Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu heyetini kabul etti. Yıldırım, asgari ücretle ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, 2017'de asgari ücretin vergi dilimine girmeyeceğini ifade
Asgari ücretin belirlendiğini hatırlatan Yıldırım, “Toptan yıl boyunca geçerli bir rakamla mutabık kaldık ve açıkladık. Bunu yaparken iki tane güzellik yaptık, birisi geçen yıl olduğu gibi bu sene de işverenin prim yüküne katkı sağlamaya devam edeceğiz. Sizin asgari ücretten kaynaklanan maliyetinizin bir kısmını biz karşılayacağız. Bize karşılığı 10 milyar lira. Bununla da yetinmedik, vergi diliminden dolayı senenin son 3 ayında asgari ücretin altına düşüyor bazı ücretler, bunu da yine karşılamaya karar verdik. Bin 404 lira Ocak'ta da Aralık'ta da aynı para olacak. O farkı biz Maliye Bakanlığı marifetiyle karşılayacağız. Asgari ücreti artırıyoruz ama işverenlere de destek veriyoruz. Bunlar sosyal devlet olmanın nimette de külfette de adil olmanın gereği olan şeyler. Bizim ülkemiz mutlak üstünlüğü olan bir ülke değil” dedi.
Yıldırım, kabul sonrası yaptığı konuşmada, “Cumhurbaşkanımızla görüşmemiz uzun sürdü. O yüzden sizi beklettik, hakkınızı helal edin. Türkiye'nin ilk işadamları konfederasyonu olarak, bugüne kadar takdire şayan çalışmalar yapıyorsunuz, ülkemize hizmet ediyorsunuz. 8 federasyon, 72 dernek ve 500 farklı dalda ve meslekte 10 bin üyeyle Türkiye'nin değerine değer katıyor ve ülkemizin gücüne güç katıyorsunuz. Yaptınız yatırım, sağladığınız istihdam için milletimiz adına sizlere, bütün mensuplarınıza teşekkür ediyorum. Sizlerin dünya pazarlarıyla entegrasyonu derinleştikçe, sanayi dönüşümümüz çok daha kolaylaşıyor, girişimciler kazanıyor, ülke kazanıyor. Siz de iyi biliyorsunuz ki 2002 yılı Türkiye'nin aslında bir çöküşünün yaşandığı yıldır..Türkiye elindeki bütün kazanımlarını kaybedip tekrar sıfırdan başlamak mecburiyetinde kaldı. Ak günlere hasret kalan millet, 3 Kasım 2002'de artık ‘yeter' dedi, geleceğine yön çizdi” ifadelerini kullandı.
Siyasi ve diplomatik alanda gündem belirlediğini anlatan Yıldırım, “Bugün Suriye'deki kanı durduracak, Türkiye Rusya Federasyonu ile birlikte imza koydu. Ümit ederiz ki bu acıların son bulması için önemli bir başlangıç olur. Siyasi ve coğrafi riskler dünyanın her tarafında artmaya devam ediyor. Küresel ticaretin büyümesi yavaşladı. Dünyanın büyümesi ve ihtiyacı karşılaştırıldığı zaman büyüme ihtiyacı karşılamıyor, cevap vermiyor. Küresel daralma söz konusu. Küresel daralma da mevcut refahın korunmasını bile bazı ülkelerde riske atıyor. Zenginleşme yerine fakirleşme riskini de ortaya çıkarıyor. Türkiye, bütün olumsuzluklara rağmen, bölgede yaşanan istikrarsızlıklar, hepsinin bir araya gelmiş olmasına rağmen dimdik ve sağlam duruşunu muhafaza ediyor” şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, 2008 krizinde büyüme oranlarının yıllık ortalamanın üzerine çıkarılmaya başarıldığını belirterek, Türkiye'nin bütün yaşanan olumsuzluklara rağmen 7 milyon vatandaşına iş bulduğunu ifade etti. Bu yıl da dünya ekonomisinde daralma, büyüme oranlarında küçülme olduğunu söyleyen Yıldırım, bütün bunlara rağmen Türkiye'nin bu yıl sonunu istediği büyüme oranıyla kapatamayacağını dile getirdi. 15 Temmuz darbe girişimi ve küresel piyasalarda yaşanan sorunlar nedeniyle büyüme oranının beklenenin altında gerçekleşeceğini kaydeden Yıldırım, 410 bin vatandaşa yeni işin sağlandığını belirtti. Sektörel reformlarla işadamlarının küresel pazarın en önemli oyuncuları haline geldiğini söyleyen Yıldırım, geleneksel hizmet sektörleri, turizm, lojistik gibi sektörlerde ön plana çıkıldığını ifade etti. Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
“2017 için sizlere güzel haberlerim var. Bazıları Türkiye için 2017 yılı için kötümser bir senaryo piyasaya sürdüler. Türkiye'de kriz devam edecek gibi maksatlı, algı oluşturmaya yönelik ciddi bir faaliyet var. Bu faaliyetlerin tesadüfü olmadığını bilmenizi isterim. 15 Temmuz'daki alçaklar amaçlarına erişemeyince bu sefer fakir fukaradan çalıp çırptıkları paraları lobi şirketlerine oluk oluk aktarırken Türkiye'nin ekonomisine nasıl zarar veririz gayreti içindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar, hazırın ardı tez gelir. O paralar da bitecek. Haydan gelen huya gider. Paralar da suyunu çekecek, ondan sonra yaptıklarının hesabını vercek. Zannetmesinler ki yaptıkları yanlarına kar kalacak. Şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını soracağız. 2017'de, iki günümüz kaldı, zor bir seneyi geride bıraktık. İnşallah yeni bir seneye, yeni hedefler, umutlar, beklentilerle giriyoruz. 2017'nin ülkemize, bölgemize, insanlığa huzur ve kardeşlik getirmesini cenabı mevlamdan niyaz ediyorum.”
