‘Anneler Günü’ adı altında tüketim çılgınlığının fitilini ateşleyen emperyalist Batı, bu yıl da koskoca bir yıl boyunca cinsel meta gibi lanse edip, şiddet ve tacize maruz bıraktığı kadınlar üzerinden rant elde etmeye çalışıyor. Anneliği ‘cennete girmenin anahtarı’ ve ‘belaların def’i için dua kapısı’ olarak gören Müslümanlar ise, analarına sevgi, saygı ve hürmeti bir güne hapsetmeden, bir ömre yaymanın huzurunu yaşıyor.

Kolonyalist Batılı devletler, her bir zerresini sömürdüğü kadının annelik vasfı üzerinden de rant devşiriyor. ‘Anneler Günü’ adı altında tüketim çılgınlığını körükleyen Batı gerçekte ise kadın üzerinde zulüm fırtınası estiriyor. Uluslararası istatistikler Amerika başta olmak üzere Batılı ülkelerin tamamında kadına şiddetin ve cinsel tacizin had safhada olduğunu gözler önüne seriyor. Öte yandan; emperyalist ülkelerin baskı ve zulümlerine maruz kalan İslam coğrafyalarındaki annelerin feryadı maşeri vicdanı yaralıyor. Türkiye’de ise devrim rüyalarıyla beyinleri paslanmış bir avuç seküler yobazın annelik vasfı üzerinden ideolojik propaganda yapması tepki çekiyor.

Kapitalizme yarıyor

Bugün, dünyaya kan ve gözyaşı tohumları eken Batılıların hayatımıza adapte etmeye çalıştığı Anneler Günü. Kadını kendi öz benliğinden uzaklaştıran Batı, ‘Anneler Günü’ adı altında insanoğluna bahşedilen en kutsal vasıf olan ‘Annelik’ sıfatını kendi kirli emellerine yönelik kullanıyor. Kapitalizme meze etmeye çalıştıkları annelik vasfı ise sömürgeci zihniyet için hiçbir anlam ifade etmiyor. ABD’de yılda 1 milyondan fazla kadın tecavüze uğruyor. Yine medeniyetin kalbi olarak nitelendirilen İsviçre’de her yıl ortalama 50 bin kadın tecavüze uğrarken, Avusturya’da da 25 bin kadın tecavüz kurbanı oluyor.

Kadın ayaklar altında

İnsan hakları söylemini kimseye bırakmayan İtalya’da her yıl 538 bin, Fransa’da 200 bin kadın fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kadın cinayetlerinin en yüksek seviyede seyrettiği Avrupa ülkesi ise Almanya. İstatistikler her 3 günde 1 kadının Almanya’da cinayete kurban gittiğini gösteriyor. Emperyalist devletlerin zulmü nedeniyle İslam coğrafyasındaki kadınlar da kan ağlıyor. Suriye’de 9 yıldır Esed’in estirdiği terör fırtınası nedeniyle milyonlarca kadın, kucağında çocuğuyla birlikte mülteci konumuna düştü. Arakan’da da benzer bir tablo göze çarparken, Gazze’de annelerin üzerine Siyonist bombalar yağmaya devam ediyor. Çin esareti altındaki Doğu Türkistan’da da benzer iğrençlikler sergileniyor.

Annelik fedakârlığı

Kadın ve erkek arasına nifak tohumları ekmek isteyen feminist derneklerinin aksine annelik vasfını kuşanan gerçek kadınların mücadelesi ise destanlık bir değer taşıyor. HDP aracılığıyla PKK tarafından evlatları dağa kaçırılan Diyarbakır Annelerinin verdiği mücadele ise göz yaşartıyor. Virüs salgı nedeniyle bir aydan fazladır evlatlarıın göremeyen sağlık çalışanı anneler, ülkemizin geleceği için canla başla gayret sarf ediyor. İdlibli annelerin dramı ise bütün insanlık adına bir utanç vesikası taşıyor. Her türlü zorluğa rağmen evlatlarını annelik vasfıyla kuşatan anneler dünyaya örnek oluyor.

Terör mağduru aileler evlerine kavuştu

Şırnak’ta terör mağduru 316 aile evlerine kavuşmanın sevincini yaşadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca terör mağdurları için merkez Yeni Mahalle’de yapımı tamamlanan konutların, koronavirüs önlemleri kapsamında geçen hafta ertelenen kura çekimi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Noter huzurunda yapılan kura çekiminde toplam 316 aile yeni evlerine kavuştu.  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Kentsel Dönüşüm Şube Müdürü Nihat Ürper, yapımı tamamlanan Yeni, Gazipaşa, Dicle, Aydınlıkevler ve İsmetpaşa mahallelerindeki konutların kurasının çekildiğini söyledi.