Beşir Atalay, BDP ve HDP’nin PKK tarafından kaçırldığı belirtilen çocuklarla ilgili annelerin yaptığı eyleme ilişkin tutumunu eleştirdi. Annelerin eyleminin ezber bozduğunu ifade eden Atalay, “Bu bir devrimdir” dedi.
Diyarbakır'da devam eden ve AK Parti Ar-Ge başkanlığının düzenlediği Çözüm Süreci Çalıştayı'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Çözüm Süreci'nde yeni aşamada yasal düzenlemeler yapılacağını ve Meclis'e gidileceğini açıkladı.
Atalay, "Yeni yol haritası tarihli somut ve sonuca götürücü olacak. Eğer yol haritası gerektiriyorsa yasal düzenleme de yapılacak meclise de gidilecek. Bütün bu boyutlarıyla çalışmamızı sürdürüyoruz." dedi.
Çalıştay'da konuşan İçişleri Bakanı Efkan Ala ise, "Bu süreçte yol haritamızı koyuyoruz ve kararımızı ciddi bir şekilde gerçkeleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz." ifadeleriyle sürece yeni yol haritasıyla devam edileceğini açıkladı.
Beşir Atalay'ın konuşmasından satır başları:
Bütün istediğimiz çoğulcu açık bir toplumdur. Tam demokratik toplumdur. Bütün farkları kucaklayan bir devlet, bütün zenginliklerle farklılıklarla zengin bir ülkedir. Bütün istediğimiz bu. Bu süreç içinde terörün şiddetin kullanıldığı bütün zeminleri yok etme çabası gösterdik.
Bugün geldiğimiz noktada bunu bilerek değerlendirme yapmak gerekir. Sosyal ekonomik rahatsızlıkları kaldırmak için çalıştık. Bölgesel farkları asgariye indirme mücadelesi verdik. Demokratikleşme paketleri çıkardık. Siyasetin önünü açmak için uzun bir çaba gösterdik. Diyarbakır konuşması, 12 Ağustos 2005 tarihindeki konuşması bir dönüm noktasıdır. Sonra demokratik açılım süreci, benim koordinatörlüğümü yürüttüğüm ve 2008'de başlayan o süreç olmasaydı bugün çözüm sürecini konuşamazdık.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE İNİŞ ÇIKIŞLAR OLDU
İnişli çıkışlı gelişmeler oldu. Her ülkede bu böyle olur. Büyük sorunlar daima zor çözülür. Ancak bu konuda bütün açık gönüllülükle her tür diyaloğu kurmaya çalıştık.
Çözüm sürecinin başbakan tarafından ilanı ve ardından akil insanlar süreci çok önemliydi. Çok verimli ve başarılı olmuştu.
Ana aktör toplumdur. Yine sabote edici provoke edici pek çok gelişme var. Bir kısmı medyaya yansıyor. Bir kısmı bilinmiyor. Uluslararası boyutta Türkiye'nin kendi kendine bu projeyi yürütmesi bir sorun olmuştur dış dünyada. Ama biz büyük bir özgüvenle cesaretle yürüttük.
YENİ YOL HARİTASI ÜZERİNDEYİZ
Geçen pazar günü açıkladım. Yeni bir yol haritası üzerindeyiz. Sürece yeni bir ivme kazandırma çalışmamız var. 30 Mart seçimi arefesinde seçime yoğunlaşmıştık ama şimdi tekrar sürece yoğunlaşmamız arttı. Başbakanımızın başkanlığında uzun bir değerlendirme yaptık. Yeniden geldiğimiz safhadan itibaren daha somut periyodu belli bir yol haritası üzerinde çalışma kararı çıktı. Şu anda biz bu çalışmayı yapıyoruz. Burada tabii ki diyaloglarımız sürüyor.
Son zamanlarda siyaset kurumunu ön planda tutma yönünde çabalarımız var. Doğrusu biz siyaset kurumunu daima en önemli ayak olarak görüyoruz. Nihai hedefimiz bütün bu konular sorunlar ülkenin bütün dertleri siyaset içinde tartışılsın ve çözülsün. Tam da bu ortamda bu çatışmalardan önce planlanmış ama çok zamanlı bu çalıştay gündeme geldi.
Bu derinliği olan sorunun bir defa daha gündeme gelmesi ve tartışılması önemli. Sizlerin desteğini istiyoruz. Pozitif destekler istiyoruz. Biz gerçekçilikten hiç uzak olmayız.
