MEDYA

"Artık sizi Erdoğan da elimizden alamaz".

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, hem PKK destekçisi hem Akşener destekçisi sözde devrimci Ataol Behramoğlu'nun gerçek yüzünü ortaya serdi..

10 Ekim 2017 Saat: 10:19
"Artık sizi Erdoğan da elimizden alamaz".
"Artık sizi Erdoğan da elimizden alamaz".

Sabah gazetesi yazarı Salih Tuna, devrimci kılıklı Akşener destekçisi Ataol Behramoğlu'nun ikiyüzlülüğünü gözler önüne serdi. Tuna, bugünkü "Artık sizi Erdoğan da elimizden alamaz" başlıklı yazısında, "Hem PKK'nın o 'hendek terörünü' arkalayıp hem Akşenerci olmak belirli bir 'kıvraklık' ister" ifadelerini kullandı. 

İşte o yazı:
Daha dün "Sanatçılar Girişimi" imzasıyla Mehmetçiğin teröre karşı verdiği savaşı (Saray Savaşı diyerek) mahkûm ediyordu.

Yani..
ABD taşeronu örgütün "hendek terörünü" (sonuç itibariyle) arkalıyordu.
Şimdilerde "Akşener güzellemeleri" yapıyor.
Kim mi?
Ataol Behramoğlu.
Şair, solcu, sosyalist, Atatürkçü, Cumhuriyet yazarı, Çehov'un bir kahramanının ifadesiyle "ve daha bir sürü."
En son da, Akşenerci.
Bakınız ne demiş Akşener için: "Sahnede pırıl pırıl, apaydınlık bir kadın konuşuyor... Samimi, bilgili, açık sözlü, zarif. Slogandan uzak, cesur, esprili..." 
İşte böyle...
Adı "yandaşa" çıkan hiçbir yazar Erdoğan'a bu denli "güzelleme" yapamadı.

***

Belli ki, Ataol B. ilerlemiş yaşına rağmen oldukça "kıvrak" bir insan.
Hem PKK'nın o "hendek terörünü" arkalayıp hem Akşenerci olmak belirli bir "kıvraklık" ister çünkü.
Belki de istemez.
Zira Akşener'in ne düşündüğünü veya nereye evrildiğini bilemiyoruz.
IKBY referandumu veya PKK'nın Suriye koluna ABD'nin binlerce TIR'lık silah vermesi hakkında ne düşünüyor, bilemiyoruz.
Bizim bildiğimiz tek şey: "Yurtta sulh cihanda sulh" sloganıyla yola çıkmış, "Başbakan olacağım" demişti.
Olamadı.
"Yurtta Sulh Konseyi" 15 Temmuz'da başarılı olamayınca, "pırıl pırıl, apaydınlık, bilgili ve açık sözlü" Akşener'den, geriye şu veciz ifadesi kaldı:
"Cemaate bir mensubiyetim yok, olsa gururla söylerdim..."

***

Ataol B. kendisini savunmak sadedinde, "Akşener'i desteklerken aslında ABD'yi savunuyormuşum. Ben herhangi bir ülkeyi, devleti değil, bütünüyle Batı'yı, aydınlanmadüşüncesini savunuyorum..." diyor.
Artık kendi kendilerini "deşifre" etmeye başladılar.
Gün gelecek, bu "sömürge aydınları" Batı'yı savunuyorum demekle kalmayacak, açıkça "müstevli muhibbi" olduklarını ilân edeceklerdir.
Gidişleri orayadır.
Cenap Şahabettin de "Kurtuluş savaşımıza" böyle karşı çıkmıştı.
Şair dersen o da şairdi. Ki, 40 tane Ataol yan yana gelse, bir "Elhân-ı Şitâ" yazamazdı.

***

Prof. Birgül Ayman Güler, Atlantik örgütü NATO veya Avrupa örgütü AB'den yana olduklarını "Batıcıyım" ifadesiyle örtmeye çalışan Türkiye'nin tüm Ataollarını bakınız nasıl deşifre ediyor:
"NATO'culuğunun ve AB'ciliğinin hesabını veremiyor. Bu hesabı veremeyince, 'Erdoğan diktatörlüğüne karşı olmak' mazeretinin ardında sağa sola saldırıyor. / İktidara muhalefeti, Batıcılık ile örtmek... / Ülke içinde, emperyalizmle el ele iş görmek... / İster laikim de, istersen şeriat diye haykır; ister Türkçüyüm de, istersen Batıcıyım de, bu pozisyonu destekleyecek hiçbir yüksek değer yok..."
İşte budur.
"Erdoğan nefreti" sizi elimizden alamaz. İhanetinizi hep böyle yüzünüze vuracağız.
Sahte ayrışmalar, kamplaşmalar da bitmiştir.
Mevzubahis olan vatanın bekasıdır.
Ya vatanın bağımsızlığı ve özgürlüğü için direnenlerin safında olacaksınız ya da müstevlilerin yanında.
Yok başka bir ayrışma..

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