MHP  lideri Devlet Bahçeli dün NTV-Star TV ortak yayınında şunları kaydetti:
- ÇİFT DİFERANSİYELLİ CİP: 10 Ağustos’tan bugüne kadar Cumhurbaşkanı’nın 30 yurtiçi, 30 yurtdışı seyahati olmuştur. Kendisi AKP’nin genel başkanlığını bir türlü unutamamıştır. Şimdi eşbaşkan olarak çıkıyor. Bana göre AKP’yi çift diferansiyelli bir cip haline getiriyorlar. Kurtulursa böyle kurtulur düşünüyorlar. Yoksa Serok Ahmet’ten birşey olmayacağını herkes anlamıştır.
- BENİM CUMHURBAŞKANIM DEĞİL: Cumhurbaşkanı, kendisini çok zeki, toplumu aptal kabul etmesin. AKP’nin Cumhurbaşkanı olmuştur, milletin cumhurbaşkanı olamamıştır. Mesela benim cumhurbaşkanım değildir. MHP’nin cumhurbaşkanı değildir. Kendisine karşılığı dengeleyerek Türkiye’nin cumhurbaşkanı olma yolunu tercih edeceği yerde inatla ‘400 milletvekili istiyorum, ben tarafsızım, AKP’liyim ama nereye oy vereceğimi Allah bilir’ diyor. Gel MHP’ye oy ver, açık oy kullan.
- NECDET ÖZEL ELEŞTİRİSİ: (“Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, son gelişmelerden rahatsız mı?” sorusuna ilişkin olarak) O kadarını bilmiyorum. Direkt kendilerini aramadım ben. Bir miting seyahati sırasında bir gazeteci arkadaşımız sorduğu vakit ona Allah’tan şifalar dilediğimi ifade ettim. Kimseyi incitmek istemiyorum, gerçekten özel bir Genelkurmay başkanı olduğu anlaşılıyor. Kendisini tanımıyorum. Süleyman Şah gibi bir konuyu bir kamyona yükleyip getirip taşımak herhalde TSK’nın kabulleneceği bir anlayış değildir.
- CUMHURBAŞKANI İFTİRACIDIR: Gülen, Türkiye’ye gelseydi ve cemaatini gözden geçirseydi, bugünkü paralel devlet olayı olmazdı. Türkiye’ye gelmeliydi. Hiçbir görüşmem yoktur. Biz cemaatin yanında ya da karşısında olmadık. Cumhurbaşkanı iftiracıdır, yalanı çok seviyor. MHP’ye karşı örtülü bir düşmanlığı vardır. Eğer bir gün hükümet ile cemaat tekrar biraraya gelir beraber çalışmayı tercih ederlerse şaşmayınız.

‘Kılıçdaroğlu sağlam bürokrat’

Bahçeli, parti liderlerine ilişkin ne düşündüğünün sorulması üzerine, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu, “Fazla konuşuyor, az konuşmasını tavsiye ederim”, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, “Çok sağlam bir bürokrat, benim de okul arkadaşım. Okulumuzun çalışkan bir şahsiyetidir”, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ise, “Öne çıkartılmaya çalışılan bir kişidir. Politikasını tasvip etmem mümkün değildir” sözleriyle