TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendiren Bahçeli'nin hedefinde 'sığınmacı polemiği' vardı. "Türkiye yol geçen hanı, sığınmacı kampı değildir" diyen Bahçeli "Sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı, istismara açık bir yanı haline gelmişti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Ramazan Bayram nedeniyle grup toplantılarına verilen aranın ardından ilk kez konuşan MHP lideri Bahçeli’nin gündemi de oldukça genişti. Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinden Millet İttifakı ve 6’lı masaya yüklenen Bahçeli geçen hafta tartışmaların odağında olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon ve Rize ziyaretlerine ateş püskürdü.
İmamoğlu’nun gezisini 6’lı masaya baskı olarak niteleyen Bahçeli, “Bizim anlayamadığımız can alıcı husus bu belediye başkanının hangi şehrimizin siyasi sorumluluğunu üstlenmiş olduğudur. Otobüse doldurduğu gazetecilerle bu belediye başkanı nereye gidiyor, hangi siyasi ve gizli ilişkilerin peşinden sürükleniyor doğrusu merak içindeyiz. İstanbul’un şehremini Karadeniz’de ne aramaktadır?” dedi.
Geçen haftanın sıcak gündemlerinden ‘Suriyeli sığınmacıların ülkelerine gönderilmeleri’ konusuna da değinen Bahçeli “Sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı, istismara açık bir yanı haline gelmiştir. Önü arkası hesaplanmadan atılacak her adım toplumun sinir uçlarını tahrip ve tahriş edecek her şey doğrudan uçuruma gidecektir. Bir tezgah artan ölçüde sahnelenmektedir.” ifadelerini kullandı. ,
“Türkiye yol geçen hanı ve sığınmacı kampı değildir” diyen Bahçeli, “Düzensiz göçe kesinlikle müsaade edilmemelidir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlarına neden olan iç çatışma ortamı geçer geçmez, sükunet sağlanır sağlanmaz ülkelerine dönüşleri el birliğiyle, hepsinin rızasıyla hayata geçirilmelidir.” diye konuştu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasındaki gerileme de değinen Bahçeli, Özdağ’ı sert sözlerle eleştirdi. Soylu’ya destek olan MHP lideri, “İçişleri Bakanımıza saldırmak su katılmamış edepsizliktir, hainlere yol açan, yol gösteren densizlik ve terbiyesizliktir. İçişleri Bakanımıza ismiyle hitap edip erkeklik hatırlatması yapan ve aklınca meydan okumaya kadar işi götürenler öncelikle hangi melanetin ümidi, hangi kumpasın figüranı olduklarını düşünmeliler.” dedi.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
İMAMOĞLU’NA SERT ELEŞTİRİ
* Aylardır devam eden Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı sorusuna henüz kalıcı bir cevap verilebilmiş değildir. Zillet ittifakı partileri birbirine çalım atmayı, minder dışına itmeyi, zorda bırakmayı adeta meslek edinmişlerdir. CHP’de hayır yoktur, umut yoktur.
* Kılıçdaroğlu’nun aday olma isteği, aday gösterilme iştahı her seferinde yeni bir karşı duruşla kırılmaktadır
* İBB başkanının bayramda tura çıkıp Trabzon ve Rize’de belediye bütçesiyle dar katılımlı mitingler düzenlemesi ortamı tekrar kızıştırmış 6+1 formatlı masaya baskı kurmuştur.
* Bizim anlayamadığımız can alıcı husus bu belediye başkanının hangi şehrimizin siyasi sorumluluğunu üstlenmiş olduğudur.
* Otobüse doldurduğu gazetecilerle bu belediye başkanı nereye gidiyor. Hangi siyasi ve gizli ilişkilerin peşinden sürükleniyor doğrusu merak içindeyiz. İstanbul’un şehremini Karadeniz’de ne aramaktadır.
* İstanbul’u yüz üstü bırakması hangi ahlaka sığmıştır? Şehrini bırakarak vızır vızır gezmesi hangi akla hizmettir? İBB Başkanı cumhurbaşkanı adayı olma isteğindeyse karşımıza çıkıp mertçe itiraf etsin ki biz de ona göre muamele edelim.
“ERDOĞAN YENİDEN VE AÇIK FARKLA SEÇİLECEKTİR”
* Bizim tespitimiz nettir, İstanbul İstanbul olalı böylesi bir zillet ve hezimet ne görmüş ne yaşamıştır. Asıl vız gelip tırıs gidecek şahıs İmamoğlu’dur. İradesi de ipoteklidir. İstanbul ziyan edilmiştir. İstanbul kaderi ile baş başa bırakılmıştır. Bu kara leke parti yönetimi ve belediye başkanının alnına kazınmıştır.
* CHP’de sular durulmaz, fırtına dinmez, fitne bitmez. Çünkü CHP kulislerin, menfaat yarışlarının partisidir. Zillet ittifakı kimi aday çıkarırsa çıkarsın 2023 yılının Haziran ayında sandıktan volkan ağzı gibi fışkıracak, sel olup taşacak irade Cumhur İttifakı’dır. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan da yeniden ve açık ara farkla seçilecektir.
* Seçimler 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır, seçimlerin erkene alınması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Türk milleti verir oyunu sağlam iradeye, bozar alayını inceden inceye. 2023’te cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünü cumhurun muazzam başarısıyla süsleyeceğiz.
“SIĞINMACI MESELESİ ÜLKEMİZİN YUMUŞAK KARNI”
* Türkiye’de bulunan yabancılarla ilgili duygusal yönü ağırlıklı, provokasyon dozajı yüksek kirli malumatlar, gerçek dışı iddialar, çarpıtılmış videolar ve fotoğraflar sosyal medya kanalı ile servis edilmiştir.
