ABD'nin teröristbaşları Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ın başına 12 milyon dolar ödül koyması uzmanlar tarafından Türkiye'nin Fırat'ın doğusundan uzak tutulmak için oynanan bir oyun olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Washington'da temaslarına devam ederken Ankara ise ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muavini Matthew Palmer'ı ağırladı. Türk-Amerikan ilişkilerinin istikametini belirleyecek 11 Kasım buluşması öncesi ABD önemli bir kart daha açtı. PKK ile mücadelede 'ortaklık' görüntüsü altında teröristbaşıları Karayılan">Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için toplamda 12 milyon dolar ödül konuldu. Halen Interpol nezdinde arama listesindeki bu üç isim üzerinden Washington çok sayıda kazanım elde etmeyi planlıyor.
Suriye PKK’sı PYD-YPG'yi Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kılıfı altına sokma girişimi tutmayan ABD'nin yeni planı aslında aylar önce belliydi. 15 Şubat'ta Brüksel'deki NATO toplantısı öncesi yapılan görüşmelerde ABD Savunma Bakanı James Mattis, dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli'ye, "YPG'yi PKK'dan ayırıp PKK'ya karşı savaştırabiliriz" demiş, Mattis ayrıca Irak'taki PKK unsurlarına karşı mücadelede Türkiye'ye destek vermeyi teklif etmişti.
Bu doğrultuda PKK lider kadrosu üzerinden atılan son hamle, 11 Kasım'da yapılacak görüşmelerde, Münbiç ve Fırat'ın doğusu konusunda köşeye sıkışan ABD'nin "PKK'ya karşı birlikte savaşalım, SDG içinden PKK uzantılarını ayrıştıralım" teklifi getirme planını da ortaya koymuş oldu.
Türkiye'yi YPG'ye karşı yumuşatma ve terörist ortağını legalleştirme çabasını sürdüren Amerika bir yandan Türkiye ile ilişkilerini düzeltirken diğer yandan Suriye PKK'sı ile ortaklığını bozmamak için çalışıyor. Ankara'nın ısrarıyla Münbiç sözünü tutmak zorunda kalan Washington, buna karşı PYD-YPG'yi Suriye'nin geleceğinde söz sahibi olarak sunma çabasında. Bunun önündeki tek engel olan Türkiye'nin ikna edilmesi gerekiyor. ABD bu adımla aynı zamanda Türkiye'yi Fırat'ın doğusundan uzak tutmayı da amaçlıyor. Ancak Ankara, ABD'nin 'ödül' adımını birçok yönden samimi bulmuyor. Çünkü 'wanted' denilen isimler aslında uzun süredir zaten Amerika'nın elinin altında. ABD'li generaller daha birkaç gün önce Suriye'de PKK'nın Dağlıca ve Aktütün saldırılarının faili Azad Simi ile birlikte helikopterle keşfe çıkmış, bu teröristi sahadaki militanların başına getirmişti.
Irak kuzeyinde Sincar'daki teröristlere kalkan olan ABD'liler, Sincar ve Karaçok’a TSK’nın hava harekâtı sonrası zarar tespitini de yine PKK'lılarla yapmıştı. ABD'nin, Türkiye'nin kırmızı listede aradığı ve başlarına 4'er milyon TL ödül koyduğu bu isimleri paketleyip teslim etmek yerine ödüllü arananlara dahil etmesi oyalama taktiğinden öte görülmüyor. Son hamleyle güdülen hedeflerden biri de Trump üzerindeki FETÖ baskısını hafifletmek. Paris’te Erdoğan'ın öncelikli gündemlerinden biri FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi olacak. Kaynaklar, ABD'nin terörle mücadele işbirliğinde samimiyse önce elindeki teröristi teslim etmesi gerektiğine işaret ediyor.
Milli Savunma Bakanı Akar, PKK'lıların kellesi için para ödülü koyan ABD'ye, "Suriye'de YPG için de aynı şeyi yap" çağrısında bulundu. Kandil ekibini arayan ABD'nin bir yandan YPG'ye silah göndermesini kabul edemeyeceklerini bildiren Akar, "YPG'nin PKK'dan hiçbir farkı yok" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, bölücü terör örgütü PKK’nın üç üst düzey ismini, ‘Adalet İçin Ödül’ programı kapsamında ihbar edenlere ödül vereceğine yönelik kararını olumlu bulduğunu ancak bunun ‘geç alınmış bir karar’ olduğunu bildirdi. Sudan’daki temasları kapsamında Sevakin Adası’nda TİKA tarafından yapılan restorasyon çalışmalarına ilişkin incelemelerde bulunurken gazetecilere açıklama yapan Akar, PKK’lılara yönelik kararın terör örgütünün Suriye’deki kolu YPG/PYD için de alınmasını istedi. Akar, ABD’ye şu mesajları verdi:
“Bizim bu çalışmayı (ödül adımı) önemli bulmakla beraber PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG’ye karşı da aynı tutum ve davranışın, aynı bakış açısının geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesini bekliyoruz. Çünkü YPG, PKK’dan hiçbir farkı olmayan terörist bir teşkilattır. Teröristlerle ABD’li müttefiklerimizin, dostlarımızın birlik ve beraberliği son derece olumsuz bir görüntü, tablo sergilemekte. Bunun da bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz. Bir taraftan PKK’nın elebaşılarına ödül konulurken diğer taraftan da YPG’ye tırlarla, uçaklarla araç, gereç, silah, mühimmat gönderilmesini bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bunun da bir an önce düzeltilmesini bekliyoruz.”
Akar, bazı ABD’li askerlerin Türkiye-Suriye sınırında PKK/YPG’lilerle birlikte görüntü vermelerine de tepki gösterek şunları söyledi: “Özellikle hududumuza yakın alanlarda görüntü vermelerini bizim kabul etmemiz gerçekten mümkün değil. Bu ayrıca son derece olumsuz ve son derece hassas birtakım gelişmelere de neden olabilir. Bu konuda da yine muhataplarımıza telefonla, yüz yüze yaptığımız çeşitli görüşmelerde bu hususu da dile getirdik. Bizim ABD’li dostlarımıza bir kez daha ifade etmek istiyorum, bir an önce YPG ile görüntü vermekten uzaklaşmaları lazım, herhangi bir şekilde işbirliğimize, ittifaklarımıza zarar vermesini engellemek bakımından.”