Bir yandan ABD’li Evanjelikler eliyle yürütülen Büyük Ortadoğu Projesi ülkeleri yerle bir edip insanları yurtlarından ediyor; öte yandan da emperyalistlerden yüz bulan İsrail, işgalini genişletme hayalleri kuruyor. “Yüzyılın dayatması” ile Kudüs’ü gasp etmeye çalışan İsrail, şimdi de Ürdün Vadisi’ni ilhak edeceğini açıkladı!

YERLEŞİMCİLER BAHANESİYLE İŞGAL EDECEK!

İsrail’de yapılan seçimlerin kesin olmayan sonuçlarına göre, seçimden 1’inci parti olarak çıkan Likud lideri ve Başbakan Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ürdün Vadisi’ni İsrail’e ilhak edeceği vaadini tekrarladı. Netanyahu, “Egemenliğimizi Ürdün Vadisi’ne kadar genişleterek, yerleşim birimlerini ülkemize katacağız” ifadelerini kullandı. Netanyahu, yalnızca kendi yönetiminin Arap ülkeleriyle barış yapabileceğini iddia ederek, “Bunu kimse yapamaz. Yalnızca biz yaparız” şeklinde konuştu.

Siyonist İsrail’de seçimin tek sonucu:

İŞGAL, İLHAK VE APARTHEİD

Siyonist İsrail işgali altındaki topraklarda gerçekleştirilen illegal seçimin sonuçları, Filistin direnişi ve dünya Müslümanları için hiçbir anlam ifade etmiyor.

Netanyahu’nun başını çektiği ırkçı sağ blokun önde olması bir kez daha Siyonist oluşumun beslendiği işgal ve ilhak politikasının güçlendiğini kanıtladı.

Siyonist İsrail işgali altındaki topraklarda yapılan illegal seçimin sonuçlarına göre sağ ve sol blok koalisyon hükümetini kuracak sayıya ulaşamadı. Sayılan oylara göre, Netanyahu’nun partisi 120 sandalyeli meclise 35 milletvekili gönderdi. Likud’un başlıca rakibi, eski İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı ise 32 milletvekili çıkararak ikinci oldu. Hamas, yaptığı açıklamada Likud Partisi’nin zaferinin İsrail toplumu açısından farklı bir anlam taşımadığını, bunların bütün siyasi oluşumlarının Filistin halkının haklarını gasp eden Yahudi işgalinin kazıklarını sağlamlaştırma amacına yönelmiş Siyonist anlayışa sahip olduklarını dile getirdi.

HAMAS: KİMİN KAZANDIĞININ ÖNEMİ YOK

Hareketin resmi sözcüsü Fevzi Berhum, gelecek İsrail hükümetinin kimliğinin kendilerinin Siyonist işgale karşı mücadelelerinin mahiyetini değiştirmeyeceğini, direnişin onu kendisine karşı mücadele verilmesi gereken bir işgal hükümeti olarak algılayacağını ifade etti. İslami Cihad Hareketi’nin liderlerinden Davud Şihab da İsrail seçimlerinin sonuçlarının realiteyi hiçbir şekilde değiştirmeyeceğini belirtti. Ortada devam eden bir işgal ve düşmanlık olduğunu belirten Şihab; “İşgale ve düşmanlığa karşı durmamız da gayet doğal ve açıktır” dedi.

FKÖ: “İŞGAL VE İLHAK SİSTEM KAZANMIŞTIR”

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekreteri Saib Ureykat, Binyamin Netanyahu’nun partisi Likud’un başını çektiği ırkçı sağ blokun seçimleri önde tamamlamasının “yerleşim birimleri, ilhak ve apartheid sisteminin kazanması” anlamına geldiğini belirtti.  Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi’nin Siyasi Birim üyesi Teysir Halid de İsrail seçimlerinin sonuçlarının İsrail toplumunda faşizme ve aşırılığa daha fazla kayma olduğunun bir göstergesi olduğuna dikkat çekti. Siyonist İsrail rejimindeki sağın ve aşırı sağın Yahudi işgalciliğinin ve işgal merkezlerini genişletme politikasının destek bulduğunun anlaşıldığını belirtti.

HAMAS’TAN RUSYA’YA UZLAŞI İÇİN 4 ÖNERİ

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Filistin uzlaşısı için Rusya’ya 4 öneride bulunduklarını, bu önerilerin kabul edildiğini söyledi. Rus basınına konuşan Heniyye, “Hamas, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile gerçekleşen görüşmede, Filistin uzlaşısının sağlanması için 4 öneri sundu” dedi.

İsmail Heniyye, sundukları önerilerden ilkinin Batı Şeria ve Gazze’de Filistin seçimlerinin yapılması, ikincisinin Batı Şeria dışında ve tüm Filistinli grupların katılacağı ulusal bir toplantı düzenlenmesi, üçüncüsünün Filistinli grupların genel sekreterlerinin toplanması, dördüncüsünün ise ulusal birlik hükümetinin kurulması olduğunu ifade etti.

Lavrov’la görüşmesinde direniş gruplarının elindeki silah mevzusunun konu edilmediğini belirten Heniyye, “Aksine, Rusya Filistin devriminde tarihsel bir varlığa sahip. Bu nedenle de direnişin silahıyla alakalı herhangi bir söylemi benimsemesi mümkün değil” dedi.