Selçuklu ve Osmanlı’nın içteki bölünmeler sebebiyle yıkıldığını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin de aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz. Çanakkale’de bir hilal uğruna çok güneşlerimizi kaybettik ama her şehidimiz istikbalimizin tescilinin sem
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’nde katılımcılara hitap etti. Erdoğan, “Ülkeleri için gözlerini kırpmadan ölüme yürüyen şehitlerimizin yakınları ile gazilerimize Devlet Övünç Madalyası takdim etmek üzere bir aradayız. Aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
Başkan Erdoğan, şunları dile getirdi: “Yurtiçinde ve yurtdışında yürüttüğümüz terörle mücadele harekatlarında şehit veya gazi olan kardeşlerimiz bu toprakları bin yıldır vatan yapma mücadelemizin son neferleridir. Yurdu yaşatmak için kendi hayatlarından vazgeçen kahramanlarımız sayesinde alnımız ak, başımız dik, gönlümüz ferah bir şekilde geleceğe yürüyoruz. Bin yıldır bize sadece bu toprakları değil aldığımız nefesi bile çok görenler, kimi zaman ordularla, kimi zaman sinsi tuzaklarla hep üzerimize geldiler.”
Haçlı Seferleri’nden İstiklal Harbi’ne saldırılarla mücadele ettiklerine belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Bugün de terörle mücadele diye ifade ettiğimiz ama aslında çok daha kapsamlı bir çarpışmanın ifadesi olan kavgayı aynı amaçla veriyoruz. Her ne kadar bazıları hala anlamamakta ısrar etse de, bayrağımızın ve ezanımızın sembolü olduğu bu kavga, milletimizin coğrafyamızdaki bin yıllık varlık-yokluk mücadelesinin ta kendisidir. Bazıları sanıyor ki biz bu mücadeleyi yürütmesek karşımızdakiler gizli-açık saldırılarından vazgeçecekler. Tam tersine biz bu mücadelede en küçük bir gevşeklik gösterdiğimiz gün, Sevr’den beter dayatmalarla karşımıza çıkacaklardır. Şayet bugün Türkiye’ye fiilen bulaşamıyorlarsa siyasetten ekonomiye, altyapıdan savunma sanayine kadar her alanda sahip olduğumuz güç sayesindedir.
“Türkiye hep güçlü olmak mecburiyetindedir. Türkiye’nin en büyük güç kaynağı da 84 milyon vatandaşının kendi içindeki birliği, beraberliği, kardeşliğidir. Coğrafyamızda hüküm süren daha önce devletlerimiz olan Selçuklu da, Osmanlı da dış saldırılardan ziyade içerdeki bölünmeler sebebiyle yıkılmıştır. Henüz 100’üncü yılına bile ulaşamadığımız bugünkü devletimizin de aynı akıbete düçar olmasına izin vermeyeceğiz. Verdiğimiz her şehidimiz, her gazimiz istiklalimizin ve istikbalimizin tescilinin sembolü olan mühürlerdir. Çanakkale’de bir hilal uğruna çok güneşlerimizi kaybettik ama karşılığında istiklalimizi ve istikbalimizi kurtardık. Dün var güçleriyle yüklendikleri halde bu millete diz çöktürmeyi başaramadılar. Bugün de terörden darbeye kadar her yolu denediler ama yine diz çöktüremediler.”
2021 yılını Yunus Emre, Hacı Bektaş ve İstiklal Marşı yılı olarak ilan ettiklerini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “İstiklal Marşı’nın her bir kelimesi, satırı ve her bir dörtlüğünün verilen mücadelenin tarihi önemini anlatan mesajlarla dolu. Aynı zamanda milli andımız olan İstiklal Marşı’mız bize niçin birlik olmamız, vatanımıza niçin sahip çıkmamız, niçin devletimizi güçlendirmemiz gerektiğini de anlatıyor. İstiklal Marşı’mızdaki ruhu hep birlikte içselleştirmemiz 7’den 70’e milletimizin tüm fertlerine aşılamamız, bu bakımdan büyük önem taşıyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye’de gerçekleştirilen Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni’ne katıldı. Erdoğan, konuşmasının ardından, şehit yakını ve gazilere madalya ve beratlarını tek tek takdim etti. Şehit çocukları ve gazilerle yakından ilgilenen Erdoğan, şunları söyledi: “Sizlere sağlanan tüm imkanlar ve bugün takdim edeceğimiz madalyalar sadece şükranımızın, minnettarlığımızın küçük birer nişanesidir. Dedesinden, atasından kalan istiklal madalyalarını gururla taşıyan torunlar olarak bizler ecdadımızla nasıl iftihar ediyorsak inşallah sizlerin soyundan gelenler de sizinle aynı şekilde gurur duyacaklardır. Milletimiz ve devletimiz size olan borcunu asla ödeyemez. Rabb’im hepinizden razı olsun.”