TÜDKİYEB Başkanı Çelik, ete zam yapmayı gerektirecek hiçbir neden olmadığı halde et baronlarının ramazandan sonra yüzde 24 zam yapmak için aralarında anlaştığını söyledi
Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Başkanı Nihat Çelik, et tüccarları ve et baronlarının et fiyatlarına ramazandan sonra yüzde 24 zam yapmak için aralarında anlaşma yaptığını ileri sürdü. Bir grup gazeteciyle iftarda buluşan Çelik, et fiyatlarına zam yapmak için ortada hiçbir neden olmadığını, ancak et tüccarlarının fahiş kâr peşine düştüğünü söyledi. Çelik, “Hayvanı üreten de, yetiştiren de, altını temizleyen de, satan da biziz. Biz ete zam yapmak için ortada neden yok diyoruz. Ama et baronları çıkmış ‘ete yüzde 24 zam gelecek' diyor. Neden yüzde 10 değil, 15 değil, 25 değil? Çünkü kendi aralarında öyle anlaşmışlar. Milleti önce alıştıracaklar, sonra zammı yapacaklar” dedi.
PİRZOLA 130 TL'Yİ GEÇMEMELİ
Başkan Çelik, Et ve Süt Kurumu'nun (ESK) ucuz et satmak için satış ağını genişletmesi gerektiğini belirtirken, “Böyle deyince kasaplar bize kızıyor. Ancak milletin menfaati biz üreticilerden de kasaplardan da önceliklidir. Devlet gereken müdahaleyi yapmalıdır” ifadelerini kullandı. Balıkesir kuzusunun et fiyatının 100 lira olduğunu, ancak piyasada 60 liraya et bulunduğunu belirten Çelik, market ve kasapların hesabı 100 liralık üst limitten yapıp maliyeti yüksek gösterdiğini savundu. Çelik, “Sanki kuzu tornadan çıkıyor, sanki fabrikada üretiliyor gibi her yerde aynı yüksek fiyatlar. 200 liraya satılan pirzolanın 130 lirayı, kemiksiz kuşbaşının fiyatı 110 lirayı geçmemesi lazım” diye konuştu.
■ Çelik, üreticiden çıkan ürünün tezgahta 6-7 kat fiyata ulaşmasında zincir marketlerin satın alma müdürlerinin büyük payı olduğunu iddia etti. Bazı müdürlerin market sahibinden bile fazla kazandığını savunan Çelik, “Markete satan ile markete satın alanların mal varlıkları araştırılırsın, bakın neler çıkacak? Bu iş fatura ile olmuyor. Aracının aradan aldığı paranın faturası olmaz” dedi.
Nihat Çelik, Tarım Bakanlığı personelinin masa başından çıkıp piyasaya inmesini, hangi hayvanın üreticiden kaç liradan çıkıp kasabın, marketin tezgahına kaç liradan girdiğini yerinde görmesi gerektiğini söyledi.
Tarımın masa başında yönetilemeyeceğini belirten Çelik, piyasada inceleme yapılması halinde arada oluşan fahiş fiyat farklarının ortaya çıkarılabileceğini ifade etti.
Başkan Çelik, canlı hayvan ihracatının Merkez Birliğinin organizasyonunda yapılması için eski bakanlara defalarca başvuru yaptıkları halde izin verilmediğini söyledi.
Üretici ve yetiştiricinin ürününü satma ve pazarlama yetkisinin kanunen TÜDKİYEB'de olduğuna dikkat çeken Çelik, “Biz neden ihracata alınmıyoruz, neden ihracatta bize kota verilmiyor? Niçin ‘hangi ilden kaç hayvan ihraç edildiyse ve yetiştirici kaça sattıysa bunları sen bil' denilmiyor? Kasaba, berbere, fırıncıya şirket kurdurdular, koyunun ihracat işini o şirketlere verdiler ancak bize vermediler. Hükümet ihracatı durdurdu. Biz ihracat yapılmasın demiyoruz. İhracat planlı yapılsın. İhracatta vergi ve mal kaybı olmasın, yetiştirici kazansın” dedi.
Başkan Nihat Çelik, ESK'ya kesime getirilen büyükbaş hayvan başına 2.500 TL destek verildiğini, ancak küçükbaş hayvanların destek dışında bırakıldığını söyledi.
Küçükbaş hayvanlar için de en azından 250 TL destek verilmesini isteyen Çelik, “Büyükbaş hayvan da küçükbaş hayvan değil mi? Hayvan değilse ona başka bir isim bulalım. Neden üvey evlat muamelesi görüyoruz” diye sordu.