Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

''Ülkemizde siyasetin milletten koptuğu dönemde AK Parti milletin davasının sözcülüğünü üstlenerek ortaya çıkmıştır.

Şayet bugün hedeflerimizin gerisinde kaldıysak bunun sebebini millete değil kendimize faturasını kesmemiz lazım. Demek bir yerde yanlışımız var. Bize kayıplarımızı telafi ettirecek olan da milletimizle daha sıkı kucaklaşmamızdır. Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumuzdaki bakanlıklarımız da kurumlarımız da ülkemizi en iyi şekilde yönetmeliyiz.

Demokrasimizi daha ileriye taşımak, milletimize huzur, güven içinde yaşayabileceği bir refah sunmak en başta gelen vazifemizdir.

Şimdi bize düşen son zamanlarda önümüze çıkan engeller nedeniyle yaşadığımız sıkıntıları süratle çözmektir. İstanbul başta olmak üzere çeşitli belediyelerde işten çıkartılanların feryatlarını duyuyoruz.

AK Partili belediyelerde işten çıkartmalar olsa gök kubbeyi bizim üzerimize yıkmaya çalışacak olanlara bakıyoruz en ufak ses seda yok. Bu iki yüzlülüğü gösteriyor. Bizim belediyelerimizde böyle bir şey olmadı. Ama bunlar gelir gelmez işçileri çıkarmaya başladılar.

Diyarbakır’da analar evlatlarını bölücü örgütün elinden çıkarmak için destansı mücadeleler veriyor.  Ortalığı ayağa kaldıranlardan en küçük ses seda duydunuz mu? Yok. Galatasaray anneleri vardı ya. Kıyamet kopuyor muydu? Kopuyordu. Oraya gelip giden sanatçılar Diyarbakır’da bu hanım kardeşlerimizin yanına uğradılar mı? Üstelik de dalga geçiyorlar.

Buyrun ormanlar yakıldı. PKK ormanları biz yaktık diye açıklamada bulundu. Taksim’de 12 tane ağacın yeri değiştirildi diye kıyamet koparanlar o geziciler bu kadar orman yakılırken şu anda bunların sesi çıkıyor mu? Hani çevre dostu bir parti var ya, bu partiden ses var mı? Yok.

Bu HDP denilen partinin nasıl bir parti olduğunu anlatmamız lazım. Bu terör örgütü olarak bu insanları 14-15-16 yaşındaki çocukları dağa kaçıranları, öğretmenlerimizi kaçıranları anlatmamız lazım.

Şov yapmaktan başka bir şeye yaradıklarını görmediğimiz muhalefet belediyesinden kalan boşluğu biz kapatacağız. Seçimi kazanamamak bizim sorumluluğumuzdur bunun sonuçlarının milletimize fatura edilmesine göz yumamayız

Ekmeklerinden edilen insanların mücadelesine her türlü desteği biz vereceğiz.

Türkiye’nin önünde güvenlikten ekonomiye acil mesafe katetmesi gereken kritik alanlar var.

Enflasyon düşüyor, faizler iniyor, daha da düşecek.  Perşembe para piyasası kurulu toplanıyor. İnanıyorum ki faizler daha da düşecek. Faiz düştükçe enflasyon da düşecektir, bunu göreceksiniz.

Kur istikrarı sağlandı, ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre büyüdük. İstihdam artıyor, ihracatımız rekorlar kırıyor.

Cari açığımız tarihimizde hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye geldi. Piyasalarda gözle görülür bir kıpırdanma var.

Yeniden büyümeyi güçlendirme.. Bu aşamaya geçiyoruz.

Fırat’ın doğusu var gündemimizde. Öyle ya da böyle çözüm yoluna koyacağız.

Fırat’ın doğusunda ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız Trump ile. Uygulama ile söylemler birbirini tutmuyor. Bunu çözmemiz lazım.

Bize verilen bazı sözler var. Bu verilen sözlerin ne denli yerine getirlidiğini göreceğiz. İdlib’de bazı sorunlar var. İdlib’den kaynaklanan sorunları tek başımıza yüklenmeyeceğimizi açıkça ilan ettik.

Paylaşmamanız halinde kapıları açarız. 40 milyar dolar gibi bir rakam harcadık ama AB’Den gelen destek 3 milyar EURO civarında. Türkiye 4 milyon mültecinin yükünü nasıl yüklensin. Kusura bakmasınlar. Oldu oldu. Olmadı kapıları açmaktan başka çare yok.  Hep biz mi düşüneceğiz biraz da onlar düşünsün. Suriyelilerden ülkemizdeki 350 binini kendimizin güvenli getirdiği bölgeye yerleştirdik.

Biz inşaatları yüklenelim siz de bize destek verin. 30 km derinlikteki bir alanda bu işli yerleştirelim. Destek verin. Oraya gelince ses yok. Biz bu adımı atmaya mecburuz. Bu güvenli bölge oluşmazsa bu işi aşamayız.

Diğer bölgelerde istikrar sağlandıkça dönüşler artacaktır.

Ümitvar olmak için sebebimiz yok, yeter ki kendi içimizde birliğimizi güçlü tutalım. AK Parti’ye yönelik siyaset mühendisliği oyunlarına karşı uyanık olalım ve asla saflarımızda gedik açılmasına izin vermeyelim.

Türkiye’de ilk YHT uygulamasını Eskişehir’imize yaptık.

AK Parti hiçbir zaman değişime direnmemiştir. Tam tersine olumlu yönde değişimin önünü açmıştır.

Yaptığımız bir yıllık değerlendirme cumhurbaşkanlığı hükümet sistemimizin başarıyla işlediğini sadece uygulama ile ilgili küçük dokunuşlara ihtiyaç olduğunu gösterdi. İlçelerimizin, ilimizin Ömerlerini bulacağız. Kanaat önderlerini bulacağız ve bununla yönetimimizi oluşturacağız. Bazıları bunu başka yere çekerler, çeksinler.

Gençleri iyi seçeceğiz. Bulunduğu ilçenin seçilmişi, sevileni olacak. Burada hassas olacağız.''