Toplum artık şiddet istemiyoruz diyor. Sorunlarımızı demokratik yollardan çözmek istiyoruz diyor. Geçtiğimiz yerel seçim bu açıdan önemlidir. Çatışmasızlık ortamındaki ilk seçimdir ve toplumsal katılım çok üst düzeyde olmuştur.
ANNELERİN EYLEMLERİ TESADÜF DEĞİL
Annelerin eylemleri tesadüf değil şiddete karşı gecikmiş bir tepkidir.
Söylemlere ve provokatif eylemlere çok dikkat etmemiz gerekiyor. Biz hükümet olarak kararlılığımızı ortaya koyuyoruz. Bu süreçlerin büyük bir dikkat ve sabırla yürümesi gerektiğini düşünüyoruz. Kolay olmadığını büyük emek istediğini biliyoruz. Güven tesis etmek gerektiğini biliyoruz.
Çözüm süreciyle ilgili yeni adımlar atılacak diye duyulduğunda bölgede hareketlilik başladı. Yol kesmeler vesair. Bunları anlamakta zorlanıyoruz. Güvenlik birimlerimiz sürecin hassasiyeti sebebiyle çok temkinli ve dikkatli. Çünkü bizim talimatımız o yönde. Ama bölgede de bu hassasiyetin çok fazla dikkate alınması gerekir. Bu sabrın istismar edilmemesi gerekir.
O KUTLU ANNELERİ ZİYARET EDECEĞİM
O kutlu anneleri ziyaret edeceğim. Bu çok önemli. Çünkü sivil ve toplumsal insiyatiftir ve tabi bir tepkidir. Çok değerlidir. Parti heyetinin İmralı dönüşünde yaptıkları açıklamaları olumlu buluyoruz. Bunlar bizim de düşüncelerimiz. Yeni yol haritası tarihli somut ve sonuca götürücü olacak. Eğer yol haritası gerektiriyorsa yasal düzenleme de yapılacak meclise de gidilecek. Bütün bu boyutlarıyla çalışmamızı sürdürüyoruz.
BDP-HDP'NİN ÜSLUBU ÇOK KÖTÜ
Anneler olayıyla ilgili HDP-BDP'nin üslubunu bakışını dikkate sunmak istiyorum. Çözüm süreci yürütenler samimiyet sınavından geçiyor. Bu doğrusu şaşkına çevirdi ezberler bozuldu. Kendi içlerinden anneler çocuklarımıza sahip çıkacağız diyor. Bu bir devrim. Ben öyle görüyorum. Ama çok rahatsız oldular. Çok... Ben oysa gecikmiş bir anne feryadı olarak görüyorum. On binler hayatını kaybetti bu şiddet ortamlarında. Siyaset kesimine bakıyorum. Belediye eşbaşkanı bir bayan, meydanları dar ediyor bu analara... Bu olamaz. Yanlış yapıyorlar. Bir eş başkan anneler para aldığı için ordalar diyor. Başka birisi terör örgütüne katılmışlar daha ne istiyorsunuz diyor. Başka birisi bunlar zorla götürülmedi kendileri gittiler diyor. Başka birisi bunların yaşları büyük diyor. Bunların hiçbirini örgüt söylemiyor. Bunun hepsini siyaset kesimi söylüyor. Ben bunu çok değerli görüyorum. Bunu değerlendirmek lazım. Çözüm sürecini yürütenler bunları söyleyemez.
DEVLETTEN DAHA DEVLETÇİ, ÖRGÜTTEN DAHA ÖRGÜTÇÜ OLARAK OLMAZ
Çözüm sürecini yürütenler çok daha dikkatli olmalıdır. Bu benim için sürpriz bu yapıları bilmiyordum anlamında söylemiyorum. Bir saflık da yapmıyorum. Bu arkadaşlarımıza bunları bir defa daha buradan Diyarbakır'dan analara yakın bir salondan hatırlatıyorum. Biz çözüm süreci yürütüyoruz. Dürüstlük ve samimiyeti gerektirir. Adaleti gerektirir.
Zihnimizdeki donmuşlukları bırakacağız. Düşüneceğiz, aklı vicdanı kullanacağız.
Devletten daha devletçi olarak ve örgütten daha örgütçü olarak çözüm süreci yürütülmez.