GEMİ ve tersanelerde örgütlü Dok Gemi-İş Sendikası’nda Türkiye sendikacılık tarihinde bir ilk yaşanıyor. Sendikacılıkta işyeri temsilciliği, şube yönetiminden genel merkez yönetimine uzanan ortalama 10 yıllık kariyer sürecini Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu’nun oğlu Emre Ahmet Nalbantoğlu, yaklaşık 8 ayda tamamladı. 2014’de çalışma hayatına başlayan Emre Ahmet Nalbantoğlu, aynı yıl şube başkanı, 1 yıl bile dolmadan da sendika genel merkez yönetimine seçildi. Sendika Başkanı baba Nalbantoğlu, Hürriyet’e, “Yasal mevzuatın içinde olduktan sonra kişilerin adaylığını ahlaki olarak sorgulamıyoruz” dedi.

EN GENÇ SENDİKACI

Sendikanın internet sayfasında yer alan bilgilere göre, Emre Ahmet Nalbantoğlu, 1988 yılında doğdu. 2008’de Beykent Üniversitesi Uuslararası Lojistik ve Taşımacılık bölümünü kazanan oğul Nalbantoğlu, eğitimini tamamladıktan sonra 2013-2014 yılları arasında Diyarbakır Bağlar ilçesinde vatani görevini yerine getirdi. Nalbantoğlu, askerliğini tamamladıktan sonra Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde yer alan çeşitli tersanelerde değişik kademelerde görev aldı. Nalbantoğlu, iş hayatına başladığı yıl, sendikanın Marmara Şube Başkanı seçildi. Nalbantoğlu, henüz 1 yılı tamamlamadan 25 Nisan 2015 tarihinde Dok Gemi-İş Sendikası 38. Olağan Genel Kurulu’nda sendikanın Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 5 Ocak’taki son genel kurulda bu kez sendikanın genel sekreteri olarak seçilen Nalbantoğlu, özgeçmişinde kendisini, “Türkiye sendikacılığının en genç yöneticisi” olarak tanıtıyor.

MEVZUATA UYGUN

Dok Gemi-İş Başkanı Necip Nalbantoğlu, Hürriyet’in soruları üzerine oğlunun geçen dönem de yönetim kurulu üyesi olduğunu anımsatarak, “Askerden geldikten sonra 8 ay gibi bir süre, 5 veya 6 farklı tersanede çalıştı” dedi. Sendikanın yönetimi gençleştirme kararı aldığını ve 60’lı yaşlarda kendisinin de görevi bırakacağını belirten Nalbantoğlu, “Altını çizerek söylüyorum, üniversite mezunu gençlerle devam etmek istiyoruz” dedi. Oğlunun da seçimle göreve geldiğini kaydeden Nalbantoğlu, “Oğlunuz olması nedeniyle eleştiri alacağınızı düşündünüz mü” sorusuna da, “Seçimle gelenlere ‘niye aday oldun’ demiyoruz. Yasal mevzuatın içinde olduktan sonra kişilerin adaylığını ahlaki olarak sorgulamıyoruz” yanıtını verdi. Nalbantoğlu, “Oğlunuz olmasaydı da, bu kadar hızlı sendika yönetimine gelir miydi” sorusunu da, “Herkesin bu şansı var” diyerek yanıtladı.

ENGELLEYİCİ DEĞİL

Oğlunun limancılık eğitimi aldığını belirten Nalbantoğlu, “Bizim iş kolumuza son yapılan değişikliklerle limancılık da girdi. Ama ben mesela tersane kökenliyim. Ahmet Bey’in gelmesiyle birlikte biz birçok limanda örgütlendik” ifadelerini kullandı. “Çalışma hayatında çok kısa kalarak böyle bir sendikacılık kariyeri normal mi?” sorusunu da yanıtlayan Nalbantoğlu, “Ahmet Bey’in çalışma hayatı 8 veya 9 ay olabilir. Bir gün bile olsa seçilmesine engel değil. Engelleyici değil” dedi.

2008’DEN BERİ GENEL BAŞKAN

HALEN sendikanın genel başkanlığını yapan Necip Nalbantoğlu, 1963 yılında doğdu. Gemi Yapı Teknik Meslek Lisesi’nden mezun olan Nalbantoğlu, 1980 yılında Haliç Tersanesi Müdürlüğü’nde göreve başldı. Sendikacılık hayatına 1980 yılında üye olarak başlayan Nalbantoğlu, sırasıyla şube delegesi, 1986 yılında yapılan şube seçimlerinde Şube Sekreterliğine ve 6 ay sonra da şube başkanlığına seçildi. 1991 yılında profesyonel sendikacılık hayatına başlayan Nalbantoğlu, 2008 yılında da Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı oldu.

DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK

SENDİKALARIN genel merkezlerinde yönetici olmak için birçok seçimli süreç geçiriliyor. Öncelikle sendikanın o iş kolunda örgütlü olduğu bir işyerinde işçi olarak çalışmak gerekiyor. Süreç işyerinden şube delegesi olarak seçilmekle başlıyor. Şubenin genel kurulunda ise “şubenin, genel merkez genel kurul delegesi” olarak seçilmek gerekiyor. Böylece sendikanın genel merkez seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı elde ediliyor. Bu noktadan sonra da genel merkez seçimlerine müdahil olunma süreci başlıyor. Türkiye’de sendikaların genel merkez yöneticilerinin, bu noktaya gelme süreçleri ortalama 10 yıl sürüyor. Birçok sendikacı önce şube yöneticisi sonra şube başkanı oluyor. Buradaki performansına göre de sendikacının, genel merkez yönetimine gitmesi mümkün olabiliyor.