Türkiye'de forma giyen birçok ünlü futbolcunun menacerliğini yapan Ahmet Bulut, Arda Turan'ı Manchester United'ın istediğini söylerken, milli futbolcunun sezon sonunda Atletico Madrid'den ayrılacağını açıkladı.
Türkiye’de futbolcu menaceri deyince akla gelen ilk isim olan Ahmet Bulut, Fanatik Gazetesi'ne verdiği röportajda; Arda Turan, Emre Belözoğlu, Beşiktaş, Cristiano Ronaldo ve Türk futbolcu hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.
ARDA TURAN'I MANCHESTER UNITED İSTEDİ
- Arda Turan’ın kariyer planlaması nedir?
Arda’yı Atletico Madrid’e bonusları dahil 15 milyon Euro’ya transfer ettim. Bu bir Türkiye rekoru. Bildiğin gibi geçen sezon içinde de kontratını yeniledik 4 sene daha ve İspanya’daki sistem gereği federasyona bonservis belirttiler ki bu rakam 41 milyon Euro! Şu an Arda, Atletico’nun en çok kazanan ve en değerli futbolcusu. Ayrıca ilk 11 oyuncusu. Biz burada yeterince farkında değiliz, Arda gerçekten çok başarılı ve bunu çalışarak, kendini geliştirerek, alınteriyle sağladı. Tabii başarılı oldukça da başka takımlardan teklifler gelmeye devam ediyor. Ancak biz birlikte karar vererek Arda’nın sezon sonuna kadar Atletico’da kalacağını önceden söylemiştik. Örneğin Manchester United ciddi olarak ilgilenmişti Arda ile Moyes zamanında. Türkiye’den de teklifler aldık ancak bizim Arda için çizdiğimiz kariyer planında transfer yoktu. Bu sezon sonunda yani 28 yaşında bir transfer yapmalı diye düşünüyoruz. Bu transfer de olacaksa Avrupa’nın ilk 8 takımından birine olmalı. Aksi takdirde yapmayız.
EMRE'NİN NEWCASTLE UNITED'E GİTMESİ HATAYDI
- Peki Emre Belözoğlu’nun kariyer planlaması nasıldı?
Emre çok genç yaşta İnter’e transfer oldu ve kontratı 5 senelikti. Baştan ilk sene çok oynatmayacaklarını belirtmişlerdi. Oyuna sonradan girerek de olsa 20 maç oynadı. İkinci senesinde artık ilk 11 çıkmaya başlamıştı. Emre kendisi İnter’den ayrılmak istedi ve Newcastle’a gitti. Bunu o zaman da kendisine söyledim, bu transfer hataydı. Sonrasında istese Avrupa’da kalırdı ama o Fenerbahçe’yi tercih etti. Ama Emre dünya futbolunda ismi bilinen iyi bir oyuncu. 32 yaşında Atletico’ya transfer oldu. Bu sezon başı 34 yaşında iken yine yurt dışından hatırı sayılır teklifler aldık Emre için. Fenerbahçe’de 1 senelik daha kontratı var. Süre sonunda tekrar bakacağız.
"BEŞİKTAŞ'TAN ALACAĞIM VAR AMA..."
- Son dönemde Beşiktaş’ın yaptığı birçok transferde imzan var. Hatta Beşiktaş’tan 18 milyon TL alacaklı olduğun da söyleniyor. Doğru mu bu?
Çok abartı bir rakam. Kabaca böyle bir alacak için 180 milyonluk transfer olması gerek. Ancak alacaklı olduğum doğru. Bu 4 senede oluşan bir alacak, tam rakamı şu an bilemiyorum ama 5-6 milyon TL’yi geçmez. Benim getirdiklerimden bir Queresma için 7.3 milyon Euro bonservis ödendi. Hilbert, Simao, Guti bedava, Ernst 2.3 milyon, Cenk Gönen 1 milyon, Veli Kavlak 700 bin Euro... Fernandes önce bedava kiralık geldi sonra 2 milyon Euro’ya bonservisini aldım. Bakın herkes Beşiktaş’ı icraya verdi ama ben vermedim. Hâlâ çalışıyorum onlarla ama alacağım onu biliyorum, emeğim var orada. En son Demba Ba’yı ve Atletico Madrid ile Fiorentina’nın istediği Gökhan’ı, oyuncunun da talebiyle Beşiktaş’a getirdim.
"TÜRKİYE'DE İLK MENACER KULLANAN FUTBOLCU OLABİLİRİM"
- 1 yaşında ailen ile gittiğin Almanya’da futbola 17 yaşında kaleci olarak başladın. Türk futbol kamuoyu ise seni Galatasaray’a transferin sonrası tanıdı. O dönem senin menacerin var mıydı?
Alman bir menacerim vardı. Hatta o dönem, 1993’te Galatasaray’a transferim için Adnan Sezgin ile görüşürken bana ‘Bu kim?’ diye sormuştu. Belki de Türkiye’de ilk menacer kullanan futbolcu olmuş olabilirim.
"GALATASARAY'DA 2 SENE KALDIM, BİR KEZ BİLE İLK 11 BAŞLAMADIM!"
- Peki şimdi hiç diyor musun, “Benim menacerim Ahmet Bulut olsa, her şey farklı olurdu” diye?
Biliyorsunuz menacerliğim çok iyi ama kaleciliğim kısıtlıydı. Düşün, 2 sene Galatasaray’da oynadım bir defa ilk 11 başlamadım. Kesemediğim kaleci de Hayrettin! Ama başarılıyım da 2 senede 250 defa çift kale maça çıktım bir defa sakatlanmadım. Zeytinburnu’nda bir sezonda 87 gol yedim. Ama geriye dönüp baktığımda maddi konularda farklı davranmamı sağlardım kendi menacerim olarak. Ama o dönem yönetici futbolcu ilişkisi ile yürüyordu işler. Sırt sıvazlayıp ‘imzala oğlum’ şeklinde.