Isparta Yalvaç'ta kendisine silah zoruyla tecavüz edip hamile bırakan akrabasını tüfekle öldürdükten sonra başını kesip köy meydanına atan 2 çocuk annesi N.Y'nin, gözaltındaki ilk sözü şu oldu: "Çocuklarımdan biri okula başlayacak. Yavrularıma o.. çocuğu değil, namusunu temizleyen kadının çocuğu diyecekler."

REGL OLDUĞUNDA BİLE TECAVÜZ ETMİŞ

Isparta'nın Yalvaç İlçesi'ne bağlı Koruyaka Köyü'nde öncki gün meydana gelen cinayetin ardından gözaltına alınan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan N.Y'nin (26) ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, eşinin çalışmak için yaklaşık 6 ay önce Antalya'ya gitmesinden sonra 2 ve 6 yaşlarındaki iki çocuğuyla birlikte köyde yalnız kaldığını anlatan genç kadın, kayınpederinin kızkardeşi ile evli olan iki çocuk babası N.G.'nin, yaklaşık 5 ay önce bir gece evine gelerek silah zoruyla kendisine tecavüz ettiğini anlattı. N.G.'nin, kendisinin çıplak fotoğraflarını da çekip, tehdit ve şantajla tecavüzlerini sürdürdüğünü belirten N.Y., regl olduğu bir gün bile tecavüze uğradığını söyledi.

HAMİLE OLDUĞUNU GEÇ ANLADI

Korktuğu için yaşadıklarını kimseye anlatamadığını ve bunalıma girdiğini söyleyen N.Y., hamilelikten şüphelenip hastaneye gittiğinde karnındaki bebeğin 3.5 aylık olduğunu öğrendiğini ve kürtaj yapılamayacağının kendisine söylendiğini vurguladı. Köyde yayılan dedikodular nedeniyle insan içine çıkamaz olduğunu anlatan genç kadın, olay gecesi N.G.'nin yine kendisine tecavüz etmek için geldiğini ileri sürdü. Tartıştıklarını anlatan N.Y., N.G.'nin kendisine tabanca çektiğini ve kendisinin de bunun üzerine evdeki tüfeği alarak ateş ettiğini, sonrasında ise kendisini kaybettiğini söyledi.

"O... ÇOCUĞU DİYEMEYECEKLER"

Kan donduran cinayetin ardından gözaltına alınarak götürüldüğü jandarma karakolunda uzun süre sessiz kalan N.Y'nin, baro tarafından görevlendirilen avukatı görünce ilk olarak, "Kızım bu yıl okula başlayacak. Dedikodular yüzünden yavrularıma o.... çocuğu diyeceklerdi. Artık o.. çocuğu değil, namusunu temizleyen kadının çocuğu diyecekler. Bütün ailem başı dik gezecek" dediği öğrenildi.

BİBER GAZI SIKMIŞ

Kendisi de evli ve 2 çocuk babası olan 35 yaşındaki N.G.'nin yaptıklarını anlatan N.Y.'nin, "Kafama silah dayıyordu. Tecavüz sırasında bağırmamam ve direnmemem için önce biber gazı sıkıyordu. Ardından da 'Gazı yedin, ses çıkarırsan şimdi mermiyi de yiyeceksin' diye tehdit edip tecavüz ediyordu. Bunu her tecavüz öncesi yapıyordu. Artık dayanamıyordum" dediği öğrenildi.

"KÜRTAJ YAPIN GEREKİRSE ÖLEYİM"

Avukatı, bebeğin babasının DNA testiyle belirlenmesini ve anne için ölümcül tehlike arzetmiyorsa kürtajla alınmasını talep etti. Kürtaj olmayı her koşulda istediğini belirten N.Y'nin ise, "Bu çocuğu doğurmak istemiyorum. Ne olursa olsun kürtaj yapılsın, gerekirse ben de öleyim" dediği kaydedildi. DNA sonucunu bekleyen savcılığın, kürtaj talebini daha sonra değerlendireceği belirtildi. Soruşturma sürüyor.

KOCASI BÜYÜK ŞOK YAŞADI

Öte yandan olayı çalıştığı Antalya'da duyunca Yalvaç'a gelen N.Y.'nin kocası İ.Y'nin büyük şok yaşadığı ve yakınlarına, "Keşke bana söyleseydi de namussuz adamı ben öldürseydim" dediği ileri sürüldü.

PROF. DR. KAYIR: "KÜRTAJ YAPILMALI"

Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi Derneği üyesi Prof.Dr. Gürsel Öztunalı Kayır, Nevin Y'ye kürtaj yapılması gerektiğini savundu ve şunları söyledi:

"Birinci açıdan baktığımızda, tecavüz nedeniyle çok büyük travma yaşıyor kadın. Öldürüp başını kesmesi çok uç noktada olduğunu gösteriyor. Adli boyutu olan, büyük bir cinsel saldırı altında kalmış, aşağılanmış ve etrafı açısından da kendisini kötü hissederek bu işi yaptığını düşünüyorum. Tecavüz sonrası ne olacak? Çocuğun doğmasına ilişkin, kürtaj noktasında ülkemizde uluslararası Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (SEDAV) aykırı durum var. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Tecavüz sonucu doğan çocuklara devlet bakar' dedi. Korkunç ve ifade edilemez bir durum. Kadın istiyorsa çocuğun kürtajı yapılmalıdır. Örneğin Arjantin'de bu hak sözkonusu. Eğer kadın kürtaj olamaz ise bizim bu yeni yasayla ikinci bir travma yaşayacaktır. Tecavüz sonrası çocuğun doğduğu düşünülürse hem toplum, hem çocuğun kendi sağlığı ve geleceği açısından hiç olumlu bir durum yok. İnsanlık dışı travmatik çok üzücü bir durum var ortada."