GÜNCEL

Bize sığınana kapımızı açmak boynumuzun borcu

Başbakan Davutoğlu, 'Bize sığınana kapımızı açmak boynumuzun borcudur. Eminim ki hiçbir Gazianteplinin gönlünde Suriyeli kardeşlerine dönük olumsuz bir hissiyat yoktur' dedi.

28 Aralık 2014 Saat: 22:39
Bize sığınana kapımızı açmak boynumuzun borcu
Bize sığınana kapımızı açmak boynumuzun borcu

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bize sığınana, bizim kapımızı açmak boynumuzun borcudur. Düşünün ki 1920'de, 1921'de Gaziantep bu zorlukları yaşarken, Halep de aynı zorlukları yaşayıp, aynı hisleri taşıyordu. Eminim ki hiçbir Gazianteplinin gönlünde Suriyeli kardeşlerine dönük olumsuz bir hissiyat yoktur" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından düzenlenen "2014 Gaziantep'in Yıldızları" ödül töreninde yaptığı konuşmaya, Gaziantep'in savunmasında hayatını kaybedenleri rahmet ve minnetle anarak başladı.

Bir şehrin siyasi geleceğini ve özgürlüğünü belirlemesi noktasında gösterdiği güçlü iradenin, aslında diğer alanlardaki güçlü iradesinin göstergesi olduğunu ifade eden Davutoğlu, geçmiş dönemlerde Halep'e bağlı bir yer olan Gaziantep'in bugün her anlamda Halep'in çok önünde yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Keşke bugün Halep de huzur içinde yükselen bir şehir olsaydı. O nedenle Halep'in kaderi tabii ki bizi ilgilendirir. Haleplilerin çektiği acı bizim acımızdır. Gaziantep'in birbirine böyle yakın coğrafyada farklı iki kaderi şekillendirmesi, 100 önceden başlayan farklı bir serüveni yaşamasının sonucudur. O gün şehit düşenler, aslında sonraki istiklal yıllarının, bugünkü ekonomik refahının tohumunu Gaziantep'e ektiler. onlara teşekkür ediyoruz."

Davutoğlu, Gaziantep'in destanının yazılması ve dünyaya duyurulması gerektiğini dile getirerek sanayicilerden kentin destanını anlatan bir film veya bir dizi etkinlik gerçekleştirmelerini istedi.

Ekonomide Türkiye'nin genel performansından çok daha ileride bir performans sergileyen Gaziantep'in Mezopotamya ve Akdeniz arasında merkezi bir çekim alanı oluşturduğuna dikkati çeken Davutoğlu, ulaşım ve lojistik anlamında kenti destekleyecek projelerin en kısa zamanda hayata geçirileceğini belirterek, Gaziantep'i bir sanayi üssü olarak görmek istediklerini kaydetti. 

Gaziantep ensar şehir olduğunu gösterdi

Gaziantep'in bir özelliğinin de tek boyutlu bir ekonomiye sahip bulunmaması olduğunu anlatan Davutoğlu, "Sanayi var, on organize sanayi bölgemiz var. Polateli'nde inşallah 50 bin kişilik bir kapasite daha oluşacak ve Kilis ile Gaziantep, Polateli Organize Sanayi Bölgesi'yle birlikte yeni bir sıçrama yaşayacak. 2002'de sadece 5 organize sanayi bölgemiz vardı, şimdi ilçelerde bile ikişer tane olmaya başladı. Gaziantep'e de bu yakışır, ilçelerinde bile ikişer tane organize sanayi bölgesi olmalı" diye konuştu.

Organize sanayi bölgelerinin en kısa zamanda kurulmasına her türlü desteği vereceklerini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Tarım bakımından da Gaziantep'in on yıllarca bekleyen barajları, baraj projeleri şimdi birer birer, inşallah hepsi üzerinde çalışıyoruz, devreye girecek. Çetintepe, Kılavuzlu, Doğanpınar, Belkız, Ardıl barajları inşallah bunlar aynı anda ve süratle yürüyen projelerdir. Bu, GAP alanını ve Gaziantep'i hem sanayide hem tarımda rekabet gücü çok daha yüksek bir alana getirmiş olacak. Tarım, sanayi, ticaret, ulaştırma bütün bu yönleriyle Gaziantep, limanı olmamakla birlikte, işte bu yeni Amanos Tüneli üzerinden 90 kilometre kısalacak yolla, İskenderun sizin limanınız olacak. Zaten öyle ama daha da zenginleşecek. 

Dış bölgedeki krizlerle ilgili olarak da Gaziantep'e bir teşekkür daha borçluyuz. Akşam sivil toplum kuruluşlarıyla yapacağımız toplantıda daha fazla üzerinde duracağım, Gaziantep tarihi rolü itibarıyla üzerine de düşeni yaptı. Suriyeli garip, yetim kardeşlerine sahip çıktı. Bütün Gazianteplilere bir kez daha teşekkür ediyorum. Gaziantep, gazi şehir olduğu kadar, ensar olduğunu da gösterdi."

