ABD yönetimi Doğu Akdeniz ve Ege’de Türkiye’ye yönelik hasmane tutumunu her geçen gün artırıyor. Washington bu amaçla İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ı bir şemsiye altında biraraya getirmekten, bölgede askeri mevcudiyetini ve hareketliliğini artırmaya kadar pekçok adım atıyor. Washington’un özellikle son dönemde Yunanistan ile askeri alanda işbirliğini geliştirmesi ve derinleştirmesi de gözden kaçmıyor. Son olarak Yunan Kathimerini gazetesi Atina ve Washington’ın Yunanistan’daki Amerikan silah sistemlerinin daha da pekiştirilmesi için “esnek” seçenekler üzerinde durduğunu yazdı.

Askeri varlık artırılacak

Gazeteye göre iki taraf arasındaki planlama çerçevesinde, Yunan askeri üslerindeki ABD varlığının artırılmasından, tatbikatların kapsamının genişletilmesi ve Amerikan donanmasının Yunan limanlarında görünürlüğünün yükseltilmesine kadar pek çok konu gündeme alındı.

İki üsse takviye

Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı destekleme çabası çerçevesinde ABD’nin iki Yunan askeri üssüne ilgi gösterdiğini belirten Kathimerini, Yunanistan’ın iç kesimlerindeki Larissa askeri hava üssünde daha fazla drone ya da hava tankeri bulundurma gibi seçeneklerin gündeme alındığını belirtti. Gazete, Larissa üssüyle ilgili sözleşmenin Ağustos ayında yenilenmeyi beklediğini ve mevcut silah sistemlerinin durumu üzerinde müzakereler yürütüldiünü yazdı. Ek olarak, Yunanistan’ın merkezindeki Stefanovikeio hava üssünün ABD helikopterleri tarafından kullanılmasının devam etmesi beklenirken Dedeağaç veya Selanik limanları, Doğu Avrupa’ya yapılan uçuşlar için istasyon görevi görüyor.

Kongrede kıbrıs tasarısı

Washington’un Türkiye’ye yönelik F-35 ve S-400 tehditleri devam ederken ABD Kongresine de provokatif bir yasa tasarısı sunuldu. ABD’li Cumhuriyetçi senatörler Marco Rubio ve Bob Menendez’in, ABD’nin Doğu Akdeniz’deki stratejisini Türkiye karşıtı şekillendirmeyi hedefleyen iki taraflı ‘Doğu Akdeniz’de Güvenlik ve Enerji Ortaklığı Yasa Tasarısı’nı Kongre’ye sunması dikkat çekti. Yasa tasarısında, “Ege’deki Yunan hava sahasındaki ve Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)’ndeki ihlaller” ifadesiyle dolaylı olarak Türkiye’nin bölgede çıkarları korumaya yönelik aldığı tedbirler hedefe kondu.

Şer üçgenini açıkladı

İki senatör yasa tasarısında Rumlara silah satış ambargosunun kaldırılması istendi. Tasarıya gerekçe olarak da Türkiye ile ABD arasındaki bozulan ilişkiler gösterildi. Yasa tasarısının Parlamento’ya sunulmasının ardından konuşan Senatör Menendez “ABD’nin Doğu Akdeniz’de önemli ulusal güvenlik çıkarları olduğunu” ifade ederken, “bu çıkarların, Güney Kıbrıs, İsrail ve Yunanistan ile ilişkilerin güçlendirilmesiyle kuvvetlendiğini” ifade ederek bölgede kurulan şer üçgeninin çerçevesini çizdi. Senatör Rubio ise “Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunun kaldırılması ve Yunanistan’a sunulan dış askeri yardımın genişletilmesi, bölgedeki temel ortaklarımızın istikrara kavuşmasına yönelik total yaklaşımımızın bir parçasını oluşturmaktadır” diye konuştu.

Kuzey’e ve Güney’e THAAD

Washington, bir yandan Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan yeni bir eksen oluşturmaya çabalarken, diğer taraftan Türkiye’nin kuzeyini ve güneyini kontrol edebilecek radar teknolojisine sahip Yüksek İrtifa Hava Savunma Sistemi THAAD’ları da İsrail ve Romanya’ya konuşlandırıyor. Geçtiğimiz haftalarda tatbikat gerekçesiyle THAAd’lar İsrail’e gönderilmişti. ABD yönetimi şimdi de NATO talebiyle THAAD sistemini Türkiye’nin Karadeniz’deki komşusu Romanya’ya konuşlandıracağını açıkladı. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz aylarda İsrail ve Yunanistan’ın Girit adasına Doğu Akdeniz’i kontrol edecek bir radar sistemi kurma projesi üzerinde çalıştığı da açıklanmıştı.