GÜNCEL

Arınç'tan partisine sert eleştiri 'Çok sesliliği yok saymak fayda sağlamaz'

Bülent Arınç ifade özgürlüğü konusunda bazı kısıtlamalara gidildiğini ve bunun da toplumda rahatsızlık yarattığını söyleyerek iktidarı eleştirdi.

19 Şubat 2025 Saat: 10:30
Arınçtan partisine sert eleştiri Çok sesliliği yok saymak fayda sağlamaz
Arınç'tan partisine sert eleştiri 'Çok sesliliği yok saymak fayda sağlamaz'

Bülent Arınç açıklamalarının TÜSİAD'a açılan soruşturmanın arkasından gelmesi dikkat çekti.

Arınç sosyal medyadan isim vermeden paylaşımda bulunarak “Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 22. Dönem Başkanı, AK Partili Bülent Arınç, "İfade özgürlüğü konusunda bazı kısıtlamalara gidildiğini ve bunun da toplumda rahatsızlık yarattığını düşünüyorum. Eleştiri hakkı hakaret, bühtan ve tahkir içermediği müddetçe müdahale edilemez olmalıdır." dedi.

"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, AK PARTİ’NİN ÖNEMLİ ARGÜMANLARINDANDI"

22. dönem TBMM Başkanı AK Partili Bülent Arınç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye'de artık ifade özgürlüğü noktasında kısıtlamaların olduğunu belirterek, AK Parti iktidarını isim vermeden eleştirdi. Arınç, şahsi X hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

"'Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse bir şey düşünmüyor demektir.' Mevlânâ. Fikir dünyamız durağanlıktan uzak, dinamik ve özgür olmalıdır. Her bireyin aynı şeyi düşünmesi mümkün olmadığı gibi bunun için gayret etmek, herkesi bir düşünce etrafında toplamak ve çok sesliliği yok saymak topluma bir fayda sağlamaz. İfade özgürlüğü hem anayasada yer aldığı hem de AK Parti’nin iktidara geldiği günlerde hükümet programında ve Avrupa Birliği hedefinde kullandığı en önemli argümanlardan biriydi. Kopenhag Kriterleri içerisindeki siyasî ve hukukî kriterlerden bütün özgürlüklerin bileşkesi saydığımız ifade özgürlüğünü en başa aldık ve bu konuda yasal düzenlemeler yaptık. Uygulamalarla toplumsal barışa hizmet edecek farklı düşünceleri, bir özgürlük alanı içerisinde bir araya getirdik ve bunda başarılı olduk. Bu bizim hem yurtiçindeki barışımıza yol açtı hem de insanların birbirlerini daha iyi anlamalarına ve birbirlerine tahammül etmesini sağladı. Ayrıca AB nezdinde ve tüm dünyada Türkiye’nin özgür bir ülke olduğunu, herkesin fikirlerini ve düşüncelerini korkmadan ifade edebildiğini ortaya koydu. O dönemlerde bu yaptıklarımız ile yüzde 50 oy oranını yakaladık. Elbette burada hükümet olarak sağlık, ulaşım vs. gibi alanlarda yapılan yatırımlar oldukça etkili olmuştur ancak ifade özgürlüğünün toplumda doğurduğu atmosferin de etkisi azımsanmayacak durumdadır."

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİK KISITLAMALAR ARTIYOR

31 Mart seçimlerinde AK Parti'nin ikinci parti olmasındaki neden olarak ifade özgürlüğü noktasında kısıtlamaların olduğunu belirten Arınç, şu ifadeleri kullandı:

"31 Mart Seçimlerinin ardından ortaya çıkan tablonun sebepleri üzerine düşünüldüğünde yukarıda zikrettiğim dönemin aksine ifade özgürlüğü konusunda bazı kısıtlamalara gidildiğini ve bunun da toplumda rahatsızlık yarattığını düşünüyorum. Eleştiri hakkı hakaret, bühtan ve tahkir içermediği müddetçe müdahale edilemez olmalıdır. Altında imzamız olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararlarındaki mevcut ilkeleri benimsemiş ve bu ilkeleri yasalarımıza da derc etmiştik. AİHM kararlarındaki çok önemli bir karar da şudur: 'Siyasetçiler herkesten çok eleştiriye açık ve tahammüllü olmalıdır, eleştiri ne kadar ağır olursa olsun, bütün bunları kabullenmeli ve bundan istifade etme yolunu seçmelidir'."

ELEŞTİRİ HAKKI, TOPLUMUN GELİŞMESİ İÇİN ÖNEMLİDİR

Millî Görüş dönemini bilenler hatırlayacaktır, TBMM’de en sert eleştirileri yapan grup bizdik ve bu siyaset tarzı halk nazarında takdirle karşılanmıştı. Bunun üzerine de adım adım iktidara yürüdük. Eleştiriler elbette haksız ve yersiz olabilir. Bunun karşısında yapılması gereken bu eleştirilere mümkünse somut örneklerle cevap vererek kendi fikirlerimizi ifade etmektir. Eleştirileri çeşitli argümanlar ile susturmak ve sindirmek kısa vadede eleştirilene fayda sağlar gibi gözükse de aslında süreç içinde oldukça yıpratıcı ve zarar vericidir. Bu konu hakkında pek çok fikir adamının görüşleri aktarılabilir. Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç özellikle doğu ve batı arasındaki İslam üzerine Şah eserinde şunları aktarır: Eleştiri, düşünmenin ruhudur. Eleştiri olmayan yerde düşünce donuklaşır. Hakikati aramak için eleştiri gereklidir. Eleştiri hakikatin güneş ışığıdır. Özgürlük insanın yanlış yapma hakkını da içerir. Ancak eleştiri olmazsa bu yanlışlıklar düzeltilmez. Sorgulamayan bir toplum köleleşmeye mahkumdur.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, TOPLUMUN DİNAMİZMİNİN ANA AKTÖRÜDÜR

Hasılı ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı, fikir dünyamızın ve buna bağlı olarak siyasetten gündelik yaşama kadar her alanda dinamizmin ana aktörüdür. Fikirlerin özgürce tartışılmadığı, ifade edilmediği bir ortam ise durağan ve tek sesli bir ortam doğurur ki o da terakkinin önündeki en büyük engeldir.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