Almanya'nın yeni Şansölyesi Olaf Scholz'un soykırım iddialarına rağmen Pekin'i kucaklaması, Biden ve kendi koalisyon ortaklarıyla arasını bozacağa benziyor. Çin Devlet Başkanı Xi'nin küresel sahnede daha iddialı hale gelmesi ve ABD'nin Batı'dan daha sert, daha birleşik bir yanıt için bastırması nedeniyle yeni Şansolyeyi zor günler bekliyor...

ALMANYA'NIN EN BÜYÜK TİCARET ORTAĞI

Almanya'nın yeni Şansölyesi'ne geçen ay tebrik mesajları yağarken, deneyimli diplomatlar, tebriklerini ilk sunanlar arasında Çin'in olduğunu görünce şaşırmadılar.Zaten Olaf Scholz'un Angela Merkel'in yerine geçmesinden sadece birkaç dakika sonra, Çin cumhurbaşkanı Xi Jinping, ülkesinin Berlin ile ikili ilişkisinin “büyük önemini” vurguluyordu.

İki ülke arasındaki diplomasi tarzı, Volkswagen, BMW ve kimya devi BASF gibi Alman işletmelerine büyük kazançlar sağladı ve Çin'in 213 milyar € değerinde yıllık ithalat ve ihracatla ülkenin en büyük ticaret ortağı haline gelmesine izin verdi.

SEÇİMDEN ÖNCE SÖZ VERDİ

Scholz her ne kadar kendi ülkesinde “yeni bir yol çizmeye” söz vermiş olsa da, konu dış politika ve ticaret olduğunda Merkel ile aynı ipte yürümesi bekleniyordu. Ancak Alman medyasında yer alan bir habere göre, Scholz seçim zaferinden önce bile Pekin'e Çin'le ilişkilerde büyük bir değişiklik olmayacağına dair özel güvence verdi. Noel öncesi Çinli liderle yapılan sanal bir zirvenin ardından Scholz, tartışmalı Avrupa Birliği-Çin yatırım anlaşmasının “mümkün olan en kısa sürede” yeniden canlandırılması çağrısında bulundu.

'ÖNCE ALMANYA’ POLİTLKASINI AŞIYOR

Eleştirmenler, tehlikeli yakınlaşmanın Pekin'in ağır insan hakları ihlallerine ve ayrıca Hong Kong ve Tayvan'daki olaylara göz yummak demek olduğunu ve "önce Almanya" mottosundan biraz daha fazlası olduğunu söylüyor.

KOALİSYONDA ÇATLAĞA NEDEN OLABİLİR

Uzmanlar, Scholz'un Çin ile anlaşmayı benimsemesinin hükümetteki ortakları, Yeşiller ve sağ eğilimli Hür Demokrat Parti (FDP) ile yeni bir anlaşmazlığı gündeme getireceğini ve Berlin'i Avrupa'nın geri kalanından giderek daha fazla izole bırakabileceğini iddia ediyor.

SCHOLZ'UN ÇİN YANLISI GEÇMİŞİ

Öte yanda Scholz'un Çin'e karşı duruşu, yabancı müttefiklerini şaşırtsa bile, uzun süredir Alman siyasetini gözlemleyenler için çok mantıklı.

Scholz, kendisini Çin'in “Avrupa'ya açılan kapısı” olarak pazarlayan bir liman kenti olan Hamburg'un belediye başkanı olduğu süre boyunca, orada dükkan açan yüzlerce Çinli firmadan yatırım aldı.Scholz ayrıca şehri yönetirken Xi ile kişisel bağlar kurdu ve 2017'de bir G7 toplantısı sırasında Çin cumhurbaşkanı ile görüştü. Maliye bakanı olarak da, daha sonra Çin başbakan yardımcısı Liu He'yi 2018'de Hamburg Zirvesi olarak bilinen bir foruma davet etti ve 2019'da Çin'i ziyaret etti. Bu gezi, ülkesinde insan haklarını gündeme getirmediği için eleştiri konusu olmuştu.

PEKİN 'SAÇMA' DİYOR, BIDEN BASTIRIYOR

Pekin, aralarında ABD'nin de bulunduğu ülkeler tarafından ortaya atılan soykırım iddialarını "saçma" olarak nitelendirirken ABD Başkanı Joe Biden müttefiklerini Çin'e karşı daha koordineli bir duruş sergilemeye zorluyor.