Akşener, sokağa çıkmayı düşündüğünü ancak Ülke TV'de başlayan ve kendisinin darbenin başbakanı olacağı şeklindeki yayınlar nedeniyle vazgeçtiğini söyledi.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 15 Temmuz darbe kalkışmasının yaşandığı zamanlarda FETÖ'ye karşı net tavır sergilememekle suçlanmıştı. Akşener'in "Yurtta Sulh ilkesini hayata geçireceğiz" sözlerinden bir süre sonra gerçekleşen darbeyi yöneten konseyin isminin "Yurtta Sulh Konseyi" olması, TRT'de okunan darbe bildirisinde "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" ilkesinin vurgulanması, Akşener'in bir konuşmasında "15'inden sonra işler değişecek" ifadesini kullanması gibi sebeplerden dolayı, Akşener'in darbe ile ilişkili olduğu, hatta "darbenin başbakanı" olacağı söylentisi yayılmıştı. Akşener, o geceye dair bilinmeyenleri Hürriyet gazetesine verdiği röportajda anlattı.
"TAM GİDELİM Mİ DERKEN..."
Darbe girişimi gecesi Beylerbeyi'ndeki evinde olduğunu söyleyen Akşener, "sokağa çıkmayı düşündünüz mü" sorusuna "Bunu çok dürüstlükle anlatıyorum size ve ilk kez anlatıyorum. “Hadi bakalım” falan olduk. Fakat bir arkadaşımız aradı. Ülke TV’de başlayıp, sonra diğerlerine sirayet eden, bu darbenin başbakanının benim olduğuma dair bir yayın yapıldı. Tam gidelim mi derken, bunun bir provokasyona sebep olabileceğini düşünerek durdum." diye yanıt verdi. İşte merak edilen konuyla ilgili sorulara Akşener'in verdiği yanıtlar:
15 Temmuz gecesi neredeydiniz?
Evimdeydim. Beylerbeyi’nde, Küplüce denilen yerde oturuyorum. Köprünün ayağına yakın bir yer.
Anlatır mısınız o geceyi?
Tarihi eser bir evde oturuyoruz. Üst katında televizyon yok. Günlük çalışan bir kızımız var. Akşam eve misafir geldiğinde ikramı ben yaparım. İki farklı aile misafirimiz. Çay, börek servisini yaptım. Telefonumun sadece WhatsApp’ı açık. Misafirlerimizden biri bizim genel idare kurulu üyemiz Feridun Bahşi; telefonuna köprüyle ilgili bir mesaj geldi. Herkes birbirini aramaya başladı. Hemen televizyonu açtık. Yoldan insanlar geçiyor, televizyonlarda bir gariplik var ama ne olduğu belli değil. Nihayetinde öğrendik. Diğer misafirimiz gitmek için bir tekne istedi. Biz onu sahile kadar indirdik. İnsanlar ellerinde bayraklarla neşeli şekilde köprüye çıkıyor. Eve geldik, öğrendik. Sayın başbakanla ilk tweet’i atan, kınayan siyasetçi olduğumu sanıyorum.
Peki sokağa çıkmayı düşündünüz mü?
Bunu çok dürüstlükle anlatıyorum size ve ilk kez anlatıyorum. “Hadi bakalım” falan olduk. Fakat bir arkadaşımız aradı. Ülke TV’de başlayıp, sonra diğerlerine sirayet eden, bu darbenin başbakanının benim olduğuma dair bir yayın yapıldı. Tam gidelim mi derken, bunun bir provokasyona sebep olabileceğini düşünerek durdum. “Darbecilere destek olmak için çıktı” denilebilirdi çünkü. Asıl ilginç olanı şu, hiç çözemedik. Helikopter hep bizim evin bulunduğu o alanda döndü durdu. Ve iki büyük kurşun bizim polis noktasına geldi. Zırhlı yaptırmıştım ben. Sıyırdı geçti, kıyafetlerini giydikleri konteynırın camlarını indirdi. Fakat sonra, ertesi gün, çok ilginç bir biçimde yayınlar başladı. Onca erkek, sayın cumhurbaşkanı, başbakan, Kılıçdaroğlu, Bahçeli dahil hepsi bir yerlerde, hiçbirini tankın üstünde görmedim, ama tutturdular, “Meral Akşener niye tankın üstüne çıkmadı” diye. Buraya da bir soru işareti koydum.
Nedir kafanızdaki soru işareti?
Eğer Sayın Erdoğan’ın danışmanları, o esnada “Hazır elimiz değmişken Meral Akşener’i çıkaralım” diye bir plan proje yaptıysa amenna, bakın buna bir şey demem. Amaaa gerçekten o darbe başarılmış olsaydı, başbakanı cumhurbaşkanı olacak şahısları gizlemek üzere bir el devreye girmişse o zaman Sayın Erdoğan’ın bu işe dikkatle bakması lazım.