Hiçbir zulüm kalıcı değildir

Suriye, Ürdün, Lübnan ve Türkiye arasında, 2011'de dörtlü serbest vize ve ticaret bölgesi oluşturulmak istendiğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Ama maalesef... Eğer o olmuş olsaydı, bugün Gaziantep'te de daha büyük refah olurdu ama Halep'te Gaziantep'le birlikte yükselen bir şehir haline gelirdi. Ama Esad rejimi, vizyonsuz ve baskıcı karakteri sebebiyle Esad, kendi ülkesini de karanlığa boğdu, kendi halkını da yerinden, yurdundan etti, bu büyük vizyonları hayata geçirmemizi engelledi. Onun yerine buraya garipler, yetimler fevç fevç gelip, Türkiye'ye, Gaziantep'e, Hatay'a, Kilis'e, Şanlıurfa'ya, bütün şehirlerimize sığındılar. Bize sığınana, bizim kapımızı açmak boynumuzun borcudur. Düşünün ki 1920'de, 1921'de Gaziantep bu zorlukları yaşarken, Halep de aynı zorlukları yaşayıp, aynı hisleri taşıyordu. Eminim ki hiçbir Gazianteplinin gönlünde Suriyeli kardeşlerine dönük olumsuz bir hissiyat yoktur. Çünkü onlar, bir şehrin esaret altında ne çektiğini bilen insanların torunları. Bir şehrin zulüm altında ne çektiğini bilen insanların torunları olan Gaziantepliler, Halep'te onur mücadelesi veren kardeşlerine sahip çıktılar. Her türlü teşekkürü hak ediyorsunuz." 

"İnşallah bir gün bu acılar Suriye'de de biter, bitecek. Hiçbir zulüm kalıcı değildir. Zulüm ile abad olunmaz" diyen Davutoğlu, bunlar bittiğinde, Gaziantep'in çevre havzalarla daha da bütünleşeceğini anlattı. 

Irak'ta da yeni hükümet kurulduğunu, burayla ilişkilere büyük önem verdiklerini belirten Davutoğlu, Bağdat'a, Erbil'e gittiğini, Neçirvan Barzani ve Irak Başbakanı İbadi'nin Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlattı.

Gaziantep'in Irak'la çok yoğun bir ticaret yaptığını bildiğini ifade eden Davutoğlu, Gaziantep'in Irak, Irak'ın da Gaziantep için önemli bir pazar niteliği olduğun kaydetti.

Gaziantep, Bağdat'ın da Basra'nın da Erbil'in de üretim üssü olacak

Başbakan Davutoğlu, Irak'ta siyasi kriz aşılıp, burada da istikrar oluştuğunda, Gaziantep'in Bağdat'ın da Basra'nın da Erbil'in de üretim üssü olmasını istediklerini belirterek, "Bu yolla, krizlere ayarlı değil de vizyona ayarlı bir perspektif geliştirelim ve Gaziantep'i inşallah 20-30 sene sonra Ortadoğu'nun, Mezapotamya'nın, Levant'ın, Akdeniz'in, İç Anadolu'nun, Doğu Anadolu'nun en önemli kavşak şehri, üretim üssü haline getirelim. Bunu yapacağınıza inancım tamdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Kabinenin en çalışkan bakanlarından birinin, Gaziantep'e belediye başkanı olarak gönderilmesinin de önemli olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Merkezi hükümetle yerel otorite arasında böyle bir bağ kuruldu. Bu, büyük bir şanstır. Büyükşehir Belediye Başkanımız da bu şansı değerlendiriyor" dedi.

Başbakan Davutoğlu, her zaman Gaziantep'in emrinde olduklarını ifade ederek, "Yeter ki daha çok üretin, daha çok katma değer sağlayın" ifadesini kullandı. 

Başımız onun için dik

Ekonomik alanda ayakta duramayan bir ülkede siyasi istikrar da olamayacağını vurgulayan Davutoğlu, "2001'de IMF'den borç isteyen bir ülkenin bugün geldiği konuma bakınız. Başımız onun için dik" değerlendirmesini yaptı. 

Komşularla "sıfır sorun" derken zalimlerle "sıfır sorun" demedik

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz, komşularla sıfır sorun derken, zalimlerle sıfır sorun demedik. Evet, zalimlerle problemimiz oldu ve olacak. Ama işte kendi halkıyla barışık bir yönetim geldiğinde, Irak'ta olduğu gibi en iyi ilişkiler de kuracağız" dedi.

