Aviva Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Sema Akça, son dönemde yangın branşında artan hasarlara dikkat çekerek yangın sigortalarında fiyatların hasar oranlarına göre ayarlanması gerektiğini söyledi. Yaşanan yoğun fiyat rekabetinin teknik kârlılıkları düşürmesinin sektörün en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayan Akça, “Özellikle yangın branşında son dönemde hasar oranı açısından kötüleşme devam ediyor. Büyük hasarların sayıları şirketimizde ve sektör genelinde artıyor. Sektördeki sürekli büyüme ile hasar adetlerindeki artış beklentisi paralel olmakla birlikte, fiyat ayarlamalarında hasar frekanslarının da gözetilmesi gerektiği ortaya çıkıyor” dedi.

1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe giren yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) sigorta sektörüne etkileri konusunda da bir değerlendirme yapan Akça şunları söyledi: “Yeni TTK’de sigorta hukuku ile ilgili önemli bir değişiklik sigorta kısmında kanunun sistematiğinin Zarar ve Sorumluluk Sigortaları ile Can Sigortaları olarak düzenlenmiş olması. Bu düzenleme ile özel sigorta türleri kanundan çıkarıldı ve özel sigorta türleri ile ilgili düzenlenmelerin yapılması Hazine Müsteşarlığı ile sigorta şirketlerine bırakıldı. Kanunda özellikle hayat ve sorumluluk sigortaları ile ilgili yeni düzenlemeler söz konusu. Bu düzenlemeler vatandaşların sigorta yaptırmasını teşvik edecek. Bazı yeni sigorta türleri, örneğin; Anonim Şirket yönetim kurulu üyelerinin ihtiyari sorumluluk sigortası yaptırmaları gereği TTK’de yer alıyor.” 
Yeni TTK’nin sigorta şirketlerine önemli yükümlülükler getirdiğini ifade eden Akça, “Bu konudaki en önemli düzenleme sigortalının bir tüketici olarak korunmasına yönelik hükümler. Sigorta şirketi poliçe düzenlemeden önce tüketicinin haklarını ve dikkat edilmesi gerekli hususları tüketiciye yazılı olarak bildirmek zorunda. Tüketiciler açısından diğer önemli bir konu da sigorta şirketinin üç ay içinde hasar tespiti ve hasar inceleme sürecini tamamlaması gerektiği konusu. Üç ay içinde bu süreç tamamlanmaz ise sigortalı mahkemeye başvurarak mahkemece zararın tespitini talep edebiliyor. Bu durumda sigorta şirketinin tespit edilen hasarın yüzde 50'sini avans olarak ödemesi gerekecek. Yine yeni TTK'de sigorta poliçesi düzenlendikten sonra sigortalı üç ay içinde primi ödemezse şirket poliçeyi iptal edebilecek” diye konuştu.

‘TTK’DE SİGORTAYLA ÇELİŞEN HÜKÜMLER VAR’
Türk Ticaret Kanunu’nda sigorta hukuku ile ilgili hükümlerin nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağının yargı kararları ile ortaya çıkacağını dile getiren Akça şunları söyledi: “Bir diğer konu 03.06.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu’nun birbiri ile çelişen hükümleri. Ayrıca TTK’deki bazı düzenlemeler de halen uygulanan sigorta şartları ile çelişiyor. Önümüzdeki iki yıllık süreçte sigortacılıkla ilgili tali mevzuatta ve sigorta şartlarında değişiklikler gündemde olacağı için bizleri yoğun günler bekliyor. TTK’de sigorta hukuku ile ilgili tüm değişikliklerin sigorta şirketlerinin kurumsal yapılarını ve iş yapış süreçlerini yeniden düzenledikleri ve sigorta şirketlerinin finansal yapılarının daha fazla önem kazandığı bir süreç yaşanacağını düşünüyorum.”
Hazine Müsteşarlığı tarafından son yıllarda yapılan düzenlemelerin, şirketlerin mali bünyelerini kuvvetlendirmeleri açısından uzun vadede olumlu katkılar sağlayacağını belirten Sema Akça, “Şirketlerin güçlü bir mali yapıya sahip olmaları sigorta şirketleri için bir gerekliliktir, ancak güçlü bir mali yapıya sahip olmak isterken dengenin korunması da önem arz ediyor. Son yıllarda şirketlerin karşılıklarındaki artışlara bağlı olarak olumsuz mali tablolar sundukları ancak 2012 yılına geldiğimizde artık karşılıkların dengeye oturduğunu düşünüyorum” dedi. Akça şöyle devam etti: “Mali yapı içinde en büyük kalemi oluşturan muallak tazminatı karşılıklarına ilişkin olarak 2011 yılı sonunda davalık dosya muallakları için yapılan düzenleme ile negatif IBNR’ların tam olarak dikkate alınması şirketlerin doğru karşılık ayırmaları açısından olumlu düzenlemeler.”

