Çocuğu dağa giden hiç bir ailenin istihbarattan para aldığını söylemediğini ve söylemeyeceğini ifade eden Demirtaş, çocuklarını yurt dışında okuttukları ile ilgili Başbakan'ın eleştirilerini ise, "Çocuğunu ABD'de okutan siyasi parti lideri onursuzdur. Çıksın bunu açıklasın"dedi.
 

Diyarbakır'da merkez Yenişehir Belediyes'inin yeni hizmet binasının temel atma töreninde konuşan BDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, dağa götürüldüğünü söyledikleri çocukları için oturma eylemi yapan aileler üzerinden hükümete sert yüklendi. Bundan sonra BDP'li belediyelerin her yerde hizmetleriyle gündeme geleceğini, model bir belediyecilik yaratacaklarını söyleyen Demirtaş, "Bizler bir yıl sonra belediye başkanlarımızı değerlendirmeye tabi tutacağız. Eğer başarılı bir performans sergileyememişse kendisine bir yıl daha fırsat sunacağız. İki yıl sonra başarı ortaya koyamayan belediye başkanlarını o koltukta oturtmayacağız. Çünkü her yerde sorunlar var. Halkımızın bizden beklentileri var. Bunları karşılamamız lazım"dedi.
 

PKK tarafından çocuklarının dağa götürüldüğü gerekçesiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi yapan aileler ve bu eylem nedeniyle kendisine ve partisine yapılan eleştirilere de değinen Demirtaş, şöyle konuştu:
 

"Çocukları dağa giden ailelerle ilgili daha aileler oturma eylemine başlamadan yaşı küçük olan çocuklar için girişimler başlatmıştık. Aileler kamuoyu oluşturmak için oturma eylemi yaptılar. Aileler randevu talep etmeden, kendileriyle tek tek görüşüp dinledim. Bir gün sonra da talep ve isteklerini KCK yetkililerine ulaştırdık. Bizim acil olarak yapmamız gereken buydu. Ailelerle görüşmemizde kendilerine AKP'nin çirkin politikalarına alet olmamalarını söyledim. Bütün çocukları dağdan indirmek için mücadele ediyoruz. Bazı aileler bize aralarında birilerinin çıkıp televizyonda açıklama yaptıklarını ancak onları tanımadıklarını ve çocuklarının dağda olmayan kişiler olduklarını ifade ettiler. Aileleri belediye ile karşı karşıya getirmek istiyorlar. Aileler de bundan rahatsız olduklarını söylediler. Gelinen nokta, bizi haklı çıkardı. Çocuğu dağa giden hiç bir aile için istihbarattan para alıyor demedim. Çocuğu dağda olmayıp o ailelerin arasına girenleri kastettim. Çocuğu dağa gitmiş hiç bir aile istihbarattan para alıyor demedim demem de, bu bize yakışmaz. Asıl muhatabın Başbakan olduğunu ailelere söyledim. Dağa gidişlerin önünü kesmek görevi BDP'nin değil AKP'nindir. Dağdan iniş olamıyorsa da bunun sorumlusu BDP değil AKP'dir. Türkiye'de on binlerce ailenin bir gözü dağlarda, bir gözü Ankara'da çözüm sürecindedir. Çözüm ve barış gibi kutsal bir dava olmasa, biz AKP sözcülerini kepaze edebiliriz. Ama bizden çözüm bekleyenler var. AKP gibi ucuz tüccar değiliz. Orada oturan anaların yüreğiyiz biz. Bunu pazarlık konusu yapacak kadar alçak değiliz."
 

