Türkiye’de koronavirüsle mücadelenin en önemli adreslerinden biri de İstanbul Tıp Fakültesi. Türkiye’de tespit edilen ilk koronavirüs vakasından kısa bir süre sonra fakülte, 11 katlı bir binasını pandemi servisi yaptı. Pandemi servisindeki son durumu öğrenmek için binanın yolunu tutuyoruz. Binaya girmeden önce koronavirüs testleri için girişe yerleştirilmiş olan bir test odasını görüyoruz. COVID-19 şüphesiyle hastaneye başvuranların burnundan ve boğazından sürüntü örnekleri bu odada alınıyor. Odanın tam ortasına doktor ile hasta arasında bir cam bölme yerleştirilmiş. Böylece test odasında örnek alan sağlık çalışanları virüsten korunuyor. Ayrıca test odasının içinde bulunan hava belli aralıklarla negatif basınçla boşaltılıyor.

Binanın girişinde ise bir müşahede odası bulunuyor. Hastaneye getirilen hastanalar tetkik için bu odada bekletiliyor.

HASTA SAYISI AZALDI

Geçtiğimiz hafta bu odada ortalama 4 hasta beklerken girdiğimiz anda bir hasta olduğunu görüyoruz. Doktorlar hastaneye gelen günlük koronavirüs hasta sayısında yüzde 30 oranında bir azalma olduğunu söylüyor. Pandemi binasının karantina bölümlerinde de kalan hasta sayısında düşüş meydana gelmiş. Düşüş üzerine geçen hafta yaklaşık 10 hastanın karantinada kaldığı 4. Kattaki Transplantasyon Bölümü inaktif hale getirilmiş. Diğer katlarda kalan hasta sayısında da gözle görülür bir azalma var. A.S. Adlı bir vatandaş da korona nedeniyle karantinada kalan o hastalardan biri. A.S.’nin eşinde ve oğlunda da geçtiğimiz hafta koronavirüs tespit edilmiş. Oğlu ev karantinasında olan A.S.’nin eşi ise başka bir hastanede kalıyor.

YOĞUN BAKIMDA % 30 DÜŞÜŞ

Çapa Tıp Fakültesi’nin yoğun bakım servisinde kalan hasta sayısında yüzde 30 civarında azalma olduğunu söyleyen İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek son durumu şöyle anlatıyor: “Yaklaşık 10 gün önce bütün servislerimizde kalan koronavirüs hasta sayısı 190 civarındaydı. Bu sayı şu anda 150 civarında. Şu anda yoğun bakım servisimizde 25 koronavirüs hastamız bulunuyor. Bu sayı da iki hafta önce 35 civarındaydı. Bu durum bize yoğun bakım servisinde bulunan hasta sayısında yüzde 30 oranında bir azalma olduğunu gösteriyor. Hastaneye gelen yeni hasta sayısında da bir miktar azalma var. Mart ayında hastaneye gelen hemen hemen her hastada akciğer tutulumu olduğunu görüyorduk. Bu dönemde hastaneye gelen hastalarda akciğer tutulumunun daha az olduğunu görüyoruz. Bu durum virüsün bulaşmak için fırsat bulamadığını gösteriyor. Koronavirüsle mücadele kapsamında hastanelerin verdiği savaşı kazandığını söylemek mümkün. Ancak bu savaşın toplumsal düzeyde de kazanılması lazım. Toplumsal olarak da bu savaşı kazanmamız için günlük koronavirüs vaka sayısını binin altına indirmemiz lazım.”