Fransız gazetesi Le Monde, her geçen gün bozguna uğrayan darbeci Hafter'in bozguna uğradığı Libya'daki meselelere ABD'nin uzaktan baktığını, Avrupa'nınsa kendi arasında fikir birliğine varmaya çalışırken, Türkiye ve Rusya'nın Libya'da ilerleme kaydet
Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Le Monde'de, çaresizlikleri itiraf ettikleri editöryal bir yazı yayımladı. Yıllarca Afrika'da sömürgecilik faaliyetleri yürüten Fransa'nın es geçildiği yazıda, Türkiye ve Rusya'dan "yayılmacı güç" olarak bahsedilirken, "Bugün Avrupalılar Orta Doğu'da yabancı iki yayılmacı gücün, Rusya ve Türkiye'nin gösterisini izliyor" ifadelerine yer verildi.
Le Monde gazetesi tarafından cuma günü yayımlanan editöryal yazıda, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) uzaktan baktığı, Avrupa'nınsa kendi arasında fikir birliğine varmaya çalışırken, Türkiye ve Rusya'nın Libya'da ilerleme kaydettiği belirtildi.
Ülkenin doğusunu kontrol altında tutan darbeci Halife Hafter'in başarısızlığının çatışmada yeni bir aşamaya işaret ettiğini belirten Le Monde editörleri, Akdeniz ülkesi Libya'da olup bitenlerin Avrupa'nın güvenliği açısından büyük önem arz ettiğini ifade etti. Yazıda, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından harekete geçirilen kuvvetler batıda, Trablus'ta Fayiz es-Serrac liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Hafter saldırılarını püskürtmesine ve bölgede kontrolü ele geçirmesine izin verirken, doğuda "asi mareşal", Trablus'a yönelik saldırısının başarısız olmasının ardından Bingazi'ye geri çekildi. Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından desteklenen (Hafter) Rus askeri desteğinden yararlanıyor" ifadeleri kullanıldı.
Hafter'in sözde ordusunun başında Rusya'nın paralı askerlerinin yardımından yararlandığını belirten editörler, devamında, "Ancak Fayiz es-Serrac kendisine daha kuvvetli bir müttefik buldu; 4 Haziran'da yeniden Ankara'da ziyaret ettiği Recep Tayyip Erdoğan" değerlendirmesinde bulundu.
Editöryal yazıda ayrıca, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki hakları görmezden gelinerek, Erdoğan'ın Serrac'a sağladığı askeri yardım karşılığında, "Türkiye'nin uluslararası hukuk kurallarını açıkça ihlal ettiği Doğu Akdeniz'deki taleplerini" onaylattığı iddia edildi.