Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gelerek listede ismini gören Kırdemir, büyük bir sevinç yaşadı. "Keşke bunların hiçbiri başımıza gelmeseydi" diyen Kırdemir, yaşadıklarını AA muhabiriyle şöyle paylaştı: "2006'da aldığım bir cep telefonunun çalıntı çıkması nedeniyle açılan bir dava sonucu 2007'de beraat etmiştim. Ancak davanın düşümü yapılmadığı için önceki akşam eve giderken kimlik kontrolü yapan polis ekiplerin tarafından arandığım gerekçesiyle gözaltına alındım. Burada aranma nedenimin cep telefonuyla ilgili olduğu söylenince o davanın bittiğini ve suçsuz olduğumun karara bağlandığını söyledim. Ancak buna rağmen gözaltına alınarak polis merkezine götürüldüm. Polis merkezinde ertesi gün sınava gireceğimi bu nedenle sınav sonrası işlem yapılması gerekiyorsa yapılmasını talep ettim. Yine de başarılı olamayınca durumu aileme bildirdim. Annem de gece boyunca tüm yetkilileri arayarak yaşadığım sıkıntıyı dile getirmiş ancak bir sonuç alamamış. Adliye yetkililerinin bu konuyla ilgili yardımcı olamayacakları söylenince annem de tepkisini ortaya koymak için kendisini yakma girişiminde bulunmuş. Ancak bunlara gerek yoktu. Ben bir hata yapmış olsam da bunları gerektirecek bir durum değildi."   Üç aydır bu sınava çalıştığını ve bu sürede sosyal hayatını da bir kenara bıraktığını anlatan Kırdemir, yaşadıklarının etkisiyle sınav sırasında öğrendiği bilgilerin çoğunu hatırlayamadığını da vurguladı. Buna rağmen sınavı 12'nci olarak kazandığına dikkati çeken Kırdemir, sınavı kazandığını öğrenince çok mutlu olduğunu dile getirdi. 
  En çok annesine güzel haber vermekten mutluluk duyduğunu belirten Bahadır Kırdemir, "Onca eziyet ve çileye değdi. Herşeyden önce annemin benim için gösterdiği çabaya değdi. Annemin çabalarına bir karşılık verebildim, onu sevindirebildim. Bunca eziyetin üzerine ona mutlu bir haber verebildim" diye konuştu. 
  Gelecekte benzeri olayların yaşanmamasını da dileyen Kırdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: 
  "Sınavı kazanamayabilirdim. O zaman ne yapardım bilemiyorum. Dünkü yaşadıklarım hiç kolay değildi. O sınava o psikoloji ile girmek hiç kolay değildi. Annemin bir eylem yapabileceği hiç aklıma gelmemişti. Ama sonuçta bir anne ve bir anne evladı için herşeyi göze alabilir. Eylem nedeniyle vücudunda yaralar oluştu. Sınava giremeseydim zaten suçsuz olduğum ortaydı. Bana tek söyleyecekleri 'Kusura bakmayın' olurdu. Beni engelleyenler için bir bahane ama benim için bir geleceğin yok olması." 
  "Yaşadıklarım kulağıma küpe oldu" diyen Kırdemir, bir daha ikinci el ürün alırken daha dikkatli olacağını söyledi. 
  
  -Anne Zuhal Kalan- 
  
  Bahadır Kırdemir daha sonra mutlu haberi annesiyle paylaştı. AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Anne Zuhal Kalan, o an yaşadıklarını, "Gözüm karardı" diye tanımladı. 
  Bir anda ortaya çıkan durum karşısında çözüm üretilmemesinin kendisini çılgına çevirdiğini belirten Kalan, "Bunca emek verdiğim çocuğumun geleceği ellerimden kayıp gidiyordu. Hayatımı onlara adadım. Her anne babanın yapması gerekeni yaptığımı düşünüyorum. Doğru mu yaptım? Değil. Ama çaresizlik beni bu eylemi yapmaya sürükledi" dedi.