Şimdilerde gelecekle ilgili plan yapan Narin Korkmaz'ın, cezaevinde çektirdiği fotoğraflar, günlük yaşamdan hiç kopmadığını gözler önüne serdi. Tiyatro, gitar kurslarına katılan, özel günlerde etkinlikleri organize eden Korkmaz, "Bana ömür boyu hapis istediler ama bu beni hiçbir zaman yıldırmadı, çünkü suçsuz bulunacağıma inandığım için operasyondan önceki renkli yaşamımı cezaevinde de sürdürdüm. Yani dört duvar arasına girmekten başka değişen birşey olmadı. Şimdi de kaldığım yerden devam ediyorum" dedi.
TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın 'Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istendi. Operasyonun işadamı Bilgin Özkaynak ile birlikte en dikkat çeken sanıklarından biri ise, üniversite öğrencisi Narin Korkmaz oldu. Korkmaz'ın adı örgüt yöneticisi olarak iddianameye girdi. Askeri üniformayla, askeri alanlarda çektirdiği fotoğraflar da yine iddianamede yeraldı. Sanıkların, asker kişilerle kurdukları ilişkilerini kullanıp, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait gizli bilgi ile belgeleri ele geçirdikleri ileri sürüldü.
Bu arada, yargılandıkları TMK 10'uncu Maddesi ile görevli 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kapatılmasının ardından, dava 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Son olarak üç hafta süren duruşmalar sonrasında, Narin Korkmaz, dava kapsamında tutuklu bulunan Bilgin Özkaynak, Coşkun Başbuğ, Safiye Köten, Hakan Oğuzhan, muvazzaf askerler Bülent Acar, Bülent Akbaş, Engin Çırakoğlu, Engin Karatekin ve Onur Süer ile birlikte 26 ay sonra geçen 4 Temmuz'da tahliye oldu. Davada tutuklu sanık kalmadı.
CEZAEVİNDE BAŞLADIĞI EĞİTİMLE HUKUK OKUYUP AVUKAT OLACAK
Aliağa Cezaevi Kampüsü'nden tahliye olduktan sonra ilk işi, duruşmalara gidip geldiği sıralarda gördüğü sahile gitmek olan Narin Korkmaz, burada, dakikalarca yürüyüp özgürlüğün tadını çıkardı. Şimdi 26 ay önceki günlük yaşamına kaldığı yerden devam eden Narin Korkmaz, yaşadıklarından pişman olmadığını, ama kendisine de dersler çıkardığını söyledi. Dost bildiği kişilerin kendisine sırt çevirdiklerini ama bunun yanında selamlaşmadığı kişilerin bile kendisine "geçmiş olsun" dileğinde bulunduğunu dile getiren Narin Korkmaz, tek isteğinin ise üniversite eğitmine kaldığı yerden devam etmek olduğunu söyledi.
Cezaevinde açık öğretime bağlı Adalet Meslek Yüksek Okulu'na da kaydını yaptırdığını, bunu başarıyla bitirdikten sonra dikey geçiş sınavıyla hukuk fakültesine geçiş yapmayı ve avukat olmayı planladığını da anlatan Narin Korkmaz, "Hukuk adamı olmak istiyorum. Zaten Pamukkale Üniversitesi Fransız Dili Edebiyatı bölümündeki eğitimi bitireceğim, ondan sonra da diğer eğitimim gelecek iyi bir hukukçu olarak benim yaşadığım adaletsizliği kimse yaşamasın diye çabalayacağım" dedi.
FOTOĞRAFLARLA CEZAEVİ YAŞAMINI ANLATTI
Hakkında ömür boyu hapis cezası istenmesine rağmen Narin Korkmaz'ın, bundan etkilenmediği, cezaevindeki renkli günlük yaşamına devam ettiği çektirdiği cezaevi fotoğraflarında da ortaya çıktı. Cezaevinde tiyatro, gitar kurslarına giden, ikinci üniversite eğitimine başlayan Narin Korkmaz, kadınların özel günler için düzenledikleri etkinliklerin yapılmasında önemli roller üstlendi.
Farklı suçlardan kendisiyle aynı yerde kalan kadın tutuklularla doğum günleri gibi kutlamalar da yaptı. Narin Korkmaz'ın cezaevi fotoğraflarında, arkadaşlarıyla kutlamalarından, kadınlar günü etkinliği için katıldığı defileden ve kurs sonrasındaki sertifika töreninden görüntüler yeraladı.
Ömür boyu hapis cezasıyla yargılanmasına rağmen hiçbir zaman yılgınlığa düşmediğini, bir gün suçsuz bulunacağına inandığı için rahat olduğunu söyleyen Narin Korkmaz, "Yılmamak gekiyordu, çünkü suçumun olmadığına inanıyordum. Bana atılan suçların hiçbirisini yapmamıştım. Suç ortağı gibi gösterilen kişileri tanımıyordum. Hatta benimle birlikte tutuklanan, eskort olduğu söylenen kadınları bile ilk kez cezaevinde gördüm ve orada tanıştım. Bunun için bir gün serbest kalacağımı biliyordum. Normal hayattan hiç kopmadım. Hem kendimi geliştirecek hem de başka suçlardan yatan kadın tutuklulara yönelik faaliyetlerde yer aldım. Cezaevinde operasyondan önceki renkli sosyal yaşamımın aynısını sürdürmeye çalıştım. Oradaki yeni arkadaşlarımla onlardan yeni hayatları da öğrendim. Yani dört duvar arasına girmekten başka değişen birşey olmadı benim için hayatta. Şimdi de kaldığım yerden bazı dersleri almış olarak ama yaşama sevgisinden hiç taviz vermeden, eksilmeden devam ediyorum" dedi.