Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Türkiye El Kaide’yi destekliyor” iddialarına sert çıktı. “Esed baskıyı artırdıkça yakınlarını kaybedenler radikallere yöneldi” diyen Davutoğlu, “Kriz uzadıkça bataklık büyüdü” ifadesini k
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak seyahati dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Davutoğlu, “Türkiye’nin El Kaide’yi desteklediği” yönündeki iddialara sert çıktı. “Çok ciddi bir propaganda yapılıyor” diyen Davutoğlu şunları söyledi: “O algı öylesine yerleştirildi ki açıkçası gerçekmiş gibi kabul gördü. Beşşar Esed sanki sütten çıkmış ak kaşık. Terör ve yaşanan olaylardan sadece El Kaide sorumluymuş gibi bir algıyı, Irak ve İran’da yerleştirdiler. Burada mezhep dayanışması da etkili oldu. 2011’de El Kaide yoktu, 2012’de bir kaç yüz oldu, 2013’te binlere çıktı. Nasıl? Esed baskıyı artırdıkça yakınlarını kaybedenler radikallere yöneldiler. Esed kendini masum göstermek için hapistekileri çıkardı, Ebu Gureyb’den kaçanlar geldi. Hiçbir El Kaide mensubun geçiş noktası Türkiye değil. Ebu Gureyb’den geldi çoğu. Maalesef Irak’ın kendi içinde ve Türkiye ile olan ilişkilerinde sorun başlayınca Suriye de bundan olumsuz etkilendi. Kendilerini haklı çıkarmak için Türkiye ile ilgili olumsuz haberler yaydılar.” El Kaide ile mücadele konusunda işbirliği yapılması gerektiğini söyleyen Davutoğlu şöyle devam etti: ‘GİZLİ SUÇLULUK DUYGUSU’ “İster Batılı ülkelerden ister Doğu’dan gelsin. El Kaide’yle mücadele ile ilgili tartışma çıktığında ‘Madem siz Suriye’ye geçen bazı El Kaide mensuplarını biliyorsunuz ya ülkenizden çıkarmayın, engelleyin ya da bize verin biz gereğini yapalım’ dedim. ‘İsimleri verin’ diyoruz vermiyorlar. ‘Biz demokratik bir ülkeyiz, seyahat özgürlüğü var. Nasıl engelleriz’ diyorlar. Peki biz neyiz? 11 Eylül paranoyalarıyla insanları alıkoyamazsınız. Sizin engelleyemediğiniz kişileri ben hangi gerekçeyle Türkiye’de entegre edeceğim. İstihbarat desteği vermiyorlar. Hem kendi üzerinize düşeni yapmayacaksınız hem de basın üzerinden Türkiye’yi suçlayacaksınız. Burada mücadele etmek gerekiyorsa herkesin mücadelenin parçası olması lazım. Gizli bir suçluluk duygusuyla, krizin çözülememesine neden olanlar dönüp sebep bizmişiz gibi davranıyor ki bu doğru değil.” ‘Normalleşmenin bir parçası’ Bakan Davutoğlu, IKBY Başkanı Mesut Barzani’nin Türkiye ziyaretinin Neçirvan Barzani’nin Ankara temasları sırasında gelişen bir olay olduğunu kaydetti. “Diyarbakır’da yapılacak düğüne Barzani‘yi davet ettik. Onlar da istekli. Son derece olumlu bir atmosfer olacak. Bunlar normalleş-menin bir parçası” ifadesini kullanan Davutoğlu şöyle dedi: “Aslında bu tip gelişmeler özgüvenin bir yansıması. Biz Türkiye olarak geçmişte Türkiye Kürtleri ile dışarıdaki Kürtler irtibat kursa korkardık. Onlarla aramızda kurulacak her köprüyü bize tehlike olarak görmemek gerekir...” ‘NEHRiN YARISINDAN DÖNEN KAYBEDER’ Çözüm sürecinde sabırlı olunması gerektiğini söyleyen Davutoğlu geriye dönüşün mümkün olmadığını vurguladı. Davutoğlu, “Ben hâlâ nehir metaforunu doğru buluyorum. Sırat köprüsüne benzetenler belki sürecin kritikliğini anlatmak için söylüyorlardır. Bu tür süreçler zaten kritiktir. Teknik bir konu değil. Psikolojik faktörleri fazla. Dolayısıyla şu şu tedbirleri aldık, mesele çözülecek diyemeyiz. Sabırlı olmak lazım. Bölgedeki değişimleri dü-şünerek söylü-yorum, bu nehrin yarısından dönen kaybeder” dedi.