şey... İyilikler yapıyorum bir şekilde, böyle güzel şeyler karşıma çıkıyor.Bu ekibin bir parçası olmak gurur veriyor. En büyük şansım, onlardan çok şey öğreniyorum. Oyunculuk ve hayat adına...

- Sizce dizi kaç sezon daha devam eder?

İnşallah 14 sezon daha devam eder. Çok uzun sürmesini isterim...

- Bundan sonrası için hayalinizde nasıl bir proje var?

Tiyatro yapmak istiyorum. Ne zaman olur bilmiyorum. Şevket Çoruh’a da söyledim bu düşüncemi, onun da tiyatrosu var biliyorsun... Bu diziden sonra tüm enerjimi buna harcayacağım.

- Hayata dair plan yapan biri misiniz?

Anı yaşamaya çalışıyorum. Eee tabii ki içimden “Şu da, bu da olsaydı” dediğim oluyor ama çok plancı bir insan değilim. İyilik, güzel bir iş, mutlu bir aile istiyorum ve kötülük olmamasını diliyorum.