‘ŞİRKETLERE ESNEKLİK VE ZAMAN TANINMALI’
Özellikle sektördeki yabancı sermaye ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda  mali tablolarda dengenin yakalanmasının Türk sigorta sektörüne olumlu katkılarının olacağının görüldüğünü belirten Akça, “Ancak son yıllarda yapılan düzenlemelerin en dikkat çekici özelliklerinden biri şirketlerin kendi dinamiklerine göre değerlendirilmeyip, büyük küçük tüm şirketlerin aynı potada değerlendirilmesidir. Yapılan düzenlemelerde şirketlere belirli bir esnekliğin sağlanması ve kendi dinamiklerine göre hareket etmesi için altyapının oluşturulmasının da gerekli olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.  
Sema Akça yapılan düzenlemelerle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Son olarak, son yıllarda yapılan düzenlemelerin, ilan edilir edilmez yürürlüğe alınması ve şirketlerin düzenlemeye bağlı olarak gerekli hazırlıkları yapmaları için gerekli zamanın olmaması ya da düzenlemelerin şirketlerin mali tablolarını kapattıktan sonra yapılması gibi örneklerle karşılaşıldı ki bu nedenle şirketlerin zor durumda kaldığı oldu. Geçtiğimiz yıl Torba Kanun olarak adlandırılan ve 6111 sayılı Kanun kapsamında Trafik Kazalarında Tedavi Harcamalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’na aktarılması için uygulamaya dair düzenlemeler örnek olarak verilebilir.”

‘AVİVA SİGORTA KÂRLI BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRECEK’
Hazine’nin düzenlemelerine bağlı olarak Aviva Sigorta’nın da teknik karşılıklarında bir artış olduğunu ve bu artışa bağlı olarak kârlılığının sektörün diğer şirketlerinde olduğu gibi etkilendiğini ifade eden Akça, “AZMM uygulamasına geçiş ile birlikte muallak tazminat karşılıklarımızda artış oldu. Ayrıca Trafik Kazalarında Tedavi harcamalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’na devri için yapılan düzenlemelerin gerek karşılıklar gerekse trafik branşının kârlılığı üzerinde olumsuz etkileri oldu.  Aviva Sigorta olarak bu etkileri ortadan kaldırmak için projelerimiz devam ediyor” dedi.
Aviva Sigorta’nın prim üretiminde dünyanın 6. büyük sigorta grubunun iştiraki olduğunu hatırlatan Sema Akça, “Aviva sermayedarından aldığı güçle, kârlı büyümeyi sağlayacak bütün dinamiklere sahiptir. Nitekim şirketimizde son dönemde kârlı büyümeye yönelik bir dizi aksiyon alınması için çalışmalarımız son hızla devam ediyor” diye konuştu.

Türk Ticaret Kanunu’nda sigorta hukuku ile ilgili hükümlerin nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağının yargı kararları ile ortaya çıkacağını dile getiren Sema Akça, “Bir diğer konu da 03.06.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu’nun birbiri ile çelişen hükümleri. Ayrıca TTK’deki bazı düzenlemeler de halen uygulanan sigorta şartları ile çelişiyor” diye konuştu. SİGORTACI