7 Haziran genel seçimleri öncesi çalışmalarına devam eden Başbakan Davutoğlu, Burdur'da partisinin düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi.

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;

Kılıçdaroğlu bana 4 yıl verin diyor. SSK'nın parasını nasıl tükettiyse bizim hazinemizi de tüketmek istiyor. Oy kullanamayana oy pusulasına dahi sahip çıkamayana millet emanet edilir mi?

MATEMATİK BİLMEZ İSTATİSTİK BİLMEZ

Kılıçdaroğlu matematik bilmez. İstatistik bilmez. İnsanların gözüne baka baka yalan söylüyor. Kılıçdaroğlu önce oy vereceğin sandığı bul sonra milletin karşısına çık.

KILIÇDAROĞLU YALAN SÖYLÜYOR

Kendi aday olduğu seçimde oy kullanamayan, oy pusulasına dahi sahip çıkamayana millet emanet edilir mi? Emanet kime verilir? Üçte üçe var mıyız? İşte 7 Haziran'da bir daha geleceğim. Kılıçdaroğlu matematik bilmez açıkça insanların gözüne baka baka yalan söylüyor. Bin liranın altında 8 milyon emekli var diyor ispat etsin ben bu koltuğu bırakırım. Yoksa sen yalancısın derim. Millete gözüne bakarak yalan söylüyor. Biz bırakın bir aile ve çalışanı eşi vefat eden kadınlara iki ayda bir maaş veriyoruz. Üniversite öğrencilerine 330 lira burs veriyoruz. Bu sabah engellilerimize buluştuk engelliler dışarıya çıkmaya çekinirdi. Şimdi hepsinin başı dik neden biliyor musunuz? Artık devlet engellilere sahip çıkıyor. Artık Türkiye müşfik bir devlet vatandaşını kimseye emanet etmez.

"BEN BAHÇELİYİ YUHALATMADIM AMA..."

Bahçeli başbakan yardımcısı olduğu dönemde Türkiye'nin halini hatırlarsınız. Hemen daha ilk günden çağrı yapmıştım dedim ki 'Birbirimizi eleştirelim ama saygı konusunda kusur göstermeyelim' çağrısında bulunmuştum ama bakın bir yandan HDP Doğu'da şiddet uyguladı AK Parti konvoylarına saldırdılar. Hiçbir şekilde baskıya izin vermeyeceğiz. Osmaniye'de mitingde vatandaşlarımız yuhaladığında hayır dedim Bahçeli buna ağır hakaretle karşılık verdi. Biz kimsenin bizi şeref konusunda bizi tahkir etmesine izin vermeyiz. Biz dik dururuz bu yiğit insanları baş verir baş eğmez. Mademki şeref konusunu açtı o zaman Bahçeli dinleyecek. Kimsenin AK Parti'nin şerefi ile oynamasına izin vermeyiz. IMF kapısında bekleyen Türkiye şerefli bir ülke miydi? Silahları namerde tamir ettiriyorduk. Senin iktidarında Dışişleri kendi kırtasiyesi için para bulamıyordu. Bir diplomat bana ağlayarak şunu söyledi 'devlet evrakını dışarıda kendi paramız ile bastırıyorduk' o günlerden bugünlere kim getirdi?

"ONLARIN ŞEREFİ BANA EMANETTİR"

"Kimsenin şerefine laf ettirmem. Ben AK Parti Genel Başkanı olarak, Bahçeli, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş ile siyasi rekabet yaparım ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak onların da şerefi bana emanettir, bana. Onun için kimseye bu sözü sarfetmem ama kimsenin de bizim gözümüzün içine baka baka, tarihe ihanet edercesine bize hakaret etmesine izin vermeyiz."