Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin istişare toplantısında konuşuyor.
Başbakan Erdoğan, Gezi Parkı ve Taksim Meydanı'na bir kışla ve camii yapılması için Beyoğlu'nda plebisit (halk oylaması) yapılsa halkın evet diyeceğini söyledi. Erdoğan 30 Mart seçim sonucunun da bunu gösterdiğini belirtti.
Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
İsabet yüzdesi fazla ya da eksik olabilir fakat yüksek olduğuna inanıyorum. Çünkü 45.5 gibi bir oranla seçimden çıktığımıza göre isabet oranı doğru. Keşke daha fazla olsaydı. İnşallah o günleri de görürüz. Liyakat ve ehliyet adayları belirlerken kullandığımız temel kriterler oldu. Her bir adayımızın Ak Parti politikalarını benimsemiş olmasını özellikle gözetmeye gayret ettik. Sizler sadece belediye başkanları değilsiniz, sizler sadece çöp toplayan yöneticiler değilsiniz. Sizler AK Parti’nin omuzladığı büyük emaneti taşıyan dava insanlarısınız. Diğer siyasi partilerle mukayese edilemeyecek farkı belediye başkanlığınız süresi içinde ortaya koyacaksınız
"GÖNÜLLERİ FETHEDİN"
En başta gönülleri fethedeceksiniz. Çok muhteşem şehirler inşa edebiliriz. Parklar bahçeler yapabiliriz. Ama şunu unutmayın Yunus Emre’nin dediği gibi hepsinden iyice gönüllere girmektir. Hizmet gerektir ama yeterli değildir. Sokakta yürüdüğünüz zaman arkanızdan ‘Bakın belediye başkanı geçiyor’ demesinler. ‘Bakın adam gibi adam geçiyor’ desinler. Sizler modern zamanın akıncı beylerisiniz. 500 kişilik köy, 2 bin kişilik belde deyip geçmeyeceğiz. O köyün o beldenin bundan 50 yıl 100 yıl sonrasının büyük bir şehri olduğunu düşünmemiz gerekiyor
"TEMELİ OLMAYANIN ÇATISI OLUR MU"
Şimdilerde moda var ya çatı cumhurbaşkanı arıyorlarmış falan. Temeli olmayanın çatısı olur mu? Çatıdan temele inilmez, temelden çatıya çıkılır.
GAYE İSTANBUL’DAN DA GÜZEL ŞEHİRLER
Ecdadımız temelleri doğru atmıştır ama bunu yıktılar. Biz bu yıkılan çarpık kentleşmeyi düzeltmeye çalışıyoruz.
Çoğunuz yurtdışına gitti. Her bir belediye başkanımızın kendisine her gün bu soruyu defalarca sorması gerekir: Benim şehrim neden böyle değil?
Konya bugün de ihtişamlı bir şehir ama tarihte çok daha ihtişama sahipti.
Bizim yeniden hayranlık duyulan şehirlerimiz olmak zorunda. Bu şehirleri yine biz bozduk. İmara aykırı gecekondu, her vatandaşın açık bulduğu meydana istediği şeyi kondurmasıyla bozuldu. Şehirler nasıl bozulduysa bu kadro şehirleri yeniden inşa edecek.
Dizlerinin üzerine çökmesi istenen bu medeniyet sizlerin gayretleriyle ayağa kalkacak.
Her bir şehrin İstanbul’dan da güzel olması gayemiz olacak.
BELEDİYECİLİKTE DAMDAN DÜŞEN BİRİ OLARAK SÖYLÜYORUM
"Benim ilim, kentim küçük. Rezerv alanı meydana getirmem mümkün değil" gibi bahanelerin arkasına sığınmak gayretiyle bu tür kentsel değişim yapmaktan kaçmanın yollarını arıyor. Hiçbir yere sığınmanın anlamı yok. Belediyecilikte damdan düşen biri olarak açık söylüyorum: Hiç bunlara sığınmayın. Birilerine rant sağlamanın peşinde olmayacağız.
FEVKALADE HALLER DIŞINDA DİKEY MİMARİDEN YANA OLMAYIN
Fevkalade haller dışında hiçbir zaman dikey mimariden yana olmamamız lazım. Mimari estetiğimiz yatay mimari üzerinedir. 50 kat 10 kat binalar yapmak suretiyle kimseye hava atmanın peşinde olmayalım. Birilerine rant sağlamak için 100 kat bina yap, oradan götürsün. Biz buralarda hassas olacağız.
Küçük meseleler son derece önemlidir. Halkın kullandığı küçük alanlarda göze gönle yapılan yatırımlar büyük altyapı yatırımlarından kıymetlidir.