Yunanistan'da yapılan kazılarda, şimdiye kadarki en büyük mezar kompleksine rastlandı. Kazılarda bulunan bir mezar odasının Büyük İskender'in annesi Olympia'ya ait olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunuyor. Bazı arkeologlar b
EYKELLERİ KORUYOR
Uzun mahzenlerden geçilerek ulaşılan mezarın kapısında, mezarı koruyan 2 adet kafasız ve kanatsız sfenks bulunuyor. Mezarın Olympia’ya ait olduğuna dair en güçlü kanıt, bu heykellerden geliyor. Zira arkeologlar, böylesi önemli figürler tarafından korunan mezarın, İskender döneminde yaşamış önemli bir kadına ait olabileceğini düşünüyor. ‘Karyatid’ adı verilen bu heykeller, Yunan ve Roma mimarisinde sıkça kullanılan, heykel şeklindeki sütunlar aslında. Birbirinin simetriği olan heykellerin şu an kopmuş olan kolları, adeta mezara girişi engellemek ister gibi birbirine uzanmış durmakta.
“Büyük İskender’in Mezarının Peşinde” (The Quest for the Tomb of Alexander the Great) adlı kitabın yazarı Andrew Chugg, bunların basit birer figür olmadığını söylüyor. Chugg’a göre, başlarında yılan dolu sepetler görülen figürler, Tanrı Diyonisos’un rahibeleri Klodonlar olabilir. Yunanlı tarihçi Plutarch, eserlerinde Büyük İskender’in annesi Olympia’nın Diyonisos’un ritlerini takip ettiğini ve rahibeleriyle orjilere katıldığını yazmıştı. Heykellerin tepesindeki yılanların Olympia’nın bu ritüellerde yanında götürdüğü yılanlar olabileceği söyleniyor.
AYNI GÜL KABARTMASI
Chugg’un bir diğer iddiası da, Kasta Tepesi’nde kazı yapan arkeologların bulduğu mermer mezar hakkında. Chugg’a göre hem bu mezar taşının, hem de 2.Philip’in mezarlarının üzerinde aynı gül kabartmalarından bulunuyor.
KARISI ROXANA’YA AİT OLABİLİR
Mezarda yatan kişinin kimliğine dair başka tahminler de var. Bazı arkeologlar, Büyük İskender’in karısı Roxana’nın burada yatıyor olabileceğini söylerken, bazıları da mezarın İskender’in generallerine ait olabileceğini söylüyor. Chung ise, kapıdaki kadın figürlerinin yalnızca bir kadının mezarında bulunabileceğine dikkat çekerek, bu iddiaya karşı çıkıyor.
Bir başka grup ise, bu yapının bir mezar bile olmayabileceği görüşünde. Büyük İskender’in öldüğü zaman nereye gömüldüğü tam olarak bilinmiyor. Bu yüzden bazı arkeologlar, buranın İskender anısına yapılmış bir anıt mezar olabileceğini, belki de mezar odasında kimsenin bulunmadığını iddia ediyor. Bunlar konuşulmaya devam ederken, Ampipolis’teki arkeologlar da kazılarına devam ediyor. Yapılan kazılar sayesinde tüm bu soruların yanıtlanacağı tahmin ediliyor.