Gaziantep'te sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya gelen Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Gaziantep'in, özellikle son 12 yılda performansıyla üretimini, ulaşımını ve imkanlarını artırdığını söyledi.

Suriye'deki zulmün bir gün biteceğini ifade eden Davutoğlu, Gaziantep'in o güne hazır olması gerektiğini kaydetti.

Irak'ta, Türk şirketlerine karşı uygulanan bütün engellemelerin, negatif ayrımcılıkların kaldırıldığını belirten Davutoğlu, bir araya geldiklerinde, Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin "Türk şirketlerini daha fazla görmek istiyoruz" dediğini aktardı.

Davutoğlu, şunları belirtti: 

"Bizi eleştirmek için, 'komşularla sıfır sorun' kavramı etrafında hep bunları kullandılar. Hep biz de şunu söyledik: Biz Esad'ın hiçbir zaman mezhebine bakmadık. Esad kendi halkına zulmetmediği zaman, ilişkilerimiz ne kadar güzel geliştirmiştik. Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün dörtlü serbest vize, serbest ticaret protokolünü bizzat ben kendi elimle yazmıştım, hepsini dolaşarak."

Esad'ın halkına zulmetmemiş, terör örgütlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamamış olması durumunda, bugün bu dört ülke arasında serbest ticaret ve vize sisteminin olacağını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: 

"Ama tavsiyelerimizi dinlemedi ve halkına zulmetme yolunu seçti. O yüzden ilişkilerimiz bozuldu. Ama bir gün Suriye'de de halkıyla barışık bir dönem gelecek. Biz, komşularla sıfır sorun derken, zalimlerle sıfır sorun demedik. Evet, zalimlerle problemimiz oldu ve olacak. Ama işte kendi halkıyla barışık bir yönetim geldiğinde, Irak'ta olduğu gibi en iyi ilişkiler de kuracağız. Suriye'de, Irak'ta IŞİD terörünün vahşetine karşı da o halklarla beraber olduk ve olacağız. Vahşeti kim yaparsa yapsın mezhebine bakmayız biz. Vahşet yapana, zulmedene, barbarlık yapana karşı çıkarız." 

Karşılığını dünyada da ahirette de görecek

Gelecek dönemde Irak'ta yepyeni bir ekonomik aktivite döneminin başlayacağını ifade eden Davtuoğlu, burada Gaziantep'e düşecek önemli bir rolün olduğunu söyledi. Davutoğlu, "Sünnisi, Alevisi, Hristiyan'ı, Müslüman'ı, Arap'ı, Türkmen'i, Kürt'ü hep beraber yeni bir Suriye kurduğunda, o Suriye'nin en yakın dostu Türkiye, o Suriye'nin en önemli kapısı ve Suriye'de en fazla ekonomik faaliyet yapabilecek şehir de Gaziantep olacak" değerlendirmesini yaptı. 

Masumlara sahip çıkan Gaziantep'in bunun karşılığını dünyada ve ahirette göreceğini anlatan Davutoğlu, Gaziantep'i gelecek yıllarda, bütün Ortadoğu'nun, Mezapotamya'nın, Levant'ın merkez şehri yapmak istediklerini dile getirdi. 

Gaziantep'in sivil toplum anlayışına güvendiklerini bildiren Davutoğlu, bunun için bütün imkanları seferber ettiklerini, on yıllarca bekleyen barajların yapımı için çalışmaları hızlandırdıklarını kaydetti.

Gaziantepimize güveniyoruz

GAP bölgesi ve Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Hatay'da, bütün bölgede tarımın bereketinin artacağını ifade eden Davutoğlu, tarımda da üretimde de lojistikte de enerjide de Gaziantep'in yükselen sivil toplum enerjisini, sinerjisini harekete geçireceklerini vurguladı. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Kanaat önderlerimiz burada. Milli birlik ve beraberliğin, milli aidiyet bilincinin hiçbir etnik ve mezhep ayrımı olmadan, bu topraklardaki tarihdaşlığın, vatandaşlığın en önemli teminatı bu kanaat önderleridir, sivil toplum temsilcileridir. Onların bundan sonraki çalışmalarında bu Gaziantep'in istiklal bilinciyle yoğrulmuş sivil toplumu harekete geçirmelerini istiyorum. Suriyeli mültecilere sahip çıkarak, bütün bir milletin ahlaki sorumluluğunu üstlenen Gaziantep'in sivil toplum örgütlerine tekrar tekrar teşekkür ediyorum o mazlumlara sahip çıktıkları için."

