Yaz aylarına rağmen vaka sayılarının 22 bini geçtiği, dağ-bayır demeden aşı ekiplerinin kapı kapı gezip aşılama oranını artırmaya çalıştığı ve hâlâ 21 milyondan fazla aşı yaptırmamış kişi olmasına rağmen bazı doktor unvanlı kişilerin, özellikle sosya
Kovid-19 vaka sayılarının yükselişe geçtiği şu günlerde testi pozitif çıkan günlük hasta sayısı 22 bini aşarken, ilk doz aşı olmayanların sayısı da 21 milyondan fazla olması dikkat çekiyor. Aşı ekiplerini Türkiye’nin dört bir yanında canla başla kapı kapı gezerek aşılama çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor. Sağlık Bakanlığı, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyelerinin tavsiyeleri doğrultusunda sonbahar aylarına girmeden toplumsal bağışıklığı sağlama çalışmalarına devam ederken aşı olmayanların kafalarındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için kurulan aşı ikna ekipleri ise her gün on binlerce kişiye telefonla ulaşarak çekincelerini gidermeye çalışıyor.
Aşı olmayanlara kısıtlama getirilmesi de tartışılırken özellikle sosyal medyada doktor unvanlı kişilerin aşı karşıtı kara propaganda yapması ise tabip odalarını isyan ettiriyor.
Aşı karşıtlığının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de bir kesim tarafından yürütüldüğünü aktaran Kayseri Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet İlhan Şahin, “Oysa salgının gidişatını değiştirebilecek elimizdeki tek silah aşı” dedi.
Vatandaşlar arasında aşı karşıtlarının da bulunduğunu ancak aşı olmamış çok büyük bir kesimin aşı karşıtı olmayıp sadece tereddüt içerisinde bulunduğunu aktaran Şahin, “Bunun sebebi de aşı karşıtı propagandasını yapan insanlardır. Canla başla toplumsal sağlık için yürütülen aşılama faaliyetlerini bu kesim baltalıyor. Aşı karşıtlığı yapan özellikle de doktor unvanını kullanan insanlar başta olmak üzere, toplumun önde gelen sözü geçen insanları medyada, sosyal medyada halk arasında yankı getirecek şekilde sansasyonel açıklamalar yapabiliyor. Toplumun ve bireylerin sağlığı, sevdiklerimiz için bu insanların hukuki olarak engellenmesi lazım. Bununla alakalı da tabip odalarının üzerine düşen görevler var. Biz, Kayseri’de aşı karşıtlığı propagandası yapan bir doktor hakkında bir soruşturma başlattık. Bunun tüm Türkiye’de uygulanması şarttır” dedi.
Aşılar sonrası bazı insanlarda görülen veya görüldüğü iddia edilen yan etki ve ölümlerle alakalı özellikle sosyal medya aracılığıyla spekülasyonlar yapıldığını bunun da zaten tereddütleri olan insanları etkileyerek aşı olmaktan kaçırdığına dikkati çeken Dr. Şahin, “Bununla ilgili bir kamuoyu araştırması yapılmalı ve tereddüdün sebepleri belirlenerek o konuda detaylı bilgilendirmeler yapılmalı. Böylelikle tereddütler ortadan kalkar. Aşıyı yaptırmayanlara bakıldığı zaman büyük bir kısmı genç insanlar. Yaşlı kısım yüzde 80’lere varan oranlarda aşılarını oldu. Ama genç nüfus çok fazla internet ve sosyal medya kullanıyor. Komplo teorilerine ve kara propagandalara fazlasıyla maruz kalıyorlar. Gençlerin tereddüdünü gidermenin yolu da doğru bilgiyi açık yüreklilikle paylaşmaktır. Aşının yan etkisi yok demek doğru değil. Her insanda görülmese de yan etki olabilir, bu yan etkilerin hangi oranda ve ne şiddette görüldüğü daha detaylı ve şeffaf şekilde açıklanmalı. Ben tereddütlerin bilgilendirme ile azaltılabileceğini düşünüyorum. Buradan da bir kez daha vatandaşlara hem kendileri, hem milletimiz ve hem de sevdikleri için aşı olmaları çağrısı yapıyorum” diye konuştu.