Davutoğlu, parti grubunda Deniz Baykal'ı Övdü
Türkiye'nin Azez-Halep hattını bombalama hakkı olduğunu ve bunu doğru duğunu belirten Deniz Baykal'ı öven Başbakan Davutoğlu, "Devlet adamına yakışır şekilde konuştu" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, parti grubunda yaptığı konuşmada Azez'e yönelik operasyonlar hakkında bilgi verirken Rusya, YPG'ye sert mesajlar verdi. Muhalefeti de eleştiren Davutoğlu, Baykal'a teşekkür etti.
CHP Genel eski Başkanı Deniz Baykal'a YPG'ye yönelik operasyonlara verdiği destekten dolayı teşekkür eden Davutoğlu, "Muhalefet partileri destekleyeceklerine, gündelik siyasi polemiğe malzeme yapmaktadır. Sayın Baykal bir devlet adamına yakışır şekilde konuştu, teşekkür ediyorum" dedi.
Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Devlet adamlarının sorumluluk duygularıyla ömürleri tükenmedikçe devletler yaşayamaz. Türkiye için dua eden kim varsa o mazlumların acısını yüreğimizde hissediyoruz. Birileri diyor ki, ilgilenmeyin, dünya görmüyor siz de görmeyin. Bu vicdansız yaklaım karşısında vicdanın, adaletin sesi olmaya; mazlumların hakkını korumaya devam edeceğiz. Dünya bir kenara çekilebilir ama biz çekilmeyeceğiz. Bu topraklarda oturmak özel bir merhamet gerektirir. Biz bu duygula 13 yıldır Türkiye'yi güçlü kılmaya çalışıyoruz. Burası mazlumların nefes alabileceği son durak, son kale. Bu son kaleyi son nefesimize kadar savunacağız.
"HEDEFLERİNE ULAŞAMADILAR, ULAŞAMAYACAKLAR"
2001'de Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde yola çıktık ve Türkiye'yi uçurumdan aldık. Millet iktidara geldi. 2001 yılında kendisine bile deva olamayan bir ülkeden, 'iyi ki Türkiye var' denilen bir ülke haline getirdik. İstediler ki bu son kale düşsün, hala onlar barbarlıkları sürdürürken hakkı haykıran kimse kalmasın. AK Parti'ye karşı ne kumpaslar, ne tuzaklar kurmaya çalıştılar. Ama hiçbirinde hedeflerine ulaşamadılar, ulaşamayacaklar. AK Parti'yi bir araya getiren bu merhamet duygusudur. Dimdik durduk, millitin hukukunu koruduk.
"ARAMIZDA İHTİLAF BEKLEYENLER"
Bizim aramızda ihtilaf bekleyenler çok beklerler, bizde şahsi değil, ulvi hesap var. Şahıs davası değildir, olmayacaktır. Bu dava Türkiye'nin, insanlık onuru davasıdır. Bu dava şu an dahi Türkiye'ye dönüp Haleplilerin, Azezlilerin, Humusluların davasıdır. Bu hak ve hakkaniyet davasıdır. Biz insanlığa, bütün mahlukata karşı sorumluyuz.
RUSYA'NIN SURİYE SALDIRILARI
Suriye'deki gelişmeler insanlık trajedesi ve ulusal güvenliğimizi tehdide dönmüştür. Emin olun boş bir alan dahi yok ki bomba düşmemiş olsun. Rus uçakları akıllı bomba kullanmıyorlar. Rus uçakları bombaları yüklüyor ve nereye attıkları hesap etmeden tüketiyorlar. Tel Rifat'a 200 sorti yaptılar. Her bir sortide ne kadar bomba atıldığını düşünün. Ellerin süresi dolmuş bombaları tüketmeye çalışıyorlar. Hem bir tarafta sivilleri vuruyorlar, bir tarafta rejime destek veriyorlar, bir tarafta süresi dolmuş mühimmatı bitirerek çevre sorunlarını oraya taşıyorlar. Türkmen, Arap, Türkmenlere yoğun saldırı düzenleniyor.
Rusya ve Esad PYD'yi kullanarak etnik yapıyı değiştirerek binlerce insanı yerinden yurdundan koparıyor. Rusya DAEŞ'e tek bir saldırı düzenlemeden, Esad rejimini güçlendirmeyi düşünüyorlar. 5 yıldır Suriye halkı hiçbir orduya, silaha sahip olmadan Esad rejimine direndi, sonra Hizbullah geldi yine Halep'i, İdlib'i düşüremediler. Yetmedi İran'ı çağırdılar. O da yetmedi arkasından bütün coğrafyadaki Şii milisleri getirdiler Halep'i düşüremediler. Bu yaz büyük abilerine gittiler, Rusya'ya gittiler "bu katliamı sen tamamla, sen katliamı daha iyi bilirsin" dediler. Bu hain, alçak uçaklar sivil, asker, çocuk, yaşlı ayrımı yapmadan 8 bin sorti yaptılar.
