Afrika’nın yer altı zenginliklerini sömürdükten sonra gözünü Akdeniz’e diken Fransa, Türkiye’nin demir yumruğunu yedi. Türkiye’nin karşısına çıkmaya cesaret edemeyen Macron, Yunanistan’ı maşa olarak kullanıyor.
Fransa’nın sömürge tarihini özleyen Emanuel Macron’un başta Doğu Akdeniz’de olmak üzere yürüttüğü uluslararası politila kendi ülkesi de dahil olmak üzere dünya basını tarafından sert bir dille eleştiriliyor.
Afrika’nın yer altı zenginliklerini sömürdükten sonra gözünü Akdeniz’e diken Fransa, Türkiye’nin demir yumruğunu yedi. Türkiye’nin karşısına çıkmaya cesaret edemeyen Macron, Yunanistan’ı maşa olarak kullanıyor.
Ekonomik sıkıntılar ve koronavirüs ile mücadelede yetersiz kalması nedeniyle kendi ülkesi tarafından da eleştirilen Macron yönetimi Doğu Akdeniz’de kendini ispatlamaya çalışıyor.
Almanya ve Fransa medyası boyundan büyük işlere kalkışan Macron’a yerden yere vurdu: "Boş konuşuyorsun, artık sus" manşetleri atıldı.
Bloomberg ise “Türk donanması hepinizi ezer geçer...” dedi.
Sarı Yelekliler'in protestolarının devam ettiği ülkede 2017'de Cumhurbaşkanı seçilmesinden beri AP ve yerel seçimler gibi sandık hezimetlerinden kurtulamayan Macron, çareyi Türkiye düşmanlığında buldu.
Dün yayınladığı haberde "Macron'un Türkiye karşıtı retoriğinin artık sınırlarına ulaştı" başlığını atan ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg "Macron, Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye boş tehditler savurmayı kesip sözü Merkel'e bırakmalı” dedi.
İngiliz Guardian’da yer alan haberde "Akdeniz'deki kriz Macron'un dahil olmasından sonra derinleşti" denilerek Türkiye'nin daha uzun bir kıyı şeridine sahip olmasına rağmen, Yunanistan'ın karasularını '12 mil' olarak iddia ettiği belirtildi.
İspanya’da yayın yapan El Pais gazetesi, Macron'un Akdeniz ülkeleriyle Türkiye karşıtı adım atma girişimleri hakkında "İspanya ve İtalya, Macron'un Türkiye karşıtlığının hızını kesti" yorumunda bulundu.
İngiliz The Times gazetesi ise Macron'un tatil fotoğrafı üzerinden "Jet-ski üzerinden dünyayı yönetmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Radio Fransa ise uluslararası hukuk ve siyasi açıdan Fransa'nın Türkiye'ye ders verecek konumda olmadığını belirtilerek "Libya'daki kaosun başlangıcında Fransa var" yorumunu yapmıştı.