İstanbul Şişli'de 20 yıl önce henüz 15 yaşındayken evlerinde boğazı kesilerek öldürülen ve katili tespit edilemeyen Çağla Tuğaltay'ın cinayet dosyası iki gün sonra zaman aşımıyla düşecek. Katilin yakalanabilmesi için artık son 48 saate girildi. 5 Haziran 2000'de annesi gitmişti. Çağla okuldan çıkarak Fulya mahallesindeki evlerine döndü. Eve girdiği değerlendirilen katil zanlısı Çağla Tuğaltay'ı boğazını keserek öldürdü.

YENİ DNA'LAR DA EŞLEŞMEDİ

Suç aleti bıçağı ve ellerini banyonun lavabosunda yıkadıktan sonra kaçtı. Adeta sırra kadem bastı. Kapıda herhangi bir zorlama, evde ise hırsızlık belirtisi yoktu. Eve giren Çağla'nın ayakkabıları yan yana duruyordu. Okul üniforması da üzerindeydi. Tüm detaylar, katilin Çağla'nın ardından eve girdiğine işaret etti. Dosya defalarca açıldı fakat katilin kimliği tespit edilemedi. Çağla'nın cinayet sırasında katilin derisini tırnaklarıyla kazıdığı ortaya çıktı. 20 yıl sonra tırnaklardaki deri ve tüy artıklarından katilin DNA profili oluşturuldu. Yüzde 99.9 katile ait olan DNA 100'den fazla kişiden alınan kan, tükürük ve parmak izleri başta olmak üzere biyolojik deliller ile karşılaştırıldı fakat eşleşme olmadı.

Çağla Tuğaltay'ın fail-i meçhul kalan cinayet dosyası, zaman aşımına uğramasına ve düşmesine bir yıl kala geniş incelemeler yapıldı. Üç kişiyle ilgili seri ihbarlar geldi. Anne Gülnur Tuğaltay ihbarlarda ismi geçen kişilerle suç duyurusunda bulundu. Ancak yine eşleşme sağlanmadı. Polislerin sıfır delil olan cinayet dosyaları için kullandığı "Zır Meçhul" ifadesiyle değerlendirdiği sır cinayetin dosyasında artık geri sayım saatlerle yapılıyor.

Dosya iki gün sonra zaman aşımına uğrayacak ve düşecek. Son 48 saate girildi. Ümitleri tükenen acılı anne Gülnur Tuğaltay "Katilin vicdanına kaldık. 20 yıldır kaçan bir canavardan vicdan beklenir mi?" dedi ve ekledi: "Allah'ın izniyle onunla biz ahirette hesaplaşacağız. Masum bir çocuğu vahşice katletti. Sanmasın ki o vahşet yanına kalacak. Kalmayacak. Cezasını bu dünyada olmazsa cehennemde mutlaka çekecek."