Demirtaş, PKK tarafından Kaymakam, polis ve asker kaçırıldığını Başbakan'ın çıkıp meydanlarda bunu konuşmadığını alttan alta gizli heyetler ile diplomasi yürütülerek bunların serbest bırakılması için çalışma yaptığını ileri sürdü. Demirtaş, "Bu kez bunu niye yapmadı. Niye Kaymakam'ın, polisin, askerin analarına 'git orada oturun' demedi. Bu olayda da aynısını yapabilirdi. Ama, Başbakan bunu yapmadı. Başbakan'ın derdi bir grup anneden nasıl siyasi rant elde edebilirim, derdi budur. Başbakan'ın çocukları sevdiği yok. Çocukları sevseydi, Roboski'de çocukları katleden Genelkurmay Başkanı'na teşekkür etmez, Berkin Elvan annesini yuhalatmazdı. Başbakan bize ahlak ve vicdan dersi veremez. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ailelerden bize yardımcı olmalarını ve kendilerinin çekilmek istendiği tezgaha alet olmamalarını istedik. Sizin çocuklarınız bizim kardeşlerimizdir. Göreceksiniz bizler el birliğiyle sorunu çözeceğiz. PKK'nın kaçırdığı uzman çavuşun eşi beni aradı. Buradan çağrıda bulunuyorum, tedavi gören çocuğu var biran önce serbest bırakılmalıdır. Yine bir mühendis var kısa sürede bırakılmaları için çağrıda bulunuyorum"dedi.
 

Demirtaş, Başbakan'ın kendilerini parmak sallayarak kendilerini korkutup titreteceğini sandığını ifade ederek, "Ama bizim en küçük çocuğumuz bile bunun karşısında, bırakın dizlerinin titremesi, gözünü bile kırpmaz. Tekme tokat dövdüğü bakan ve küfrettiği milletvekilleriyle bizi karıştırmasın. Sen Ankara'da küçük dünyanda büyük bir korku imparatorluğunu kurduğunu sanabilirsin. Ama öyle olmadığını sana göstereceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde en büyük cevabı alacaksın. Sen bize hakaret etmeye devam et"diye konuştu.

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın çocuklarını ABD'de okuttuğunu söylediğini belirten Demirtaş, şöyle konuştu:

"Şimdi de bizim çocuklarımızı ABD'de okuttuğumuzu söylüyor. Kimin çocuğu, hangi siyasi liderin çocuğu ABD'de okumuşsa onursuzdur. Varsa çıksın itiraf etsin. Bizim çocuklarımız burada okuyor, göndermeyi de düşünmüyoruz. Bizi bu konuda suçlamak rezilliktir. Başörtü mağduriyeti yaparak çocuklarını ABD'de okuttuğunu söyledi. Bu yalan üzerinden de bize saldırarak buradan da mağduriyet çıkarmaya çalışıyor. Biz bunu ne yapacağız? Bu Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmaya layık değil. Bundan sonra kurulacak her sandıkta daha da büyüyerek bundan kurtulacağız. Ben arkadaşlarıma talimat verdim, daha önce bizimle görüşmeyen ailelerle görüşecekler. İsimlerini alacaklar, dağa giden çocuklarla ilgili gelişmeler oldu olmaya da devam ediyor. O çocukların hepsi bir gün gelecek. Bütün analar el ele versin, çözüm istesinler. Belediye önünde oturmakla bu iş çözülmüyor, analar isterse barışı getirebilir. Bütün anaların acısını yürekten paylaşıyoruz."

Demirtaş, temel atma töreninden sonra Ak Parti'nin Diyarbakır'da yaptığı çözüm süreci çalıştayı ve Başbakan Yardımcı Beşir Atalay'ın yol haritası ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine ise, "Yol haritası hazırlığı meselesini BDP-AKP heyetler arası görüşmede de ifade ediyorlar. Ama, bu olgunlaşıp ortaya çıktıktan sonra ancak belki değerlendirme yapmak daha doğru olur. Fakat, gecikmişte olsa bence yol haritası hazırlığına girişilmiş olması bence önemlidir. Çünkü buna acil ihtiyaç vardı. Çözüm sürecinin somut ayaklarına kavuşması ve saç ayaklarının ortaya çıkması açısından mutlaka bunun yapılması gerekiyordu. Bakalım bu iş uzatılmadan bence artık zamana yayılmadan yol haritasının kamuoyuna deklere edilmesini biz önemli görüyoruz tabi ki bu çalıştay yol haritasına katkı sunar mı bilmiyorum fakat Kürt sorunu nedir, ne değil, talepler nedir nasıl çözülecek bütün bunlar bellidir böyle çalıştaylarla zaman kaybetmek yerine oturup yol haritasını karşılıklı fikirlerle meseleyi ilerletmek daha doğru olur" dedi.