İş dünyasının temsilcilerinden, Gaziantep'i ve Türkiye'yi şaha kaldıracak girişimci kudretlerini öne çıkarmalarını isteyen Davutoğlu, "Siyasi kudretiniz, milli birlik anlamında, ahlaki kudretiniz, vicdan ve merhamet anlamında, iktisadi kudretiniz, girişimcilik anlamında, aynı zamanda Türkiye'nin en büyük güç kaynağıdır. Biz, ülkemizde sivil toplumun en güzel örneğini istiklal mücadelesiyle vermiş olan Gaziantepimize güveniyoruz, Gaziantep'ten güç alıyoruz ve Gaziantep'in sivil toplum örgütlerinin de yeni Türkiye'nin inşasında ana aktörler, özneler olarak görüyoruz. Hep beraber bu ağır sorumluluğu üstlenmenin güveni, inancı içindeyim" diye konuştu. 

Hasan Kalyoncu Üniversitesi'ne ziyaret

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesine ziyarette bulundu. 

Başbakan Davutoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesinde düzenlenen "Öğretmen Akademisi ve Eğitime Yeni Yaklaşımlar Paneli"nin kapanışında yaptığı konuşmada, Kalyoncu ailesini ve üniversitenin kuruluşunda emeği geçenleri kutladı. 

Türkiye'de son dönemde devlet üniversiteleri gelişirken, vakıf üniversitelerinin sayısında önemli artış olduğununu vurgulayan Davutoğlu, vakıf üniversitelerinin aynı zamanda nitelik ve nicelik açısından ciddi dönüşüm geçirdiklerini söyledi.

Üniversitelerin amfi ve konferans salonlarının niteliğine önem verdiğini dile getiren Davutoğlu, bu mekanların niteliğinin hoca ve öğrenciye verilen değeri gösterdiğini ifade etti. Davutoğlu, Hasan Kalyoncu Üniversitesinin bu açıdan övgüyü hak ettiğini belirtti.

Davutoğlu, bir yerde hitap ederken ve ders verirken göz göze gelmeye önem verdiğini anlatarak, "Eğer hoca talebesiyle göz göze gelemiyorsa bir şey eksiktir. Göz göze gelse de çatık kaşla ders anlatılıyorsa orada eğitim yeterli olmaz. Eğitimde esas olan hoca ve talebedir. Mekan eskir ve yenilenir ama hoca talebe ilişkisi ikame edilemez ilişkidir. Vakıf ve üniversite yan yana geldiğinde bu muhabbetin hoca ve öğrencilerin gönlüne zerk edilmesi lazım" dedi.

Başbakan Davutoğlu, üniversite kampüsleri şehirden uzak olsa dahi öğrencilerin şehir ruhuyla temas etmesi gerektiğini vurguladı. Üniversitenin şehir kültüründen ise uzak olmamasının önemine işaret eden Davutoğlu, "İlmi müesseseler ile şehrin iç içe geçmesi lazım. Şehir bir hocadır. Şehri tanıyıp şehre nüfuz etmeyen kişi üniversal düşünceye nüfuz edemez" değerlendirmesinde bulundu.

Her üniversitenin aynı zamanda evrensel aydın yetiştirmek zorunda olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Her üniversite aynı zamanda tarihte yürüyen özne olan ve kendi kimliğini idrak etmiş aydın yetiştirmek zorunda. Üçüncüsü mesleki formasyon. Yaptığınız tercihe göre hayatı idame ettirme imkanı. İlk ikincisi olmazsa mekanik, robotik tipler yetiştirirsiniz. Mesleki formasyona ağırlık verelim ama diğer iki şartı unutmayalım" diye konuştu.

Davutoğlu, üniversitelerin her türlü düşüncenin yer edinebildiği yerler olmasının da gerektiğini ancak şiddetten kaçınılması gerektiğini söyledi.

Üniversitelerde Ar-Ge ve inovasyonun önemine de değinen Davutoğlu, üniversite ve sanayi işbirliğinin yararlarını anlattı.

Suriyelilere yaptıkları yardımlar dolayısıyla Gazianteplilere teşekkür eden Davutoğlu, Suriyeli çocukların eğitimine ve Türkçe öğrenmesine destek verilmesi gerektiğini, gelecekte onların gönüllü Türkiye elçileri olacaklarını sözlerine ekledi.

Türk vatandaşlığı verilen Suriyeli genç piyanist Tambi Esad'ı, salonda sunduğu kısa dinletinin ardından tebrik eden Davutoğlu'na, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu tarafından 3. Selim döneminden bir "Emir-i Şerif" hediye edildi. Davutoğlu, hediye için teşekkür ettikten sonra, hediyeleşme konusunda aldıkları karar doğrultusunda Emir-i Şerif'in bir müzede sergilenmesini sağlayacağını belirtti.

Rektör Prof. Dr. Tamer Yılmaz da üniversite hakkında Başbakan Davutoğlu'nu bilgilendirdi. 

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Bidünya Haber | Dünya ve Türkiye Gündemine uzak kalmayın. Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