3. İmralı görüşmesinde yaşananları BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Özgür Gündem gazetesine anlattı.
İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşen 3. heyette yer alan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, görüşmenin ayrıntıları ile ilgili olarak Özgür Gündem gazetesine konuştu.
Öcalan’ın kendilerine, “Ben üzerime düşeni yapıyorum, hükümet bu fırsatı kaçırmamalı, Meclis de üzerine düşeni yapmalı. Bu bir isyandır, ben de isyanın lideriyim” dediğini belirten Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
- İmralı’da yapılan görüşmeleri biz özellikle toplantı olarak değerlendiriyoruz. Çünkü Sayın Öcalan da oradaki görüşmeyi bir toplantı olarak değerlendirmeyi daha uygun buldu. Bu sıradan bir mahkum ziyaretinin ötesinde ciddi bir siyasal gelişmenin siyasi aşamasıdır. BDP heyetinin Sayın Öcalan ile yaptığı üçüncü toplantı demek belki daha doğru olur çünkü bundan sonra eğer süreç ilerlerse çok farklı kesimlerle İmralı’da toplantılar gerçekleştirilmesi gerekecek.
- (Öcalan’ın) Göz yaşarması konusunda şu anda ciddi bir sağlık sorunu yok. Son derece moralliydi. Çok heyecanlıydı. Bizim açımızdan da onun açısından da sanırım son derece keyifli bir toplantı oldu.
- (İlk kez yüz yüze görüştünüz, aranızda özel bir diyalog gelişti mi? Sorusu üzerine) Tabii benim için çok heyecan vericiydi. İlk odaya girdiğimde kendisi ayaktaydı. Birkaç saniye bakıştık ama uzun uzun el sıkıştık. Ben de elini bırakmak istemedim o da elimi bırakmak istemedi. Büyük bir sevgisi, sempatisi olduğunu hissettim. Ben de uzun süredir görmediğim bir akrabamı görmüş gibi bir hissiyat içindeydim. Tabii saç sakal kırlaşmış. İnsan sevgisiyle dolu konuşurken, tartışırken. Benim için muazzam bir deneyimdi.
- İki kızım için de bir selam kartı yazdı. Delal ve Dilda şahsında bütün çocuklara, büyük mücadele yürüttüğünü belirten bir selam ve sevgi kartı yazdı.
- (Ermenilerin lobilerle anılması konusu) Kendisinin yanlış anlaşıldığını söyledi. Hatta üzüldüğünü belirtti. Önerdiği akil insanlar komisyonunda bütün bu etnik kimliklerin temsiliyetinin olması gerektiğini belirtti. Çünkü bu sadece bir Kürt-Türk barışı değil. Bu topraklarda eğer gerçekten barışın önü açılacaksa bu akil insanlar komisyonunda Ermeni’den Yahudi’ye, Rum’dan Çerkez’e bütün kimliklerin temsilcilerinin yer almasını çok önemsediğini, hatta böyle bir sürece destek vermek isterlerse bundan memnuniyet duyacağını belirtti.
- Biz etnik kimliklerle ilgili bir yaklaşımınız dışarıya farklı yansıdı dedik. O da bu tartışmaları izlemişti zaten. Böyle bir şey olmaz diyordu, benim nasıl yaklaştığım çok net biliniyor. Biz zaten onların mücadelesini yürütüyoruz dedi.