Meral Akşener, rejimi değiştiren başkanlık Anayasası'na ilişkin referanduma ilişkin yaptığı açıklamalardan öne çıkan kısımlar şöyle:

"YÜZDE 62'Yİ MUHAFAZA EDERLERSE...."

Yüzde 62'yi muhafaza ederlerse, bütün siyasi taleplerimi geri çekiyorum.

"MHP'NİN YÜZDE 80'İ, AKP'NİN YÜZDE 25'İ HAYIR"

Yaptırdığımız araştırmalara göre, MHP tabanının yüzde 80'i 'HAYIR' diyor.
AKP tabanının da yüzde 25'i 'HAYIR'a yakın.

"REFERANDUMDA YÜZDE 60'A YAKIN HAYIR ÇIKACAK"

Referandumda yüzde 55-60'a yakın 'HAYIR' çıkacağını düşünüyorum.

Akşener'in açıklamasından satır başları:

OHAL olduğu için gerekli yerlere müracat edildi. Resi sözleşme yaptık. Hiçbir problem yoktu. Halk TV Genel Müdürü Şaban Sevinç ile telefon görüşmesi yapmıştım. O arada Çanakkale programından bahsettim. Halk TV olarak canlı yayınlayabileceklerini söyledi Şaban bey. 

Ben Halk TV'nin canlı olarak yayın vereceğini söyleyince, otel yönetimi "Halk TV'de yayını durdurun, gelin programınızı yapın" demiş. Türkiyem TV ve Halk TV bu ülkedeki nefes alınabilecek iki kanaldı. Türkiyem zaten kapanmak zorunda kaldı. İçeriye binlerce kişi geldi.

Elektrikleri kesmişler. Işıkların açılmayacağını anlayınca da ben gittim konuşmamı yaptım. Bunlar siyasette olan şeyler ama 21. yüzyılda isminde 'adalet' ve 'kalkınma' olan partinin döneminde olması ilginç. Ben bir rahmetli Başbuğumuzun bir de Demirel'in megafonla konuşma yaptığını hatırlarım. Ben bir Bakan'ın bunu yaptırmayacağını zannetmiyorum.

Ama asıl sorun şu; bu havuz medyasında edebini aşan iğrenç bir dil oluştu ya, o dilden hoşlanıldığı bir vasat olduğu için muktedirlerin bir yeri araması gerekmiyor. Adam demiştir; "biz bir daha iş miş alamayız, iyisi mi biz elektrikleri keselim "Bu 'hayır' kampanyaları burada bir siyasi kampanya değil. Meral Akşener'in şahsına ait bir kampanya da değil.

Bu, pekçok görüşten insanın Anayasa'nın Türkiye'yi böleceğini inanan, ne ekonominin, ne hukukun kalmayacağını duydukları inanç ve Türkiye endişesiyle bir tavır koyuyorlar. Toplam şu anda evet ile hayır arasında kamplaşıyor. Bu kamplaşma içersinde hatalı başka bir tutum daha var. Ben hayır kampanyası yapan hiçbir kurumun, kuruluşun, kişnin 'evet' verecek birini hain ilan ettiğine, hakaret ettiğine hiç rastlamadım.

"KENAN EVREN'İN DİLİNİN AYNISI BUGÜNKÜ İKTİDARLA AYNI"

Ama burada Başbakan bile 'hayır' oyu verenlerin terörist olduğunu söylüyor. Bu insanları çok rencide ediyor. Milli iradeyi kutsamışsınız senelerdir. Şimdi anlaşılıyor ki milli iradeden kasıt bizi yöneten muktedirlerin dediklerinin olması anlamına geliyor. Müthiş bir karartma ve iğrenç iftiralarla geçen dönem geçirdim ben, hedef gösterildim. Kenan Evren'in dilinin aynısı bugünkü iktidarla aynı. O gün de böyle bölerlerdi insanı. 

Biz MHP'nin kongresini isteyen adaylarımız, ak sakallı dediğimiz ağabeylerimiz ve diğer ablalarımızı dolaşarak geniş bir platform, Türk Milliyetçileri 'hayır' diyor platformu" Özdağ'dan aldığım bilgeiye göre Ankara'da Yeni Mahalle'de Nazım Hikmet Konferans Salonu'nda saat 13.00'te Türkiye'nin her yerinden katılımların olacağı bir şekilde buluşacağız.Şimdi biz 16 Nisan'da sadece bu Anayasa'yı oylamayacağız. Biz aynı zamanda sayın Bahçeli'nin icraatlarını, bugün Türkiye'yi getirdiği noktayı da oylayacağız.

Buradan Bahçeli'ye seslenmek isterim, Şimdi Sayın Bahçeli 11 Ekim'de bir konuşma yaptı ve durup dururken sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Başbakanın da unutmuş olduğu bir sistemi hatırlattı. Cumhurbaşkanı'nın anayasal bir suç işlediğini gerekçe gösterdi. 2013'te Anayasa komisyonuna AKP'nin getirdiği Anayasa başkanlık metninden çok daha adaketi, hukuku ve Türkiye'deki iyi kötü demokrasiyi ortadan kaldıracak bir metin bu. Çünkü partili bir Başkan bu. Konu Erdoğan değil, varsayalım ben seçildim.

Partinin il başkanlarıyla çıkıp bir toplantı yapıyorum, oradan çıkıp Cumhurbaşkanlığı yerleşkesine geliyorum rektörlerin atamasını yapıyorum.Bu resmin bu hale gelmesinin sebebi de sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu 'Cumhurbaşkanı'nı bundan kurtarmak'tır. Habur'da davulla zurnayla teröristler karşılandı. O mahkemede Atatürk resmi ile Türk bayrağı çıkarıldı, teröristler rahatsız olmasın diye. Sonra Oslo ve Dolmabahçe, hendekler vs. derken bunlar beka sorunu değil miydi? 

"17-25 ARALIK BAHÇELİ İÇİN HALA HIRSIZLIK OPERASYONU MU?"

O gün böyle bir çöözüm önerisi getirmedi Sayın bahçeli. Bir de 17-25 Aralık diye bir süreç var ve bu süreci 'hırsızlık ve yolsuzluk' olarak niteledi Bahçeli. Bahçeli'nin 'beka sorunu' dediği şeyi önce Ülkücülere sonra Türk milletine anlatmak zorundadır. Bu millet bu zokayı yutmayacak. Diğer açıklaması gereken konu da Sayın Bahçeli 17-25 Aralık'la ilgili olarak 'ver Bilal'i al Hilal'i' idi. Şu an Bahçeli hangi durumdadır. Bahçeli için bu süreç hala hırsızlık operasyonu mudur?

"BAŞKANLIK AÇIKLAMASINDAN SONRA DOLAR 60 KURUŞ ARTTI"

Sayın Bahçeli'nin Türkiye'ye maliyeti 60 kuruş olmuş. Bahçeli Başkanlık açıklaması yaptığı günün ardından dolar şu an 60 kuruş artmış durumda.Biz 16 Nisan'da atanları, ihraç edenleri, doların 3 lira 60 kuruş küsür lira yapanları, Başkanlık sistemini ortaya atan Bahçeli'yi oylayacağız. Yüzde 55 ile 60 arasında 'hayır' bekliyorum. Bana verilen bilgiye göre şu an yüzde 56 hayır gözüküyor.