AZEZ'DE YPG'YE BOMBARDIMAN
Güya barışa doğru gideceğiz derken, Türkiye'nin Halep'e doğru koridoru kapansın istiyorlar. Halep'in o yiğit insanlarının açlığa da direnebileceklerini hesap etmiyorlar. Sonunda zafer mutlaka inananların olacaktır. En son Minnağ Havaalanı'nı ele geçirdikten sonra Azez'e saldırı gerçekleştirdiler. Mülteci akınına sebep vermeden, YPG'ye yönelik hedeflere mukabelede bulunuyoruz, bulunmaya devam edeceğiz. Her biri Türkiye'ye teşekkür ediyor.
Bizi engellemeye çalışacaklar, elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Bu saldırıların Avrupa'yı da hedef aldığı ortadadır. Merkel'le bu konuda mutabık kaldık. Merkel dün, yıllarca söylediğimiz teklifin haklılığını teyit ederek, Suriye'de uçuşa yasak bölge olmasını ifade etti. Bu 3 yıl önce olsaydı yüzbinlerce insan hayatta olacaktı.
"BİZ SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİZ"
Türkiye kendi sınırlarını korumak, etnik temizliği engellemek ve Suriye'de muhaliflerin zayıflamasını engellemek için gerekli gördüğü şekilde mukabele etmeye devam edecektir. Türkiye Azez'e yönelik saldırılara engel olacaktır. Katliam ve etnik temizlik yapan bir terör örgütünün, Türkiye'ye karşı mülteci akını oluşturmasına ve etnik temizlik yapılmasına izin verilmeyecektir. Türkiye'nin sınır güvenliğini gösteren kim olursa olsun aynı şeyi göstereceğimizden şüphesi olmasın. Biz sesimizi yükselteceğiz. Türkiye'nin tutumu ilkesel bir tutumdur. Türkiye sadece kendi ulusal güvenliğini değil, insanlık değerini de koruyor. Terör örgütlerinin cirit attığı bir bölge haline getirilmek istenen Suriye acılar içindedir. Bölgenin güvenliğini korumak zorundayız. Bu terör örgütleri gayrimeşrudur. Suriye'deki temel problem Esad rejiminin ömrünün uzatılmasıdır. YPG, PYD ve Rusya Esad'la mücadele etmiyor. Ilımlı muhalefetle mücadele ediyor, arkadan bıçaklıyor. YPG-PYD kesinlikle Kürtlerin temsilcisi değil, Rusya'nın paralı askerleridir. Burada bir tek DAEŞ mensubu yok.
"OYNANAN OYUNU GÖRÜYORUZ"
Biz burada oynanan oyunu görüyoruz. Buna karşı Suriye halkının yanında olacağız. DAEŞ bahane edilerek bütün Suriyelilerin, Suriye'den çıkarılması için etnik kıyım gerçekleştiriliyor. Bu Rusya'nın Çeçenistan'da yaptığının aynısı. Bu kirli hesap görülmezse, ileride çok büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Demografik dengenin değişmesi için uluslararası toplumu uyarıyoruz. Sırf Türkiye ve Avrupa'yı rahatsız etmek için yüzbinlerce insanı bombardımana karşı ses vermek gerekiyor. Günlerdir Rus uçaklarının bombaları altında, çocuklar katlediliyor, bunları yapanlara karşı Türkiye tedbir aldı diye Rusya Türkiye'yi BM'ye şikayet ediyor. Bu ne küstah, arsız yaklaşım. Kendisi bombardımanlarla mazlumları katledecek, Türkiye sınır güvenliğini sağlamaya çalışacak; sonra gidip BM'ye şikayet edecek. Onun için biz dünya 5'ten büyüktür diye haykırıyoruz. Rusya'nın bu suçunu yüzüne vurması gereken ABD ve diğer müttefiklerimiz bu "bombardımanı kınıyoruz" diyor. Allah'tan başka kimseden korkmadan söylüyoruz, "Bu bombardımanı alçak Rus uçakları yaptı." Sesi gür olmayanın sesi çıkmaz. BM'den, ABD'den, Avrupa'dan açık ve net tavır beklememiz hakkımız.
"O HAVAALANINI DA KULLANILMAZ HALE GETİRİRİZ"
YPG operasyonlarımız sayesinde ilerleyemiyor. Tekrar denerlerse şiddetli karşılığını göreceklerdir. O havalimanını da kullanılmaz hale getiririz. Bu çerçevede Rusya ve Esad rejiminin bu terör örgütüne karşı aldığımız tedbirleri artırarak sürdüreceğiz.
Uluslararası haber ajansları " Türkiye Kürt bölgelerini topa tutuyor" diyor. Ama Rusya'nın bombardırmanını görmüyorlar. Bizim tavrımızı tüm Kürtlere karşıymış gibi algı operasyonu yapıyorlar. Türkiye'yi bölerek kendilerince etnik milliyetçilik yapanlar, Kürtlerin devleti neresi diye soranlara diyorum, Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir"