Fransa’da uygulanan sözde ‘Radikal İslamcılık ile mücadele’ iddiasının giderek dozu artan yasaklar sillesine dönüştüğünü ifade eden Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Ali Güldemir, “Sözde Demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin beşiği olduğunu iddia eden Fransa’nın Müslümanlara karşı takındığı bu baskıcı tavrı anlamak mümkün değildir. Özellikle bunu seçimlerin yaklaştığı dönemlerde iç siyaset malzemesi yaparak oy toplamaya çalışmak kirli siyasetin ta kendisidir. İnsan hakları ve özgürlükleri bahane ederek teröristlere kucak açan Fransa’nın dininin gereği camisine gidip namaz kılmak isteyen Müslümanın camisini kapatması, başörtülü kardeşlerimizin eğitim ve çalışma hayatından soyutlaması kabul edilemez” şeklinde konuştu.

“Dinimiz İslam ile savaşıyorlar!”

Diva-Sen Genel Başkanı Mustafa Çopursuz da, “Demokrasi bir hikayeden ibaret. Batı devletleri özellikle demokrasiye sahip çıktıklarını söylüyorlar. Ancak yapmış oldukları işlere baktığımız zaman demokrasiyle hiçbir alakaları yok. Batılı devletlerin haçlı ruhu hâlâ devam ediyor. Onların mücadelesi aslında camiler değil. İslam dini ile savaşıyorlar. Müslümanları da bezdirmek için, caydırmak için birtakım kısıtlamalarla sıkıntıya sevk etmeye çalışıyorlar. Tabi ne yaparlarsa yapsınlar Müslümanlar yekvücut haline gelmedikçe sıkıntılar devam edecek. Onun için Müslümanların çok uyanık olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Fransa’da Müslüman STK’ya baskın

Müslümanlara yönelik baskı ve zulmün sürdüğü Fransa’da sivil toplum kuruluşu Baraka City’e ve kuruluşun kurucusunun evine baskın düzenlendiği bildirildi. Baraka City’nin sosyal medya hesaplarından paylaşılan bilgilere göre, kuruluşun merkezine ve kurucusu Idriss Sihamedi’nin evine Fransız polisi tarafından baskın düzenlendi. Sihamedi çocuklarının gözleri önünde gözaltına alındı. Polisin, Sihamedi’nin eşine de kelepçe taktığı ve çocukların da ellerini kaldırmalarını istediğini duyuran Baraka City, Sihamedi’nin mukavemet göstermediği halde polisin şiddet gösterdiğini aktardı.