Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Pekin Paşa, SÖZCÜ’ye konuştu:
Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Genelkurmay İstihrabat Başkanı iken İnternet Andıcı davasında tutuklandı. Cezaevindeyken emekli oldu. Pekin Paşa, Ankara Temsilcimiz Saygı Öztürk’e, cezaevine düştüğü günler ve iddialar için “Yargısız infaza uğradım” dedi. 7 Haziran seçiminden sonra Türkiye’nin karışacağı tahmininde bulundu.
Saygı ÖZTÜRK
İsmail Hakkı Pekin, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’yle Genelkurmay Başkanlığı’ndan, PKK’yla ilgili istihbarat yetkisinin alındığını söyledi. Pekin, “İç tehdit, bakanlığa bağlandı. Böylesi ilk kez yaşanıyor. Durum vahim” dedi
İsmail Hakkı Pekin, Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanı’yken “Andıç” soruşturması kapsamında 2 yıl cezaevinde kaldı. Geleceğin genelkurmay başkanı olması beklenen Pekin, cezaevinden emekli korgeneral olarak çıktı. Şimdi Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan İsmail Hakkı Pekin, Güneydoğu’da yaşananları, yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin getirdiklerini SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:
Güneydoğu’da çok büyük bir sessizlik var. Sessizliğin sebebi polis, jandarma ve askerin operasyon yapmaması, karakolların dışına çıkmaması, teröristlere karışmamasından kaynaklanıyor. HDP zaman zaman kaçakçıları yönlendirmek suretiyle, askerlerle köylüler arasında olay çıkartmaya çalışıyor.
Açılım süreci duvara toslamış gibi gösteriliyor. Ama gerçek durum öyle değil. Tamamen seçime yönelik bir oyun içindeler. HDP’nin Batı illerinin oylarına, AKP’nin de milliyetçi oylara ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı da milliyetçi oylara oynuyor. Açılımı bu halka anlatmaları çok zor. Çünkü PKK’ya özerklik vaat edildi. Asıl sorun 8 Haziran’dan sonra başlayacak gibi gözüküyor. HDP, Meclis’e girse de girmese de çatışma bekliyorum.
Türk Ordusu’nun Suriye’ye girmesi mümkün değil. Suriye’de, Esad’ın arkasında bir güç var. Esad’ı savaşla yenemezler. ABD’nin ve Türkiye’nin Suriye’ye girmeleri de mümkün değil. Savaşla değil ama Esad’ı 3. Cenevre toplantısında masaya oturtacaklar.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin ‘İç siyaset’le ilgili bölümünü İçişleri Bakanlığı hazırlıyor. Buna göre de ‘eylem’ planı yapıyor. Siyaset belgesinin gizli olmasına gerek yok. Sadece eylem planları gizli olmalı. Genelkurmay’ın bütün planları Türkiye Milli Askeri Stratejisi’ne (TÜMAS) göre düzenlenir. 2010’dan sonra siviller etkili olmaya başladı. Yeni TÜMAS hazırlandı. Bunda iç tehditle ilgili hiçbir şey yok. İç tehdit, İçişleri Bakanlığı’na bırakıldı. Yeni düzenlemeyle Genelkurmay’ın PKK, irticai örgütlerle ilgili istihbarat yapma yetkisi de kaldırılmış oldu. Genelkurmay istihbarat yapamadığına göre iç güvenlikle ilgili kendini sorumlu görmediği için TÜMAS’ta iç tehdide yer vermedi. Böyle bir olay ilk kez yaşandı.
İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı döneminde karargahındakiler tutuklananınca arkasında durmadı. Emekli olup gitti. Biz tutuklandık, açıklama yapmadı. Tutuklanmadan önce ‘bu evrakın altında benim imzam yok’ dedi. Halbuki biz o evrakları onun adına imzaladık.
Hasdal Cezaevi’ne ziyarete gelmişti. Sadece Orgeneral Bilgin Balanlı’yı ziyaret etti. Cezaevinden çıkmadan önce ABD ve Recep Tayyip Erdoğan’a mesaj verdi. Kendisi en Amerikancı orgeneraldir. Bunlar gerçek. 2010 benim terfi yılımdı. Hasan Iğsız terfi ettirildi. Başbuğ beni evine çağırdı ‘İsmail gelecek yıl terfi edersen önün açık olacak. Genelkurmay başkanı olma yolun kapanmasın’ dedi. Yani benim kızmamın ikballe bir ilgisi yok. Mahkemede İlker Paşa da, Hasan Iğsız Paşa da hep generallerden bahsettiler. O mahkemede suç hep albayların, düşük rütbedeki insanların üzerine atılmaya çalışıldı. O yüzden İlker Paşa’ya kırgınım.