Almanya'da hükümet, imamların Almanya’da yetiştirilmesinin sağlamak ve bu yolla yabancı siyasi güçlerin din üzerinden Almanya'da nüfuz oluşturmasını sınırlandırmak için harekete geçti. Karar hayata geçtiğinde 3 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'ya Türk
3 milyonu Türk kökenli olmak üzere yaklaşık 4 milyon 500 bin Müslüman'ın yaşadığı Almanya'da Angela Merkel hükümeti, imamların ülkede yetiştirilmesini sağlamak, bu yolla da Türk hükümeti başta olmak üzere, yabancı siyasi güçlerin Alman Müslüman toplumu üzerindeki nüfuzunu sınırlandırmak için düğmeye bastı.
Almanya genelinde sayıları 2 bin 500'ü bulan camide görev yapan imamların yüzde 90'ı yurtdışından geliyor ve bunların büyük bölümünü de Türkiye'den gelen imamlar oluşturuyordu.
Bir süredir bu konudan rahatsızlık duyduğunu sık sık dile getiren Angela Merkel hükümeti yetkilileri, imamların artık yurtdışından getirilmesi uygulamasına son verilmesi, imamların Almanya'daki öğretim kurumlarında yetiştirilmesi için harekete geçti.
Müslüman toplumuyla ilişkilerden sorumlu Almanya İçişleri Bakan Yardımcısı Markus Kerber, yaptığı açıklamada, "Artık imamların Türkiye'deki Diyanet tarafından buraya gönderilmesini istemiyoruz" diye konuştu.
Kerber, bu konu hakkında Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ile de görüşmelerin sürdüğü bilgisini paylaştı.
Asimilasyonu kolaylaştıracak
"İslam'ı Almanlaştırmak gibi bir amacımız yok" diyen Kerber, "Hedef Almanya'daki Müslümanların İslamı. Burada yaşayan Müslümanların, kendi dinleriyle kabul gördüklerini hissedebilmelerini, bu ülkenin onların memleketi olduğunu ve ülkemizi zenginleştirdiklerini hissedebilmelerini sağlamak istiyoruz" diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı, bir süre önce yurt dışından gelecek din görevlileri için Almanca bilme zorunluluğu getirileceğini duyurmuştu.
Savunma Bakanlığı da, orduda görev alacak Müslüman din görevlilerinin, Almanca bilmesini ve Almanya'daki kabul gören bir enstitüden mezun olmasını istiyor.
Almanya'da halen Münster, Tübingen, Osnabrück, Frankfurt/Giessen ve Erlangen-Nürnberg'de ilahiyat bölümleri ve enstitüleri bulunuyor, bu yıl da Berlin'de Humboldt Üniversitesi'nde bir enstitünün açılması bekleniyor.
Merkel hükümetinin kararının yabancı siyasilerin Almanya'daki Müslümanlar üzerindeki etkinliğini bitirmek için alındığı ifade edilse de başka nedenler de var. Bu nedenlerden en önemlisi Alman hükümetinin ülkedeki Müslümanlara ve özellikle de Müslüman gençlere İslam dininin kurallarını Almanya'nın yetiştirdiği imamların anlatmasını sağlamak olarak öne çıkıyor. Bu adımın etkisi uzun dönemde daha fazla görülecek.
Zira Almanya'nın en çok önem verdiği konu ülkedeki göçmenlerin entegrasyonu. Buna asimilasyon da denebilir.
Bu kararla birlikte başta Türk kökenli göçmenler olmak üzere Almanya'daki göçmenlerin geldikleri ülkelerle olarak dinsel bağları da koparılmış olacağından asimilasyon daha da hızlanacak.
Tartışmanın odağında DİTİB var
Almanya'da imamların eğitimi tartışmasının alevlenmesinin arka planında, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) konusunda yaşanan gelişmeler bulunuyor. 900 camii ve bini aşkın imamıyla DİTİB, Almanya'daki en büyük İslami çatı örgütünü oluşturuyor.
DİTİB'in imamlarının çok büyük bir kısmı Türkiye'den geliyor, finansmanı da Türk hükümeti tarafından karşılanıyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, Almanya'da görevli bazı imamların casusluk faaliyetlerinde bulunduğu iddiaları, DİTİB'in bazı camilerinde Türkiye'nin Afrin harekatına destek için etkinlikler düzenlenmesi ve bir etkinliğine Müslüman Kardeşlerin de katılması, Alman medyasında geniş yer bulmuş, siyasette de tepkilere yol açmıştı.
İktidardaki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) içişleri sözcüsü milletvekili Christoph de Vries, "Konu sadece bir dini cemaat meselesi ile sınırlı değil, yabancı bir devlet ile karşı karşıyayız" dedi.
Finansman sorunu yaşanacak
Almanya, yabancı hükümetlerin camiler üzerinden siyasi nüfuzunu sınırlandırmada kararlı görünse de, imamların Almanya'da eğitimi, yurtdışından finansmanın kesilmesi gibi konuların çözümü çok da kolay görünmüyor.
Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Filiz Polat, halen DİTİB camilerinin hiçbir harcama yapmadan Türk devletinin gönderdiği eğitilmiş imamlardan yararlandığına dikkat çekerken, "Artık bunlar kendi finansmanını sağlamak ya da bir çatı kuruluştan mali destek almak zorunda kalacak" diye konuştu.
Polat, "Türkiye kökenli Müslümanların sayısını dikkate aldığımızda kendi finansmanlarını sağlamaları gayet tabii ki mümkün. Ancak Almanya'daki Müslümanlar, imam eğitiminin Almanya'da verilmesini, buradaki kuruluşlarının geldikleri ülkelerden bağımsız olmasını istiyor mu?" sorusunu gündeme getirdi.
Almanya'da hükümet ile Müslüman kuruluşlar arasında diyalog platformu niteliği taşıyan Alman İslam Konferansı, Kasım ayında imamların Almanya'da eğitimi ve finansmanını gündemine almıştı.
Taraflar bazı konularda farklı görüş ve beklentilere sahip olsalar da; İçişleri Bakanlığı, ilahiyat enstitüleri ve Müslüman cemaatler arasında yoğun görüşmeler yoluyla bu adımların atılmasını sağlamakta kararlı görünüyor.