GÜNCEL

Bitsin artık bu çile

Darbeciliği tescillenmiş cuntacı paşalar, kendisini imtiyazlı sınıf olarak gören laikçi cenahın ve fonlu medyanın baskısı sonucu “hastalık” ve “yaşlılık” gibi gerekçelerle tutuldukları cezaevlerinden salıverilirken, uydurma deliller ve 28 Şubatçı yar

14 Ocak 2023 Saat: 10:11
Bitsin artık bu çile
Bitsin artık bu çile

28 Şubat cuntacılarından dönemin Genelkurmay Plan Prensipler Başkanı Vural Avar’ın tutuklu kaldığı cezaevinde hayatını kaybetmesini fırsat bilen sol cenahın ve medyanın baskısı sonrası Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı genelge ile darbeci Hakkı Kılınç tahliye edilirken, atıldıkları zindanlarda çeyrek asrı geride bırakan mazlumların yakınları adaletin kendileri için de işletilmesini talep etti.

Bu zulüm son bulsun

Haklarında hiçbir görüntü, şahit ve somut delil olmamasına rağmen dönemin güdümlü yargısınca idam cezasına çarptırılan 28 Şubat mazlumları, suçsuz yere yattıkları zindan köşelerinde ilerleyen yaşları ve pençesine düştükleri hastalıkları ile hayatta kalma mücadelesi verirken, darbeciler konfor içinde kaldıkları cezaevlerinden tahliye ediliyor. Darbeciliği tescillenmiş cuntacı paşalar, kendisini imtiyazlı sınıf olarak gören laikçi cenahın ve fonlu medyanın baskısı sonucu “hastalık” ve “yaşlılık” gibi gerekçelerle tutuldukları cezaevlerinden salıverilirken, uydurma delillerle zindana atılan Müslüman mahkumların ‘adalet’ çığlığı aşrı alayı titretmeye devam ediyor. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Çevik Bir’in ardından şimdi de hasta ve yaşlı hükümlüler için yayınlanan Adalet Bakanlığı genelge sonrası darbeci Hakkı Kılınç “ileri yaş” gerekçesiyle tahliye edilirken, gözler kirli kumpaslar sonucu cezaevlerinde yatan birçok mağdur Müslüman mahkuma çevrildi.

Mazlumlar niçin içeride?

Konuyla ilgili akit’e konuşan 28 Şubat mazlumlarından İsmail Şahbalta’nın kardeşi Serpil Pala, şunları dile getirdi: “Ağabeyim yaklaşık 28 yıldır böyle zorlu bir hayatı sürüyor. Bir sürü tahliye gerçekleşti ama o dışarı çıkamadı. Onu özellikle Ankara 11. Ağır Ceza’da yargıladılar. Bu bir dezavantaj oldu. Ankara’da, 28 Şubat davasından yargılananlar dışarı çıkamadı. Çünkü Ankara’da görülen Sivas davası, Uğur Mumcu davası gibi bir sürü ağır davalar vardı. Bu yüzden abime herhangi bir tahliye yolu gözükmedi. Abim hiçbir şeyden faydalanamadı. Cezaevinde çok sayıda rahatsızlıkla boğuşuyor. Glokomi var, karaciğer, şeker, tansiyon hastalığı var. Ben de abim için yardım istiyorum. 28 Şubat cuntacılarına verilen hakların aynısı, mazlum mahkumlar için de istiyoruz. İnsanların geleceğini çalan, bankaları boşaltan, başörtülülere zulmeden darbeciler serbest bırakılıyor fakat hiçbir suçu olmayan ve düzmece davalar ile hayatı çalınan insanlar içeride çürüyor. Bu kişi adam öldürmemiş, hiçbir cana kıymamış. Bu insanları neden içeride tutuyorlar!? Yılların yılı olmuş, ömrü cezaevinde geçmiş. Gerçekten ben anlamıyorum.”

Bu insanların günahı ne?

Sivas mazlumu Faruk Belkavli’nin kız kardeşi Hatice Erçelik de, şunları söyledi: “Ağabeyimin durumu çok kritik. Anne, baba zaten yok. Gelen giden de yok. Gittiğimiz zaman bizi yanına almıyorlar. Zaten ağır epilepsi hastası. Başka rahatsızlıkları da var. Adalet Bakanlığı çifte standart yapmamalı. Bütün mazlumları ayırmadan tahliye etmeli. Bu adamların ne suçu günahı vardır. Bu mazlumların tamamının beraat etmesi gerekiyor. Bunlar hayatı çalınmış insanlar.”

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