Bir televizyon programına konuk olan Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli "Soğanın ihracatını kısıtladık ve fiyatlar normale döndü. Aynısını limonda da yaptık. Bugün limonun ihracatını açsak fiyatı 30 TL'ye çıkar. Bunun için en azından eylül ekim aylarına k
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Kanal 7 ekranlarında Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulusi programına konuk oldu. Pakdemirli, "Milletimiz İstiklal Harbi'nde bile kimseyi aç bırakmamıştır. Vatandaşımızın endişelenmesine gerek yok" dedi.
Koronavirüs döneminde özellikle 50 ürünü yakından takip ettiklerini dile getiren Pakdemirli, "Bu ürünlerin üretimihi, hasadını, ihracatını, ithalatını ve vergilerini vs...hepsini takip ediyoruz. Soğanda çok fazla ihracat yapılıyordu. İhracatını kısıtladık ve soğan fiyatları normale döndü. Aynısını limonda da yaptık. Bugün limonun ihracatını açsak fiyatı 30 TL'ye çıkar. Bunun için en azından eylül ekim aylarına kadar ihracatına izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Pandeminin ortaya çıkacağı tarihlerde biz de hasat dönemine girmek üzereydik. Türkiye tarım alanında kendi kendine yetebilecek bir ülke. Milletimiz istiklal harbinde bile kimseyi aç bırakmamıştır. Bu yüzden endişeye mahal yok. Biz şuandaki hasat zamanı değil de önümüzdeki yıl yapılacak ekimleri planladık bunun çalışmalarını yaptık.
Bunun yanı sıra marketlerde yığılmalar ve sıralar olmasını istemedik başka ülkelerde olduğu gibi. Biz pandemi başlamadan önce perakende ve lojistik sektörünü temsilcilerini topladık ve gerekli hazırlıkların yapılmasını istedik. Onlar da kademeli olarak çalışmalarını yaptılar. Bu dönemde 4 katı talep oluştu ama herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Önemli bir noktada lojistik kısmıydı ama bunda da herhangi bir sorun yaşamadık. Şuan normalizasyon sürecine girmiş bulunuyoruz. Şuan bir sorun yok ileriyi planlıyoruz. Önce can sonra canan diyoruz. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bulduğumuz her alana ekim yapmaya başladık.
Bu program üzerinde uzun süredir çalışıyorduk. Pandemiden önce hazırdı aslında. Bizde bu dönemin iyi olacağını düşünerek faaliyete geçirdik. Sözleşmeli üretim kısmında Türkiye'de eksiklik var. Türkiye'ye yatırıma gelen bir yabancı yatırımcı yaptığı araştırmadan sonra yatırım yapmayacağını söyledi. Nedenini sorduğumuzda sözleşmeli üretim bulunmadığını söyledi. Bu durumları yaşamamak için bunu bir an önce hayata geçirmemiz gerekiyordu. Sistemde üretici ile anlaşarak sözleşmeli üretim yapılması amaçlanıyor. Sözleşme yapılırken çiftçinin ihtiyacı olabilecek gübre veya tohum gibi giderler için biz de çiftçiye bir avans vererek üretime teşvik edilmesi bakımından çok önemli.
Bu sistemde herkese yer var. Üreticiye, tüketici, lojistik, banka, ihracatçılar...2020 yılını dijitalleşme yılı olarak ilan etmiştik. Bunun için hayata geçirmek istediğimiz en önemli projede sözleşmeli tarımdı. Burada amaç herkesi bir araya getirmek, verimliliği artırmak ve maliyetleri en aza indirmek. Enflasyona da çok fazla katkısı olacak. Günlük olarak takip ediyoruz. 4 bin kontrat yapılmış durumda. Benimsenilmiş durumda. Açılışından sonra hemen bin sözleşme yapılmıştı. İleride vatandaş için de bir gıda alışverişi yapabileceği bir platform olarak da kullanabiliriz.
Üretici ve toptancılık yapan arkadaşlarımızın milli duruşla hareket etmeliler. Bizim denetimlerimiz devam ediyor. Bazen lojistik zinciri kırıldığında ürün fiyatlarında artış oluyor. Bu dönemde vatandaşımızın cebine bir yük getirmemesi için denetimler sıkı olarak devam ediyor. Doların dolaylı bir maliyet getiriyor. Yemler ithal edildiği için yem zamlanınca bu süt ve süt ürünlerine de yansıyor. Herhangi bir problem yok. Yem fiyatlarında ise dövizden dolayı yüzde 20'lik bir artış oldu. Kırmızı ette hiçbir sorunumuz yok. Şuanda et kesim maliyeti 36,5 TL civarında. Üreticimiz para kazanır durumda.
50 kadar ürünü çok yakından izliyoruz. Bunların üretimi, hasadı, ihracatı, ithalatı, vergiler vs. hepsini takip ediyoruz. Soğanda çok fazla ihracat yapılıyordu. İhracatını kısıtladık ve soğan fiyatları normale döndü. Aynısını limonda da yaptık. Bugün limonun ihracatını açsak fiyatı 30 TL'ye çıkar. Bunun için en azından eylül ekim aylarına kadar ihracatına izin vermeyeceğiz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüştük. Olumlu sonuçlar aldık. 940 ilçe ile görüşeceğiz ve ekime uygun hazine arazilerini bildirmelerini isteyeceğiz. Mevcut tarım alanlarının yanı sıra bu alanları da değerlendireceğiz.
48 milyar dolarlık tarımsal gayri safi milli hasıla ile geçen sene Fransa'nın arkasından ikinci olmuştuk ama bu yıl 2 milyar dolar fazla ihracat yaparak yine birinci sıradaki yerimizi aldık. Şuanda ekilebilecek alanların hepsi dijital ortama aktarıldı. Tüm Türkiye'de 940 ilçemiz için ürün desenlerimiz var. Bu alanların ekimiyle üretimlerimizi artıracağız. Amerika dahi bunu yapamamış biz bakanlık olarak başarmak istiyoruz. Bunu başarabilir. Bunu başardığımız zaman Fransa ile aramızı biraz daha açmak ve liderliğimizi pekiştirmek istiyoruz.
Yangınla mücadele çok zor bir durum. Türkiye yangınla mücadelede dünyanın önde gelen ülkeleri arasında ve Akdeniz çanağında ise lider durumda. Bu sene ilk olarak da İHA kullanmaya başlayacağız.