Maas, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, internetin tartışma kültürünü ve toplumsal havayı şekillendirdiğini belirterek, bundan dolayı internette olan bitenin hiç kimse tarafından görmezlikten gelinemeyeceğini söyledi.

Nefret ve kışkırtıcılığın internette engelsiz bir şekilde yayılmaması gerektiğini vurgulayan Maas, "Sokakta olduğu gibi sosyal medyada da ırkçılığa ve yabancı düşmanlığı yer olmaması lazım" ifadesini kullandı.

"Facebook ceza hukukunu ihlal eden ırkçı ve yabancı düşmanı içerikli paylaşımlara ilişkin şikayet aldığında şirketin harekete geçmesi ve bu paylaşımları hızlı ve güvenilir bir şekilde silmesi lazım" diyen Maas, şirketten hukuka aykırı içeriklerin yayılmasına karşı daha etkin mücadele etmek için şikayet işlem süresinin iyileştirilmesi ve hızlandırmasını talep etti.

Maas, şirket yöneticilerle iyi sonuçlara ulaştıklarını belirterek, internette nefret mesajlarıyla ne şekilde mücadele edileceği yönündeki önerileri geliştirmek için sivil toplum organizasyonların ve internet şirketlerinin bulunduğu bir çalışma grubunun kurulacağını bildirdi.

Maas ayrıca, Facebook şirketinin internette ırkçı ve yabancı düşmanı içerikleri takip eden sivil toplum organizasyonlarla işbirliğini iyileştirmek ve onların çalışmalarını maddi olarak desteklemeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.

Facbook şirketi de görüşmeye girmeden önce yaptığı açıklamada, nefret mesajlarının internette yayılmasının azaltmak için bazı tedbirlerin alınacağını belirterek şirketin "Toplumsal Standartlarının" zaten koruma altındaki gruplara karşı nefret söylemlerini ve şiddete çağrıyı yasakladığını kaydetti.

Sosyal paylaşım sitesi Facebook ırkçı içerikli paylaşımların ihbar edilmesine rağmen internette kaldığı gerekçesiyle Almanya'da eleştiriliyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel de şirketin kendi kurallarını daha iyi uygulayarak bu tür paylaşımların silinmesini talep etmişti.