Fas'ta iktidarın başını çeken Adalet ve Kalkınma Partisine bağlı, ülkenin en önemli sivil toplum örgütlerinden Tevhid ve Islah Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamada, son zamanlarda Suudi Arabistan ve BAE'nin sosyal medyada bazı hesaplar üzerinden Fas'ı hedef alması kınandı, bu tür yaklaşımların diplomatik değerden yoksun kampanyalar olduğu belirtildi.

Açıklamada, "Ciddi bir şekilde çalışmaya devam etmek, çeşitli alanlarda hataları düzelterek kalkınmayı ve reformu sürdürmek Fas'ın bu tür propaganda ve kışkırtmalara vereceği en iyi cevap olacaktır." ifadeleri kullanıldı.

Faslı siyaset uzmanları, Suudi Arabistan ve BAE'nin, Arap ülkelerinde yaşanan krizlerdeki tutumları nedeniyle Rabat yönetimini hedef aldığını öne sürüyor.

Rabat yönetiminin, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasında yaşanan Körfez krizinde tarafsız bir tutum sergilemesi ile Yemen'de meşru hükümete destek için oluşturulan Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu'ndan ayrılması, aleyhte başlatılan kara propagandanın en önemli nedenlerinden görülüyor.

İsrail ile normalleşme çabalarına tepki

Tevhid ve Islah Hareketi, açıklamasında bazı Arap ülkeleri tarafından yürütülen "televizyon dizileri aracılığıyla İsrail'le normalleşme" çabalarına da tepki gösterdi.

Açıklamada, ramazan ayında yayınlanan Körfez dizilerinin Filistinliler'e saldırdığı, dolaylı olarak İsrail'le normalleşme mesajı verdiği vurgulanarak, bu dizilerin boykot edilmesi ve yayından kaldırılması çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan'ın MBC1 televizyonunda yayınlanan "Mahrac 7" ve "Um Harun" dizileri, Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi adına Filistinlileri karalamak ve tarihi gerçekleri çarpıtmakla eleştiriliyor.

Bu diziler başta Filistin olmak üzere pek çok Arap ülkesinden izleyicilerin tepkisine neden olurken, sosyal medyadaki paylaşımlarda, hisselerinin çoğunun Suudi Arabistan'a ait olduğu MBC medya grubuna bağlı televizyon kanalının boykot edilmesi çağrıları yapılıyor.