Çocukluğunu Bursa’da denize nazır bir evde geçiren Kara, genelde motoryatla denize açılsa da bir yelkenlinin çok daha estetik olduğunu düşünüyor.
İstanbul’un soğuklaraalışmaya çalıştığı ve dergimizin de baskıya gitmek üzere olduğu ekim sonunda Burcu Kara ile Pendik Marina’da bir araya geldik. Murat Cengiz’in iki yaşındaki ikiz kızları ve eşiyle birlikte bu yaz başında Fransa’dan Türkiye’ye getirdiği Soulmates adlı Dufour 410 model yelkenliye konuk olup Sedef Adası’na doğru hep birlikte keyifli bir seyir gerçekleştirdik. Önce bir haber spikeri olarak kameraların karşısına geçen ve ardından oyunculuk performansıyla kendini gösteren, Romantik Komedi filmindeki Zeynep rolüyle herkesin beğenisini kazanan Burcu Kara’nın deniz kıyısında geçen çocukluğu onu bir denizci değilse de, deniz âşığı yapmaya yetmiş.
Seyrimize başlamadan önce sizden bahsedelim mi biraz?
Ben Bursa’da deniz kıyısındaki küçük bir kasabada büyüdüm. Onun için deniz ve güneş bana mutluluğu ifade ediyor. İstanbul’a da yakın üstelik. Üstelik diyorum çünkü ben çocukluğumdan beri İstanbul’a âşık biriyim.
İstanbul’a sıkça gidip gelir miydiniz?
Hayır, pek sayılmaz. Bursa’da otururduk ama yaz aylarında okullar kapandı mı, İstanbul’dan bir sürü arkadaşımız gelirdi. Tatil için gelir, okullar açılmadan da dönerlerdi ve biz hep evimizin önünden geçen o beyaz gemilere el sallardık. Hep üzülürdük. Ben de anneme “Herkes İstanbul’da oturuyor. Biz neden oraya taşınmıyoruz?” derdim. Çünkü tatille birlikte bütün arkadaşlarım giderdi. İstanbul’a gelme kararı aldığımda annem “Çocukluğundan beri söyledin ve yaptın” demişti bana. Devamı Kasım 2014 sayımızda. Yazı: Esra Makara, Fotoğraflar: Pınar Gediközer