* Sığınmacı meselesi ülkemizin yumuşak karnı, istismara açık bir yanı haline gelmiştir. Önü arkası hesaplanmadan atılacak her adım toplumun sinir uçlarını tahrip ve tahriş edecek her şey doğrudan uçuruma gidecektir. Bir tezgah artan ölçüde sahnelenmektedir.
* Elbette Türkiye yol geçen hanı ve sığınmacı kampı değildir. Yabancı düşmanlığı ve ırkçılığı teşvik eden boyunduruk altındaki çevrelerin söz, yazı, açıklama ve tuzaklarına azami derecede uyanık olmak şarttır.
* Demografik özellikler, sosyal doku ve kültürel müktesabat korunmalıdır. Biz gelecek nesillere her anlamda güvenceye kavuşturulmuş bir vatan bırakmak konusunda görevliyiz.
“KOMŞU KOMŞUNUN KÜLÜNE MUHTAÇTIR”
* Sığınmacı sorunu Türkiye’nin uzun yıllar taşıyabileceği, tahammül edeceği bir sorun olmaktan tamamen çıkmıştır. Ancak bu çarpıcı gerçek ülkemizde misafir halde bulunan sığınmacılara cephe açmak, sosyal ve ekonomik hayattan tecrit etmek anlamına gelmemektedir.
* Suriyeli sığınmacılar bugün misafirimizse yarın komşumuz olacaktır. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Türkiye’nin göçe karşı alacağı önlemler, milli siyaset planlaması ile gerçekçi bir boyut kazanmalıdır.
* Bazıları çıkmış sığınmacı sayısını 8 milyon, bazıları da 10 milyon olarak iddia ediyor. Bunların hepsi palavradır. Devletin kayıtları ortadadır. Yapılan son resmi açıklamalara bakarsak ülkemizde 5 milyon 500 bin 690 yabancı bulunmaktadır.
* Bu toplam içinde geçici koruma statülü Suriyeli sayısı 3 milyon 762 bin 686’dır. Ülkemizde 1 milyon 417 bin yabancının ise ikamet izni bulunmaktadır. Bunun yanı sıra düzensiz göçle ülkemize gelenler vardır ve bunların uyrukları bellidir.
“ÜLKELERİNE DÖNÜŞLERİ HEPSİNİN RIZASIYLA HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
* Suriyeliler güvenli ve onur şekilde yurtlarına sevk edilmesi önümüzdeki en önemli konulardan olmalıdır. Düzensiz göçe kesinlikle müsaade edilmemelidir. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden kopuşlarına neden olan iç çatışma ortamı geçer geçmez, sükunet sağlanır sağlanmaz ülkelerine dönüşleri el birliğiyle, hepsinin rızasıyla hayata geçirilmelidir.
* Bugüne kadar Afrin, Azez, Cerablus, Telabyad’a toplamda 490 bin Suriyeli yerleştirilmiştir. Hiçbir sığınmacıyı, hiçbir masumu elinde hançerle bekleyen cellatlara teslim edemeyiz. Bize göre briket evlerin yapımı değerli bir adımdır.
Türkiye’nin yarınlarında sığınmacı sorunu inşallah olmayacaktır. Cumhur İttifakı’nın kararlılığı budur. Türk milleti kapısını açtığı hiçbir mazluma sırt dönmemiş, bundan sonra da dönmeyecektir. Yabancı düşmanlığıyla siyaset yaptığını sananlar gafillerdir.
* Göç konusunu bir proje olarak açıklayan, sığınmacılara karşı takip edilecek politikaları analiz eden siyaset oluşturan tek parti MHP’dir. Cumhur İttifakı ne yaptığının farkındadır. Gerginlik çıkaranlar art niyetlidir. Her türlü sorunu milli, manevi tecrübeyle çözecek tek irade MHP ve Cumhur İttifakı’dır.
SOYLU’YA DESTEK: MEYDAN BOŞ DEĞİLDİR
* Bu güne kadar İçişleri Bakanlığı’nın önünde eylem yapmak olay çıkarmak sadece ve sadece teröristlerin hedefi olmuş amaçlarına da ulaşamamışlardır. Geçtiğimiz hafta marjinalleşmiş siyasetçiler tarafından İçişleri Bakanlığı’nın hedef alınması milletimizin tepkisini almıştır.
* Terörle mücadelede büyük başarısı olan bir bakanın parmak sallayarak tehdit etmek utanç verici bir alçalma halidir. İçişleri Bakanlığı’nın önüne gelenler Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerdir. Terörün ömrünü uzatmak için çırpınan zavallılardır. İçişleri Bakanımızla, Milli Savunma Bakanımıza sanki komut almışçasına saldırı düzeyine geçenlerin bir senaryo dahilinde yıpratmaya çalışanların tam karşısında MHP vardır.
* İçişleri Bakanımıza saldırmak su katılmamış edepsizliktir, hainlere yol açan, yol gösteren densizlik ve terbiyesizliktir. İçişleri Bakanımıza ismiyle hitap edip erkeklik hatırlatması yapan ve aklınca meydan okumaya kadar işi götürenler öncelikle hangi melanetin ümidi, hangi kumpasın figüranı olduklarını düşünmeliler.
*Terörle mücadeleyi muazzam bir irade ve inanmışlıkla yürüten devlet adamlarımıza dil uzatanları kınıyorum. Meydan boş değildir, kuru gürültüye pabuç asla bırakılmayacaktır.