Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç,"Demirtaş çözüm süreci konusunda iyi niyetli çaba gösteren birisi değildir. Dilerim ki bu noktadan sonra bu süreci baltalayacak hareketin içerisinde olmaz" dedi.

Bakanlar Kurulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında toplandı. Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklamalarda bulundu.

Arınç'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

"Terör eylemleri bitecektir ve çözüm süreci bundan sonra konuşulmaya başlanacaktır. Molotof atanlarla çözüm sürecinin konuşulmasını kimse beklemez. Hükümetimiz bu konuda kararlıdır. Kimseyle alıp veremeyeceğimiz yok. HDP legal bir partidir. Çözüm sürecinde bizim partnerimizdir. 

Onlarla iyi ilişkiler kurmak ve dürüst bağlamda çalışmayı arzu ederiz. HDP'li vekillerle iyi ilişkilerimiz olduğunu herkes bilmektedir.

6 yıldan bu yana çözüm sürecini en çok savunanlardan biriyim. Terörün sona ermesi akan kanın durması hedefimizdir. Ama birilerinin beklediği gibi çözüm süreci çözülme süreci değildir. Kurumlarda yapılanları herkes çok iyi biliyor. HDP'li vekillerden hiçbiri beni çözüm sürecini bozmaya çalışmakla itham etmedi. HDP'li vekiller beni her zaman takdir etti.

Demirtaş çözüm süreci konusunda iyi niyetli çaba gösteren birisi değildir. Dilerim ki bu noktadan sonra bu süreci baltalayacak hareketin içerisinde olmaz. Çözüm sürecine bugüne ne kadar sorun çıkarılmışsa bunların en başında gelen Selahattin Demirtaş'tır.

"CEVAP 24 GÜNDE SAKLI"

4 Şubat'ta açıklanabilecek bu maddeler neden 28 Şubat'ta açıklanabilmiştir. Bu 24 günde saklı cevap. 4'ünde getirilen metin çok farklıydı. Metnin değişmesi iyi oldu. Çözüm sürecini isteyenler müşterek bir iradede birleşti. Metin yüzde 60 değişti ve hükümetle HDP birlikte okudu.

"BİZ DE KOALİSYONA DESTEĞİMİZİ VERİRİZ"

Musul Valisi şu anda Musul'da değil. DEAŞ gelince ayrılmak zorunda kaldı. Biz DEAŞ'a karşı 60'tan fazla ülkenin desteklediği koalisyona destek veriyoruz. Yapılan toplantılara bakan düzeyinde katılıyoruz. Teröre karşı olmak bizim de vazifemiz. kaldı ki coğrafya bizim de coğrafyamız. Oradaki örgütler İslam'a da büyük zarar veriyor. 

Bu örgütlere karşı Türkiye koalisyonun bir parçasıdır. Ancak bu koalisyon hareket edecekse, sadece havadan operasyonlarla netice almak mümkün değil. Suriye ile 910 km sınırımız var. Şu anda 1.6 milyon insanı barındırıyoruz. Almanya, Fransa olsa kabul ederler miydi? Almazlardı. İnsanlar bombalar altında hayatını kaybederdi. 

Halep'in bombalanması karşısında veya radikal unsurların şiddeti karşısında kaçış başlarsa daha ne kadar insanı kabul edebiliriz. Emniyetli bölgelerin olmazsa olmaz olduğunu söylüyoruz. Güvenli hava sahasının gerçekleşmesi şu anda mümkün olmadı.

Türkiye'nin yararlı gördüğü hususlar konusunda gelişme olursa biz de koalisyona desteğimizi veririz."