KKTC’nin su ihtiyacını karşılamak üzere yaklaşık 4 yıl önce hizmete giren Deniz Geçişi İsale Hattı’nda meydana gelen kopmanın nedenlerini araştıran uzmanlar, ön değerlendirme raporlarında “Ya kesildi ya trolcüler kopardı” ifadesine yer verdi
Mersin’den KKTC’ye uzanan Deniz Geçişi İsale Hattı’nda geçen hafta meydana gelen kopma soru işaretlerine yol açtı. Hasarla ilgili, “bir boruda kopma meydana geldiği” açıklaması yapılırken, Su Politikaları Derneği uzmanları tarafından hazırlanan ön değerlendirme raporunda ‘sabotaj veya trol avcılığından kaynaklı’ bir hasara dikkat çekildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, inşaat yüksek mühendisi Yusuf Başlamışlı ile su politikaları uzmanı Dursun Yıldız tarafından hazırlanan ön değerlendirme raporunda isale hattının, askılı boru sistemiyle deniz geçilerek su aktarılan dünyadaki tek proje olduğuna dikkat çekilerek, “Beş yıldır sorunsuz olarak işletmede hasar sonrası yapılan ilk gözlemde şamandıranın deniz yüzeyinde görülmesi nedeniyle hasara neden olabilecek ihtimaller arasında şamandırayı deniz tabanındaki beton bloklara bağlayan askı halatının kesilmeye maruz kalarak hasarın oluşma ihtimali yüksek görülmektedir. İkinci ihtimal ise 350-400 metreye ağ bırakabilen gırgır teknelerinin avlanma sırasında ağın şamandıraya dolanması sonucu şamandıranın yukarıya çekilmesi ve sonra askı halatının kesilerek deniz tabanındaki beton bloğun aşağıya bırakılmasıdır” denildi.
250 m derinlikte
Bölgede olağanüstü deprem, tsunami gibi koşulların oluşmadığı, fiziki bir hasar gerçekleşmesinin imkansız olduğu vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi:
“Hasar sonrası yapılan ilk gözlemde şamandıra deniz yüzeyinde görülmüştür. Boru hattının geçtiği bölgede deniz altında oluşabilecek akıntıların böyle bir hasarın oluşmasında etkili olmayacağı değerlendirilmiştir. İsale hattı deniz yüzeyinden 250 metre derinlikte ve askıda geçirilmiştir. KKTC Su Temin Projesi’nde 66.5 kilometrelik deniz geçişi isale hattı, her biri 1600 mm anma çapına sahip ve 500’er metre uzunluğunda olan yüksek yoğunluklu polietilen yekpare boruların birbirine mekanik olarak bağlanması suretiyle teşkil edilmiştir. Yüzeyinden 250 metre derinlikteki borular, şamandıralar vasıtasıyla askıda tutulmuş ve deniz tabanına beton bloklar vasıtasıyla da sabitlenmiştir. Bloklara bağlanan askı halatının kesilmeye maruz kalarak hasarın oluşma ihtimali yüksek görülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nden KKTC’ye gelen vanalar hatta sorun olduğu için kapatılmıştır. Bu nedenle boru hattından KKTC’deki Geçitköy Barajı’na su iletimi durmuştur. Ancak Geçitköy Barajı’nda KKTC’nin 10 aylık su ihtiyacını karşılayacak 20 milyon metreküp su bulunmaktadır. Hasarın onarımı ve boru içine dolan tuzlu suyun boşaltılması bu süreden çok daha kısa süre içinde gerçekleşebilecektir. Bu nedenle oluşan bu hasarın KKTC’nin su arz güvenliğine olumsuz etkisinin olmayacağı değerlendirilmektedir.”