“2017'de Türkiye bir yatırım yılı olacak” diyen Yıldırım, “Kamu yatırımlarıyla yetinecek değiliz, Türkiye'yi bir adım öne geçirecek sizlerin yapacağı yatırımlar. Planlarınız, hedeflerinizi asla ertelemeyin, 2017 iyi gelecek. 2017 her bakımdan ülkemiz için daha güzel günleri birlikte yaşayacağımız yıl olacak. 2017'de Türkiye, hem yatırım hem üretim hem istihdam hem de ihracat konularında bütün gayretini, imkanlarını ortaya koyacak. Geçtiğimiz 7 ay içinde birçok olumsuzlukları yaşamamıza rağmen ekonominin ihtiyacı olan kararları hiç gecikmeden aldık. En son aldığımız ekonomik tedbirlere baktığımız zaman, siz bu işi benden daha iyi anlarsınız, ne yapmak istediğimizi gördünüz. Orada yapmak istediğimiz şudur, piyasada nakit sıkıntısı var gibi laflar ediliyor. Yeniden yapılandırma ihtiyacı piyasada 40 milyar lira. Buna gerek yok dedik, biz öyle bir tedbir getirelim ki önümüzdeki yılların ihtiyacını da tahmin ederek piyasanın genişleyeceği bir tedbir alalım, bu ne olmalı? Yeni bir kredi hacmi. Toplam tutarı 250 milyar lira. Nasıl olacak. İhracatla meşgul olanlara yüzde 100 teminatı devlet karşılıyor, kobi olanlara yüzde 90, ticari faaliyetlerde de yüzde 85'ni devlet, yani Kredi Garanti fOnu teminat olarak üstlenecek, böylece ihtiyacımız olan nakit karşılanmış olacak. Bu 3 yıllığına, 3 yıl vadeli böyle bir kaynak. Bunu değerlendireceksiniz. Şimdi envanter çalışmaları yapılıyor, sizin de desteğinize ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
GENÇ İŞADAMLARINA ÇAĞRI
“Sizler bu ülkenin, Türkiye'nin geleceğinin teminatınız” diyen Yıldırım, alınan birçok tedbirin olduğunu söyledi. Benim sizlerden istirhamım, milletim adına, arkadaşlar bizim yetkin ve yeterli olduğumuz alanlarda kendi ürünlerimizi tercih edin, tamam olmayan ürün varsa tabii ki dışarıdan alacağız ama olan ürünlerimiz kullanırsak, alırsak onlara öncelik verirsek o sektörü geliştirmiş olacağız. Kaynaklar kalacak istihdam sağlanacak, cari açığımız azalacak. Bunu pekala yapabiliriz. Dünyada herkesin tabi olduğu kurallar var, biz bir kapalı ekonomi değiliz. Korumacılık alenen yapmamız söz konusu olmaz. Bu bir alışkanlığa dönüşürse, bu bir toplumsal şuura dönüşürse o zaman biz yerli sanayimizi, sektörlerimizi geliştirebiliriz. Bir belediye başkanı bana taşları, peyzajı gösteriyor, bak diyor Başbakanım ne kadar güzel olmuş diyor, nereden aldın demi, Çin'den dedi, hiç de güzel olmamış dedim. Pahalı olsun bizim olsun. Para burada kalsın. Dünya ile rekabet edecek altyapıyı da yapalım. Arge çalışmalarına daha fazla önem verelim. Herkesin yaptığı işi yaparsanız orada bir adım öne geçemezsiniz. Bir adım öne geçmenin yolu, akıl teriyle alın terini birleştirmektir. Türkiye bundan sonra akıl terine yatırım yapacak, alın teri zaten var. Fark yapmak istiyorsak, bir adım öne geçmek istiyorsak akıl terine daha fazla yatırım yapacağız. Araştırma geliştirme, başkasının yapamadığı işler. Yaptığımız ürünün birim değeri 10-20 dolar oluyorsa o zaman bir fark yaptık demektir. Daha çok geliştirme, patent ve sonunda mukayeseli üstünlüğümüzü sağlamış olacağız. Bunu da ülkede refaha, milli servete dönüştürmeyi başarmış olacağız” şeklinde konuştu.