AİHM’nin “Atatürk’e yönelik eleştirilerin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğu ve suç teşkil etmediği” yönündeki kararının ardından; 5816 sayılı kanunun Türkiye’nin AB üyeliğine de engel olduğu ortaya çıktı.
Binlerce vatandaşın tutuklanmasına sebeb olan, AİHM nezdinde kabul görmeyen 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun AB’de de Türkiye’ye takoz olduğu ortaya çıktı.
Türkiye’yi yıllardır kapısında bekleten ancak Kemalist zihniyetin üye olabilmek için can attığı AB’nin İlerleme Raporu’nda, 5816 ile düşünürlerin baskılandığına vurgu yapıldı.
Fikir ve ifade hürriyetini çiğneyen, AİHM nezdinde yok sayılan, dünyada emsali bulunmayan 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun Avrupa Birliği’nde de Türkiye’ye takoz olduğu ortaya çıktı. Türkiye’yi yıllardır kapısında bekleten AB’nin yayınladığı İlerleme Raporu’nda 5816 sayılı kanunun Türkiye’de düşünürleri baskıladığının ve oto sansüre neden olduğunun vurgulandığı belirlendi.
Gazetemiz Akit’in Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nden elde ettiği verilere göre 1994 ile 2017 arasındaki son 23 yılda 4 bin 852 kişinin yargılanmasına, 1.772 vatandaşın tutuklanmasına neden olan 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu, uluslararası arenada Türkiye’nin elini zayıflatıyor. Geçmiş yıllarda 5816 dolayısıyla mahkum olan emekli deniz subayı Ömer Fuat Özçelebi ve Murat Vural isimli vatandaşların dosyaları taşıdıkları AİHM’de Türkiye’yi mahkum edebildiği söz konusu kanunun, Avrupa Birliği (AB) kriterlerine de uymadığı saptandı.
Türkiye’yi yıllardır kapısında bekleten ancak Kemalist zihniyetin üye olabilmek için can attığı AB’nin, Türkiye’nin üyeliği süreci kapsamında her yıl yayınladığı İlerleme Raporu’nda, fikir ve ifade hürriyetini yok sayan etkisiyle tarihçilerin ayak bağı, Mustafa Kemal istismarcılarının ise rant kapısı olan 5816 sayılı kanunun yıkıcı etkilerine vurgu yapıldığı tespit edildi. AB’nin 2009’da yayınladığı İlerleme Raporu’nda 5816 kanunu kapsamında mahkemelerdeki yargılamaların düşünürleri baskıladığına vurgu yapıldığı kaydedildi.
94 sayfalık İlerleme Raporu’nun 19’uncu sayfasında 5816 ile ilgili şu ifadelerin yer aldığı saptandı: “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun uyarınca kovuşturmalar ve mahkûmiyet kararları devam etmektedir. Bu hukuki belirsizlik, gazetecileri, yazarları, yayıncıları, siyasetçileri, akademisyenleri ve diğer meslek gruplarını soruşturma, kovuşturma, mahkûmiyet ve hapis tehlikesiyle karşı karşıya bırakmakta ve dolayısıyla oto-sansüre neden olabilmektedir.”
Yıllardır Avrupa Birliği’ne üye olabilmek için çıkarmadığı yasa, uygulamadığı sistem kalmayan Türkiye’nin 5816 sayılı kanun dolayısıyla da AB müktesebatı çerçevesinde düzenlemelere gitmesi bekleniyor. Milletin talebi ile AB’nin isteklerinin nadiren örtüştüğü konular arasında yer alan 5816 sayılı kanunun değiştirilmesi veya kaldırılması konusunun parlamento gündemine taşınması isteniyor. 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun; belgeler ışığında fikrini beyan eden tarihçi, yayıncı ve vatandaşlara değil, Mustafa Kemal’i istismar eden Yılmaz Özdil, Can Dündar gibi simsarlara karşı uygulanması talep ediliyor.